Bölüm başında konuşmuyorsun demişsiniz, şuan konuştum
-
" Şu havluyu alıp başına sar." Jimin elindeki beyaz havluyu yatağın bir ucunda oturan Jungkook'a uzatırken konuştu. Jungkook sırılsıklam olmuş saçları ve üstünde büyük ihtimalle jimin'in arkadaşlarına ait olan kıyafetleri ile ona bakıyordu.
Saçları gözünün önüne düşmüş, büyük gözleri jimin'in ufak odasında turlarken her ayrıntıyı kaçırmamak için dikkatle izliyordu. Jimin'in attığı havluyu omzuna atarken jimin kendi saçlarındaki ellerini durdurdu.
Gözlerini devirip hafif utançla bakışları jungkook'a değmeden karşısına oturup ayaklarını bağdaş yaptı. Ellerini havluya atıp ıslak saçlarını kurulurken jungkook onun ciddi çehresinden gözlerini alamadı.
Jimin'in yakından bu kadar güzel olabilmesi onu sinirlendirmeye başlıyordu, nasıl her şekilde güzel olabilirdi?
Yağmur altında yaşadıkları o romantik ortamdan sonra, daha fazla romantizmin onları hasta edeceğini anlayan Jimin anı bozmak zorunda kalarak eve çekmişti jungkook'u. Kendi kıyafetleri jungkook'a asla uymadığı için arada gelip evde kalan arkadaşlarının kıyafetlerini vermiş şuan saçlarını kurutuyorlardı.
Jimin konuyu açmak istiyordu, sıcak ve güzel dakikalar yaşamışlardı. Dudaklarındaki o iç gıdıklayan his hâlâ yerini koruyordu. Fakat utancı hâlâ gün yüzündeydi, tek yapabildiği jungkook'un konuyu açması için dua etmekti.
Herhangi bir söz, diyalog beklerken saçlarını kurulmaya son derece odaklıydı. Sanki dünyanın en önemli işini yapıyordu.
Fakat Jungkook konuşmaya fırsat vermeden dudaklarına kısa bir öpücük kondurdu. Jimin anın verdiği şokla ellerini durdurup gözlerini kocaman açtı. Bu öpücük daha sevgili gibiydi, kendini tuhaf hissetmekten alıkoyamıyordu.
"Jungkook!" Adını haykırıp uzaklaştı ondan yüzüne elindeki havluyu bastırıyordu. Burnuna jungkook'un saçlarının yumuşak kokusu dolmuştu.
Jungkook'un kahkaha sesi kulaklarına gelirken bu anı kaçırmamak için havluyu indirmeyi düşünmüştü ama utancı fazla yüksekti!
"Jimin-ah.. bak bana lütfen." Jimin yumuşak kibar sesini duyunca transa girmiş gibi havluyu indirdi.
Jungkook bedenlerini birbirine yaklaştırıp dizlerinin birbirine değmesini sağlarken jimin'in çenesine bir elini yerleştirdi.
"Biliyorum tanışalı beş altı ay oldu, tabi karşılıklı diyalog şeklinde. Hızlı gittiğimizi, ciddi duygular beslemediğimi düşünüyor olabilirsin ama yemin ederim ilk defa böyle hissediyorum." Jimin çekik gözlerini dikkatle açmış onu dinliyordu. Jungkook bir an onun güzel suratını seyre daldı.
"Söyle güzel bakma, konuşamıyorum..." jimin'in an be an kızaran ifadesini görmek keyiflendirmişti onu.
"Ciddi duygularım olmasa, kendimi bu riske atmazdım, fakat seninle olacak her şeye varım jimin. Tüm risklere, olmayacak ihtimalleri olur kılmaya, birlikte göğüs germeye her şeye varım. Ufak bir ihtimal gibi görüyor olabilirsin aramızdaki ilişkinin güzel oluşunu fakat bu ihtimali yükseltmek hayatında yer edinmek istiyorum."
"Jimin ben denemek istiyorum, bizden olur. En güzeli bizden olur hatta." Jimin hafiften dolan gözleriyle aşık bakışlarını artık gizleyemezken jungkook'un kollarına atlamıştı.
Her şey baştan başlıyordu, jungkook ile.
3 gay 1 kız:
( Jimin'in saçlar sarı ve ıslak.. hayal edin usulca)the bitches' cry corner is over there 🗑️
Young:
TAM KÜFÜR EDECEĞİM JİMİNİMİN GÜZELLİĞİNE AGLİYORUM
namjoon:
I'm having a heart attack
Taehyung:
Artık ölmek istiyorum zirvede bırakıyorum daha güzelini göremem
Young:
Jimin bunu Instagramda paylaşmadı
Namjoon:
Ezbere mi biliyorsun amk gönderilerini
Young:
Aşık olmak bunu gerektirir
Taehyung:
Jimin paylaşmadıysa..
:
Evett:D senkronize küfür oluşu bekliyorum dostlarım
Young:
LAN
Namjoon:
PİÇ
taehyung:
JUNGO
:
YEAH😎
I'm in love with a sexy asian god
-
Evet bitti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renowned | jikook
Fanfictiontexting- düz yazı Açtığı fan sayfası sayesinde hayranı olduğu ünlüyle ilişki yaşamaya başlayan park jimin, sevgili olduktan sonra her şeyin göründüğü gibi olmadığını fark eder. Jungkook'un şöhreti ilişkilerini bir çıkmaza sokacaktır.