Bölüm 8 Quelle chance

4 1 0
                                    

Muhabbetimiz gardiyanların demirliklere vurma sesiyle duraksamıştı. 

"Burada yemeğe çağırma şekilleri daha nazik, fark ettin değil mi Vale?"

Conan denen kız sırıtıyordu.

"He vallaha ya! Bizim ora neydi öyle be!"

Hangi cehennemden geldiniz siz? Odamızdan çıktığımız anda her zamanki yoklama rutini başlamıştı.

"Mahkûm 211!"

"Burada!"

"Mahkûm 212!"

"Burada!"

"Mahkûm 213!"

"Burada"

213 çağrısına cevap veren ses Conandan gelmişti. Hafızamı yeniden yokladığımda kafeteryada kalp krizi geçiren mahkûmun numarası aklıma gelmişti. O kişi 213 numaraydı... Acınası olarak gördüğüm kişiydi. Gerçekten içimizden birinin gerçek anlamda ölümüne izin mi vermişlerdi? Zorla kaçmaya çalışanlar dışında birinin ölümüne hiç daha önce şahit olmamıştım.

Bu yaşanan olaya bu kadar ciddi bir ihtimal bile vermiyordum. Hani bu çukurda bizi ne olursa olsun yaşatacaklardı? İçimden gelen bir ses bu ölüm yeni değişikliklerde getireceğini söylüyordu. İyi o zaman, bana da hala bir şans doğuyordu. Fakat şu anlık yeterli kanıtım yoktu. Başlangıç olarak sadcee 213 numaranın ölümünü doğrulayacak bir kanıt bulmam gerekti.

''Hadi gidelim''

Valerio bize yeşil ışığı yaktı, kelepçelerimizle çoktan yemekhaneye inmeye başlamıştık. Hayatımda ilk defa birileriyle birlikte yemek yiyeceğim gerçeği hala o kadar da heyecan duyduğum bir deneyim değildi. Gerçi bu durumda heyecanlı mı olmam gerekir ondan bile emin değildim. Yemekhane sırasına gelmeye yakın bu duygular hakkındaki düşüncelerimi kenara atıp insanları izlemeye başlamıştım.

Valerio her şeyden ekstra alıyordu. Biz mahkumların böyle bir hakkı bulunuyordu fakat asla kullandığımı hatırlamıyordum. Yemeklerimizi aldıktan sonra kalabalıktan biraz uzak olan bir yere oturmuştuk. Conan benim tam karşıma geçerken Valerio, Conan'ın yanındaydı.

''En sevdiğin yemek ne Allysa?''

Conan bu soruyu isteksizce tabağındaki yemeklerle oynarken sormuştu. Burada yapılan yemekleri bende sevmiyordum. Ancak hayatımda başka bir yerin yemeğini tatmayan birinin de bu konuya uygun bir cevap vereceğini sanmıyordum. Yemek zorundaydım yoksa başka türlü mideme katlanamayacağımı bilmiyordum. Yemek yemediğimde mideme bir ağrı saplanıyordu.

''Yok.''

Kısa ve öz cevaptı. Conan odamızda attığı gülüşün başka bir kopyasını bana yolluyordu. Acımanız için teşekkürler...

''İnsanın en sevdiği yemek nasıl olmaz yahu!''

Görülene bakılırsa Valerio güzelce tıkınırken, bana cevap vermeyi de aksatmamıştı. 

''Senin en sevdiğin yemek de her şey galiba.''

Benim elim de armut toplamayacaktı. Valerio bana yeniden cevap verme moduna girdiği anda öksürmeye başladı. Yanakları hamster gibi dolu olduğundan pek emin olmasam da aklıma gelen ilk şey onun boğuluyor olma ihtimaliydi.

Conan ona hemencecik birazcık su uzattı.

''Yemek buldun ye, dayak buldun kaç. Bizde böyle işler kardeş, asla yemek ayırmam ama en sevdiğimi sorarsan, şöyle güzel bir kuzu tandır derim sana.''

Valerio'nun düşüncesine en ufak bir sempati kuramamıştım. Nihayet yemek faslı bittiğinde yeniden odalarımıza döndük. Fark ettim de gardiyanlar bu gün etrafıma toplanmamıştı. İzlenmemenin verdiği garip bir rahatlık vardı.

''İşte, alabildiğim kadar aldım.''

Bunu der demez Valerio ceplerinden çatal, kaşık, plastik bıçak tarzı gereçler boşalttı. Hatta ''Ay bunu unutmuşum'' deyip bir de tuzluk çıkarmıştı. Neden böyle gereksiz bir şey yapmıştı?

''Güzel, her zamanki gibi teşekkürler Valerio.''

Conan onları alıp köşedeki büyük kutunun içine koymuştu.

''Ne için bunları aldın ki?''

''İleride işimize yarayacak ya, Allysa''

İşimize mi? Hayır ikiniz her ne yapıyorsanız dahil olmuyorum. 

''Şimdilik yatalım'' dedi Conan ''Yarın sana daha detaylı anlatırız''

Onayladıktan sonra yatağıma uzanmışken ikisi de ranzalı yataklarına geçmişlerdi. O ikisi ne planlıyordu bilmiyorum fakat dahil olmayacağım. Sadece gece gece kafamı ütülemesinler diye o şekilde söylemiştim. O kadar.

Fatal CheatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin