02.Ceza

73 9 0
                                    


Keremin yaptığından sonra iki çocukta birbirlerine zarar verdikleri düşünülerek ayrı tutulmaya başlandı. Ama kimse bu ayrılığa engel olamadı. Çocuklar bir yolunu buluyor gizli de olsa yaramazlıklarını yapıyordu. Ama onları engelleyen herkesten önce aliydi hatta en büyük engeldi.. Hep annelerine onları şikayet ediyor olmaması gereken zamanlarda üzerlerine çöküyordu..

Ve bir gün ortada hiçbir şey yokken kerem kurallar defterine yeni bir kural ekledi. Bu tüm zamanı etkileyecek bir kuraldı.

'21. Kural: HİÇBİR ŞEKİLDE İKİ TARAFINDA AİLESİNDEN BİRİNCİ DERECEDE BİRİYLE EVLENİLMEYECEK.. BU KANKALAR DA DAHİL..

Sare hiçbir şey anlamamıştı bu yazılandan.

'Ne demek istiyorsun kerim? Anlamadım.'

'Demek istediğim eğer ileride abimle evlenebilme durumu oluşursa bu kuralı unutma! Yasak!!'

'Salak mısın ya saçmala. Tabi ki böyle bir şey asla olmaz olamaz.. Ali'yle bu kadar birbirimizi sevmezken nasıl evlenebilirim? Hem bu yaptıklarını nasıl unutacağım. Çok saçma bir kural olmuş.'

'Olsun Sare. Sen istemesen de o yada ailelerimiz isteyebilir. Ben işimi sağlama almak istiyorum.'

Bu kuraldan saçma bir kural olmadı sareye göre kurallar kitabında..  Ama madem kerimin içi böyle rahat edecekti bir sakınca görmedi.Zaten asla gerçekleşmeyecek olan bu kural için   müdahale etmesini gerekli görmüyordu.

8. Yaş günlerinde tüm aile birikmiş kendi aralarında bir doğum günü planı düzenleyeceklerdi.  Sare ve kerimin istekleri ikisinin de doğum gününü ortak bir günde yapmaktı. Ve aileler istediklerini yaptı. Herseyden habersiz..

Koca bahçede doğum günü pastasına mum takmış bir şekilde gelen annelerine baktılar ve biri diğerine gülümseyerek işaret verdi. Ve hazırda bekleyen kişi tüm mahalleyi ayağa kaldıracak fişeklerin pimini çekti. Büyük bir sesle havalanan havai fişeklere hazırlıksız yakalanan selma hanım binbir emekle hazırlanan pastayı ellerinin arasından kaydırıp düşürdü. Üst üste patlayan renk meşalelerine kahkahayla sarılan çocuklar az sonra olacak şey için daha keyifle gülmeye başladılar. Ve Ali'nin birden poposunda ki alevle dışarıya koşuşunu izlemeye başladılar. Çocuk can havliyle bir annesine bir babasına koştururken sare elindeki yangın tüpünü ona doğru tutmaya başladı. Her yeri bembeyaz olan çocuk az önce ki acısını unutup bağırdı!!

'BİR GÜN BUNUN ACISINI ÇIKARACAĞIM SİZDEN!! BUNU UNUTMAYIN!!'

Kerim abisine doğru yürüyüp;

'Ne imâ ettiğini biliyorum. Ama yapamayacaksin aptal! Şimdi popom diye ağlamaya devam et.'

İsmail bey kerimin kulağından tuttuğu gibi kendisine döndürdü. Azarlarken Selma hanım oğlunun diretmelerine rağmen ısrarla yanan yerini görmek istiyordu. Belliydi canı yanıyordu ama öyle çok dişini sıkarak sareye bakıyordu ki bir an korkuyla geri çekildi Sare. Kerimin abisine ne demek istediğini anlayamamış ve içten içe Ali'ye üzüldüğünü düşünmeye başlamıştı.. Ali o gece hastaneye kaldırıldı ve ciddi yanık sebebiyle 1 hafta pantolon giyemedi.

Sonra ki günlerde Sare ailesinin kararı üzerine uzun bir kamp için şehir dışına yollandı.  Bu geride kaldığı dersler için yaz boyu düşünülmüş bir durumdu. Ama konu dersler değil çocuklari artık hiçbir cezayla durduramamış olmalarından dolayıydı.

Kerim yaz tatilini babaannesinin çiftliğinde ona yardım bahanesiyle gönderildiğinde herkes rahat bir nefes alırız diye düşünüyordu ama her güne ayrı hazırladıkları planlar çerçevesinde yaz da o kadar rahat geçmiyor her hafta Ali bir başka yaralanma ile yine acilin yolunu tutuyordu. Tekvando kursuna yazılmış boş zamanında serbest stil dövüş içinde ders almaya başlamıştı. Onlardan kurtulma yolunun bu olduğunu düşünüyordu..

10. Yaş gününde sare girdiği  sınavdan yüksek dereceyle bir puan almış ve içerisinde liseyi de barındıran bir özel okul ona yarı bursla bir teklif getirmişti. Herkes geçen doğum günü rezaletini unutmamış olmalı ki mütevazi ve kendi aralarında bir kutlama ile geçiştirmişlerdi. Tabi yaz tatilinden sonra Sare okuldan ve üst sınıftan olan bir çocuktan çıkma teklifi almış bu ilk yan okuldaki Ali'nin kulağına gitmiş ve çocuk ertesi gün kolu kırılmış,yüzü dağılmış bir sekilde okula gelip sareye teklifi geri çektiğini duyurmuştu. Kerim okulun basketbol takımına seçilmiş ve takımın kaptanı olabilmek için gününün çoğunu orada geçiştirmeye başlamıştı..

Ali ailesinden habersiz serbest stil dövüşlerini ilerletmiş ve yasa dışı bir şekilde gerçekleşen yarışlara girerek kendini denemeye başlamıştı..

Zaman ilerlemeye devam ederken Sarenin büyük ablası babasının izni olmamasına rağmen bir çocukla nişanlanmaya diretmiş ve kazanan olmayı başarmıştı. Yaza alınan düğün tarihi için hummalı bir çalışma söz konusuydu. Herkes düğün için hararetli bir koşuşturmadayken Sare sokak başında Ali ve üst mahalleden sarı Nidayı köşe başında arsızca fingirdeşirken yakalamıştı. Ali'nin ilk sırrına tanık olmuş ve büyük tehtitlerle olsa da saklamayı seçmişti. Sare Nidayla yakın arkadaş olurken Ali ayrılmış ve sarede daha sonra nidayla  arkadaşlığını bitirmişti.

Yazın düğün olmuş Sare odanın kendisine kalmasının mutluluğunu her şekilde göstermeye devam ediyordu. 1 hafta sonra ablasını özlediği için annesinin dizlerinde ağladı.

11 Doğum günlerinde;
Kerim sareyi kaçırdı.. Çocukları bir kuralı daha yapmak için 1 şehir uzaklarında ki ana yolda otostop çekerken bulan kişi daha 2 ay önce ehliyeti ve arabasını almış Aliydi..

12. Yaş günlerinde Sarenin babası Kenan bey bir iş sebebiyle yurt dışına taşınmak zorunda kaldı. 6 ay sonra geldiğinde  geri  tek dönmeyeceğini duyurdu.Sare yurtdışında okumayı ısrarla reddetse bile iki en yakın arkadaş için bu kesin bir ayrıldık olmuştu. Kerim kurallar defterine yeni bir not düştü.

25. KURAL: 21.YAŞ KUTLAMASI BİRLİKTE YAPILACAK!!

Çocukları ayırmak çok zor olmuştu. Aileler de ayrılırken çok zorlanmıştı ama kerim ve sarenin ayrılışı herkesin içini acıtmaya yetmişti. Ali veda edilirken yanlarında olmamıştı. Sare bunu kendisinden ayrıldığına sevindiğine yoruyordu.

Ve ayrılık vakti gelmiş koca mahalle Sare ve ailesini gurbete yolcu etmişti. Kerim arabanın arkasından koşarken Sare ellerini cama yaslamış en yakın dostuna ağlamaya devam ederek veda etmişti. İlk kez uçağa bindiğinde ve bulutların üzerinde süzülürken geride bıraktıklarının üzüntüsü kadar geleceğin o bilinmez heyecanını da kucaklıyordu. Bilmediği bir dil ve insanlarla dolu olan başka bir memlekette olacaktı. Bu hem heyecan vericiydi hem de ürkütücü geliyordu. Dükkan rahmi amcası olmadan,kırtasiyeci sevda teyzesi olmadan nasıl isteklerini yerine getirecekti bilmiyordu. Ama babası her şekilde ona destek olacağı için bunu düşünmeyi yersiz görüyordu.

Bulutları seyretmeye devam etti. Her gördüğü bulutu ve kuşu kerime anlatacaktı. Birlikte uçağa binmek 9.kuraldı. Ama onsuz binmişti. En azından üzüntüsünü telafi edebilmek için ona mektuplar yazacak ve her aradığında anlatacaktı.

Kerim haftalarca sessizliğini sürdürdü. Ailesinin istediği olmuştu işte. Ve tüm mahallenin.. En yakın dostu uzaklara gitmişti. Artık onunla yapacak kurallar uzun bir zaman sonraya ertelenmişti. Üzüntüsünü ailesine bu şekilde yansıtmayı seçiyordu. Ali'yi hala affetmiyordu. İki kardeş evde terör estirirken birden köşe kapmaca oynayan iki yabancıya dönmüşlerdi.  Ve bir süre sonra kerim alıştı. Sarenin yokluğuna da Ali'nin varlığınada. Okulda kendi cinsinden yeni bir arkadaş edindi. Günlerinin yarısını basketbolda geçiriyordu. Ali uzun yokluklarına devam ediyordu. Ve Sare her aradığında ilk telefonu açan ve kimsenin konuşmasına müsade etmeden kapatan kerim Ali'nin tehdidini zihninde ölene kadar tutacağını gösterircesine temkinli davranıyordu..

Yıllar birbirini kovalarken Ali hukuk kazanmıştı. Ve onun ardından kerim spor bilimlerini tutturmuştu. Sare çok istediği öğretmenliği yurtdışında okurken yurda dönüş sinyalleri verilmeye başlanmıştı. Zira Ali okulda tanıştığı bir kıza evlilik teklifi etmiş ve nişanlarına aile dostları olan sareleri de özel çağırmıştı..

Ali evleniyordu.

21.KuralHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin