Selamün aleyküm gençler. Nasılsınız? Yeni bölüm geldi hadi size iyi okumalar~
Not: Konuşmaların arasına kendi düşüncelerimide katmaya karar verdim. Parantez içinde göstereceğim. Yn nin bana karşı olan iç sesi de * ile gösterilecek haberiniz ola.
/hatırlatma/
Riko: Affedildim mi?...
Riko'nun onu affedeceğimi düşünmesi... Çok saçma geliyordu. (Bence de öyle bosver) *sen kimsin lan* (yazarım ben) *of bi sen eksiktin* ( senin hayatın benim elimde yani ayağını denk al) *ULAN YASADİKLARİM SENİN YÜZÜNDEN MİYDİ* (SUS LAN) *of tamam*
Yn: Hayır.
Riko şaşkınlık ve hayal kırıklığı karışımı bir duyguyla bana baktı. (Ne bakıyon bi sıkınt-) *sus*
Riko: Özür diledim zaten... Neden affetmiyorsun? (Bide soruyo)
Yn: Şu zamana kadar neler yaşadığımın gerçekten farkında mısın? Hayatım durdu benim. Hiçbir şey yapamadım. Neden affetmediğim çok açık değil mi?
Atsumu: *mırıldanarak* gayet açık.
Riko başta gözleri dolduğu hâlde son anda karar değiştirip şöyle söyledi;
Riko: Öf sanki çokta umrumdaydı. (Değilse niye özür diliyon gerizekalı)
Atsumu fazlasıyla sinirlenmiş duruyordu. Ağzını açtı ve Riko'nun arkasından bağırdı.
Atsumu: YÜRÜ LAN (HELAL LAN)
Yn: *Lan bi dur ortalık karıştı zaten yeterince* Atsumu sakin ol (Yo olmasın)
Atsumu'nun sakin olmaya niyeti yok gibiydi. Ona baktığımda göz göze geldik. Gözlerini devirdi. Ben bile bu kadar sinirlenmemiştim. O niye abartmıştı ki?
Atsumu: Bir daha karşıma çıkarsa kimse tutamaz dalarım haberiniz olsun.
Kaşlarımı havaya dikip ona baktım. Herkes bakıyordu...
Atsumu: Lafla yani... (Ben dalarım koçum senin yerine sen sıkıntı etme)
Yn: Gidelim hadi...
Ushijima: Nereye? (Bu arada Ushijima'nın varlığını bile unutmuşum alssksjksjdkxjfjn)
Yn: E eveee?
Suna: Size mi gidiyoruz?
Yn: Yani... Eğer isterseniz.
Suna: Bana uyar.
Telefon çalar...
Ushijima: Alo?
X:...
Ushijima: Efendim Anne?
X:...
Ushijima: Tamam, geliyorum.
Osamu: Ne oldu?
Ushijima: Dayımlar gelmiş. Eve gitmem gerek. Kusura bakmayın.
Osamu: Sorun değil sonra buluşuruz.
Ushijima bizden ayrıldı ve yavaştan eve yürümeye başladık.
Osamu: Güzel kandırdınız ha.
Atsumu: Fena yedim ben.
Yn: Bir şey yapıyorsam tam yaparım. (Hemen de bi havalara girdin bakıyorum) *bi sal be yazar mısın nesin* (iyi hadi saldım)
Atsumu: Bi dakika... KAYKAY YALAN MIYDI?
Yn: PWPSJDKSĞAİSJSKSJDKDNXŞ hayır.
Atsumu: İyi o zaman. Sözünü hatırlatırım.
Yn: Tamam tamam
Suna: Ne sözü?
Atsumu: Yn beni kaykayına bindireceğine söz verdi. (OWJSKSJDGAHSHSJD YİCEM)
Suna: Senin kaykayın mı vardı?
Yn: Evet... Babam almıştı küçükken.
Suna: Hassktir... Özür dilerim.
Yn: Hayır problem değil. Alışmam gerek artık.
Eve varmadan markete uğrayıp abur cubur aldık. Atsumu hayvan gibi (gibi?) cipsleri doldurmuştu poşete. Ben her zamanki gibi bir sürü çikolata almıştım. Eve geldiğimizde herkes derin bir nefes verdi.
Atsumu: Bi daha böyle birşey yapmadan önce bana da söyleyin aksiyon katarım.
Osamu: Sana söyleseler herkesin haberi olur zaten.
Atsumu yüzünü asarken biz Sunayla bir kahkaha patlattık.
Daha sonra cipsleri tabaklara doldurmak için mutfağa giderken Suna ve Atsumu film seçiyordu. Bir yandan da Osamu yanımda mısır patlatıyordu. Her şeyi hazırladıktan sonra dolapta bulduğum çikolatalı sütleri bardağa doldurmadan içeri götürdüm. (Çikolatalı sütü de severim ama ayran>>>)
Bölümün sonuna geldik. Sonraki bölüm daha mutlu olacak. Çıkın depresyondan. Bu arada deneme iğrençti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suna X Reader
Teen Fiction@ayicik1111 in başladığı "Suna x Reader" kitabının devamını yazıyorum. Okumak isteyenlerin önce etiketlediğim hesaptan ilk kısmını okuması gerekiyor...