Bölüm 1 Floral

34 6 0
                                    

''Benim güzel kızım sen özel birisin, bu dünyada en güçlü kişilerin bile değiştiremeyeceği şeyleri değiştirme gücüne sahipsin.''

Bunu söylerken bana gülümsüyordu. Bende ona tam gülerek karşılık verecektim ki onun kim olduğunu fark ettim.

''Anne?''

Büyük ihtimalle yine ,aynı, o tarz rüyalardan birini görüyordum, annemin yanına uzanmışım onun dediklerini sevinçle dinliyorum. Ufak evimizin penceresi, önündeki ufak renkli renkli çiçeklerin sevimli saksıları, yerde sürekli oynadığım o oyuncaklarda vardı. Bu rüyada sanki daha küçüktüm. Bu düşüncelerden sıyrılarak annemin konuşmasını dinlemeye geri döndüm.

'' Bunu asla unutma tamam mı? ''

Gardiyanların hapishanede demirliklerine sertçe vurmasıyla uyandım, gerçekten her sabah aynı şey yaşanıyordu.

''Uyanın sizi köpekler! Yoklama yapacağız. Kalkın da hemen bizi oraya getirmeyin ha''

Küçüklüğümden beri North West hapishanesinde tutulduğum için artık rüyamda gördüğüm kadının da annem olduğundan emin değilim. Küçüklüğüme dair hiçbir anımı ya hatırlamıyorum ya da yok, bir ailem var olsa bile, onu da hatırlamıyorum... Yataktan istemesem bile kalkma vaktim gelmişti. Yatağımın sağında bulunan göz bandımı takıp bu hücreden dışarı çıkmaya hazırdım.

Hücrenin girişinde sıramı hala hafif uykulu bir şekilde bekliyordum. İlk önce mahkumların kelepçelerini takıp sonra da yoklamayı aldıkları için kelepçe sırasında yakın ama yoklama sırasında uzun bir süre beklemem gerekiyordu. Neyse ki biraz bekleyince kelepçe için sıra bana gelmişti.

" Ellerin? "

Ellerimi uzatarak kapımdaki gardiyanın kelepçelerimi takmasını izledim. Her ne kadar günümüzün çoğunu bu kelepçeler ile geçirsek de kelepçesiz durduğumuz yerlerde vardı. Mesela odalarımız da bu yerlerden bir tanesiydi fakat maalesef ki yemekte bile bu kelepçeleri takmak zorundaydık. Bu bana oldukça aşağılayıcı geliyordu. Her ne kadar böyle düşünsem de zaten en fazla böyle bir yerde ne yapılabilirdi ki? Zaten yoklama sırası da nerdeyse bana geliyordu...

'' Mahkum 213! ''

'' Burada ''

''Mahkum 214! ''

''Burada! ''

214 benim numaramdı, her sabah saat 10 da mutlaka yoklama alınsa da tabu ki arada olaylı zamanlar yaşanıyordu. Kaçmayı denemediğim için nasıl yaptıklarını bilmesem de buradan kaçmaya çalışanlara şahit olmuşluğum vardı. Şu anlık önemli olan benim için bu yoklama görevini yapmaktı. Yoklama işinden sonra olay çıkmazsa daha erken yemekhaneye gidiyorduk. Nihayet yoklama bittiği için yemekhaneye gidebilecektim.

Kaçacak bir yerim olmamasına rağmen yıllardır yemekhaneye giderken başımda iki tane gardiyan bulunsa da artık bir körün bile zorlanmadan bulabileceği kafeteryaya varmıştım. Açıkçası bu son günlerde özellikle tadından pek hoşlanmadığım yemek türlerini yapıyorlardı.

 Dürüst olmak gerekirse, yemek konusunda o kadar seçici olmasam bile buranın yaptığı yemeklerden her zaman nefret ediyordum. Ben bunları düşüncelere dalmışken sonunda beklediğim yemek sırası bana gelmişti.

Tezgahın önüne geçip çalışanlarının mahkumlara hep yaptıkları gibi agresif bir şekilde kahvaltımı bana vermelerini bekledikten sonra onlardan aldıktan sonra her zamanki yerime oturdum. Kaç senedir verdikleri yemekleri yemekte biraz zorlansam da her seferinde bir şekilde başarıyordum.

Yemeğimi yerken dibimde duran iki gardiyan benim bitirmemi sakin ve sessiz bir şekilde bekliyordu. Nedenini bilmesem de onlar her zaman yanımda olup beni izliyorlardı. Açıkçası onların yanımda olup olmaması pek takmıyorum.

Fatal CheatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin