Bölüm 6 Paresseux

11 3 0
                                    

Duyduğum sese dönüp bakacak hali kendimde bulamıyordum. Sadece hiçbir şey yapmadan uyumak istiyordum. Duyduğum güzel ses hala konuşmaya devam ediyordu. Arkamdan bana bir şeyler daha söyledi ama anlayacak kadar iyi değildim.

Kendimi aptal bir boşluk doldurma sorusu çözüyor gibi hissettiriyordu. Yorgunluk beni iyice ele geçirmeye başlayınca uyuya kalmaya yakındım. Rüya görmek istemediğimden bir o kadar da uyumak istemiyordum. Rüyalarımda gördüklerim ve hissettiğim o hisler, beni sandığımdan daha çok etkiliyordu. Bazen tek isteğim tıpkı mutluluğa ve neşeye duyarsızlaştığım gibi acıya ve korkularıma da duyarsızlaşmaktı.

Eğer bir gün bu dileğim kabul olursa... Kalpten inanıyorum, ben olduğumdan çok daha iyi olacağım. Vücudum artık pes ediyordu, istemeden de olsa kendimi uykuya kaptırmıştım. Şansıma bu sefer rüya görmemiştim ya da hatırlamıyordum.

Uyandığımda bir de ne göreyim, yıllardır odamın köşesinde duran sahipsiz ranzada uzanan bir kız.

"Kardiş uyandın mı bea?"

"Efendim?"

Altın renginde gözleri vardı. Bu enjeksiyondan dönerken gördüğüm kızlardan biriydi. Beni meraklı, ışıldayan gözlerle inceliyordu. Ben de ona uyku sersemi bakışlarımla geri dönüş veriyordum.

O beni incelemeye devam ediyordu, bundan dolayı bende onu incelemeye kararı aldım. Ne tuhaf ki kızda kötü bir niyet bile gözükmüyordu.

"Abe dün kütük gibi uyudun durdun, dedik sana uyan diye de dinletemedik."

"Anladım..."

Aslında bana dün ne dediklerini bile hatırlamıyordum. Fakat dün hakkında hatırladığım tek şey duyduğum güzel kadın sesiydi. Bu kıza ait değildi, orası kesindi.

Ayrıca evet farkındayım, bu şekilde uyumam da hoş değildi. Dünden kalan kıyafetlerimle uyumuştum. Kıyafetin üzerindeki kan tamamen kuruyup siyahımsı bir renk almış, benim için iğrenç ve itici bir görüntüydü. Kıyafetlerime bakmaya daha fazla dayanamayıp kurtulmak için ufak çekmecemden yeni giysiler aldım.

Üzerimi çıkardıktan sonra kirli sepetine fırlattım.

"Uyanmışsınız, günaydın."

Ah evet o aradığım ılımlı güzel ses, normalde insanlarla ilgili sadece gözlem yapardım. Özellikleri ne kadar çevre veya toplum tarafından taktir edilebilir olsun ya da olmasın, benim için dikkat çekici hale gelmezlerdi.

Fakat bu kızın sesi farklıydı. Dikkatimi çeken diğer yanı da gözleri benimkiler gibi... Cansız.

"P-pardon"

Güzel sesli kız yüzünü eliyle kapatıp arkasını döndü, sahi böyle tepki vermesine ne sebep olmuştu?

"La Conan rahat olsana bea hepimiz kızız sonuçta"

Sanırım sorunu anlamıştım. Sadece iç çamaşırlarımlayım diye böyle bir tepki vermişti. Doğru, insanlar bu tarz şeylerden utanırdı değil mi? Ben utanmıyorum yani utanamıyorum. O tarz şeyler hissedemiyordum.

"Biliyorum ama yine de..."

"Hahah! Conan'ı çok takma, kendisi çok utangaç bir kız"

Dedi altın gözlü kişi. Bir dakika, bu ikisi benim odama iyice yerleşmiş. Yoksa yıllarca süren koca odada tek kalma olayım sona mı eriyor?

"Biz sizin yeni oda arkadaşlarınız, daha dün transfer olduk size açıklamaya çalıştım. Fakat çok yoğun uyuyordunuz..."

Garip, onca yıl yalnız kalmıştım. Neden şimdi oda arkadaşları getirdiler ki? Daha da önemlisi bunlar ne seviye mahkûmlar? Neden transfer oldular?

"Doğrudur, bu arada siz hangi nedenden dolayı transfer olmuştunuz?"

Eğer S sınıfı mahkûmlarsa başımı ağrıtabilirlerdi. Bir de suikast planlarıyla uğraşamazdım.

"Bizi gözünde büyütme be arkidiş, sadece B sınıfı mahkûmlarız, bizim geldiğimiz hapishane S sınıfı mahkûmlarla dolu olduğu için buraya yollandık."

Fatal CheatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin