Fatal Cheat

Bölüm 9 bonne nuit

"Sence de çok zıt değil miyiz? "

Ortamdan dolayı mıydı bilmiyorum ama bugün normalden daha da garip davranıyordu. Ona gülerek cevap verdim.

"Bugün de filozof mu olmaya karar verdin? "

Bu dediğimi duyunca hafifçe başını evet anlamında sallayıp o da bana gülümsedi.

"Olayları bilmiyormuş gibi davranma. Şu anda nerede olduğunun farkındasın, değil mi? "

Havai fişekleri izlemek için şehirdeki herhangi bir evin çatısına çıktığımıza adım gibi emindim. Fakat onun ses tonuna ve yüzündeki ciddiyeti gördükçe bu sorunun altında başka bir şeylerde hissetmiyor değildim.

"Bilmediğim bir şeyler var ve sen bunları biliyorsun, değil mi? " 

Verdiğim cevaptan ne umuyordum bilmiyorum. Sadece her şeyin bir şaka olmasını istiyordum. Ona verdiğim cevapla tatmin olup olmadığını şu anki ifadesinden bile anlayamıyordum. Sadece bir soruyla aniden böyle bir duruma düştüğüm için hafifçe hissettiğim gerginliğin artması beni artık o kadar da şaşırtmıyordu. Karşımdaki insanın sessizliği de sadece buna katkı sağlıyordu.

"İlk önce soruyu ben sormuştum ama centilmenlik olsun, senin sorunu ilk ben cevaplayayım. Senin rüyada olduğunu ve bunu neden rüyanın içinde olan sen değil de ben fark ediyorum? "

Soruma cevap olarak bile soru sorması kafamı daha çok karıştırsa da şahsen şu an yaşadığım şeyin ne rüya ne de gerçek yaşadığım bir şey olduğundan bile emin değildim. Daha çok bu ikisinin arasında bir şey yaşıyormuş gibi hissediyordum. 

"Belki de durum tam tersidir? Bu senin rüyan ve ben sadece senin rüyanın bir parçasıyım olamaz mı? ,"

Bu sohbet giderek saçma bir hal alırken artık hangimizin dediği daha mantıklıydı bilemiyordum.

"Sana daha önce dediğim gibi sen burada olanların hala farkında değilsin. Hatta şu an istersen sana bunu rahatça kanıtlayabilirim."

Eliyle yıldızların çok net gözüktüğü açık gökyüzünü gösterip gözlerimin içine bakıyordu.

"On saniye içinde havai fişekler yanacak ve mavi - kırmızı renkleri arasında olacak."

Bunu dedikten sonra betimlediği havai fişekler gökyüzünde gözükmeye başlamıştı. Hayatımda gördüğüm en güzel havai fişeklerden olabilirlerdi. Fakat gözlerimi ona çevirdiğimde havai fişeklerin verdiği zevkten çok haklı çıkmasının verdiği sevinç vardı.

"Sana asıl sürprizi söylemeyi unutmuşum... Havai fişeklerden biri aslında bombaydı."

Tabi ortamı yine yanımdaki o insanın çok bilmişliği bozmuştu.

"Ne?"

Bunu der demez onun bahsettiği bomba patlamıştı. Yayılan bombanın dalgası bize daha ulaşmadan onun bahsettiği rüyadan uyanmış bir halde bulmuştum. Rüyanın verdiği şoktan kendime bir süre daha gelememiştim. Olayın komik olan kısmı o kişinin cidden haklı olmasıydı.

"O şerefsiz kesinlikle normal bir rüya da olması gereken birisi değildi..."

Biraz daha sakinleştikten sonra hala uykumun bastırdığını hissediyordum. Her ne kadar o rüyadan sonra uyumak istemesem de eninde sonra kendimi sabah uykudan zorla uyanırken bulacaktım. Kendimi yavaşça kabullenerek uykuya geri teslim ettim...