spark- tododeku

Bölüm 11

önceki bölümlerde olan olayları midonun gözünden anlatmaya çalışacam nası hissetti neden kabullendi falan. ve bazılarında yazmadığım yerler olacak o yüzden her olayın başına içinde olduğu bölümü yazıcam hatırlamak için okumak falan isterseniz falan die

...

yeşilli genç yüzüne çarpan güneş ışığı yüzünden zorla gözlerini aralamış ve sinirle yorganın altına geri girmişti. güneş yüzünden uyanmaktan nefret ediyordu. cama sırtını dönmesi ile kafasını çarpmış ve ne olduğunu anlamak için baktığı sırada hemen önünde uzanmış melezi görmesiyle utançla gerilemişti. ancak beline bağlı olan elleri gitmesine engel olmuştu. uyanık olduğunu düşünsede karşısındaki gencin kış uykusuna yatmış bir ayı kadar derin uyuduğuna emin olmuştu birkaç saniye sonrasında. kollarının arasından kurtulmaya çalışırken melezin verdiği nefesi yüzüne çarpıyordu. uzun uğraşlar sonrasında başaramayacağını anlayıp kaderini kabullenen genç yüzünü seyretmeye başladı karşısındakinin. ardındansa parmaklarını onu uyandırmamaya özen göstererek yanaklarında gezdirdi. bir süre beyaz ve pürüssüz tenini okşadıktan sonra parmakları her nefes alıp verişinde açılan dudağına gitmişti. hemen ardındansa yüzünün önünü açıp yarasında gezdirdi parmaklarını. onu böyle izlemeyi seviyordu.

onun bu haline gülerken aklına gelen şeyler ile duraksadı. nasıl bu hale geldiğini düşündü tekrardan. onu ilk gördüğü zaman korkmuştu her şeyden çok. ama onu tanıdıktan sonra o endişesinin yersiz olduğunu anlamıştı. o öbür insanlara benzemiyordu. ona bu duyguları gösterdikten, yeni bir şey verdikten sonra geri almaya çalışmamıştı. ve ondan bir karşılık beklemeden yapmıştı bütün bunları. karşılık beklememişti ona sevilmenin nasıl bir şey olduğunu hissettirirken. hayatında tanıdığı öbür insanlara kıyasla çok daha değişik kalıyordu. ama belki de doğru olan buydu diye düşünmeden edemiyordu onların nasıl olduğunu hatırlayınca.

ama bu yine de bazenleri bazı şeylerin şu anda aldığı sonuca nasıl ulaştığını merak ediyordu.

...

bölüm 5-

saçlarında dolaşan melezin parmakları sayesinde içini kapalayan rahatlık ve tüm gece üşüyen bedenini ısıtmaya yetmeyen su ile küvetin içinde oturuyordu sessizce. todorokinin nazik olmaya çalıştığının farkındaydı. bu yüzden parmakları olabildiğince yavaş ve nazik bir biçimde geziniyordu saç tutamlarında. bir süre buna devam ettikten sonra saçlarını geriye yatırıp sıcak ve yumuşak dudaklarını üstünde köpük olmasını umursamadığı alnına bastırmıştı. ancak o yanaştığını görmesi ile gözlerini korkuyla kapatmıştı birşey yapacağını düşünerekten. onun yaptığı şeyin farkına varması ile geri açmış ve merakla bakmıştı o ekşittiği yüzü ile geri çekilirken. "tanrım..."

"çok acı değil mi?"

"evet."  midoriya onun salaklığına gülerken kafasını eğmiş ve kollarını birbirine dolamıştı üşümesini durdurmak için. "daha önce yanlışlıkla tadına bakmışlığım var. hemde birçok kez." melez dediği şeye gülerken midoriya onun güzelliğiyle büyülenmiş bir şekilde izliyordu yüzünü. ilk defa birisi, bedenine zarar veren öbür o insanlar gibi bakmamıştı. onu incitmek yerine önceden kalan yaralarına ilaç olmaya çalışmıştı. bu yüzden onun dokunuşları öbürlerininkilerden daha sıcak hissettiriyordu. ve o bu sıcaklığı sevmişti. 

...

bölüm 6-

"sen buranın atmasını sağladın izuku. sen bana ilk duygumu tattırdın. seni korkuttum farkındayım ve bunun için çok özür dilerim. öbür insanların yanından seni uzaklaştırma sebebimi yaptım, canını acıttım. ama yemin ederim hepsi senin içindi."