Bölüm 5

567 42 178
                                    

todoroki yavaşça ışığı açmış, etrafa yayılan sarı ışıkla midoriya gözlerini hafifçe kısmıştı. melez genç kucağındaki bedeni nazikçe klozetin üstüne bıraktı ve yüzünü seyretti birkaç saniyeliğine. eli musluğa gitmiş, yavaşça suyu açmıştı küvetin dolması için. midoriya onun hareketlerini anlamsız bakışlarla izlemeye sürdürdü bir süre boyunca. o sırada todorokinin parmakları gömleğinin düğmelerine gitmiş, bunu görmesiyle korkuyla elini ittirmişti. "lütfen dokunma bana."

"banyoya kıyafetlerinle girmek istiyorsan neden olmasın." şakayla karışık söylediği şey ile sevdiğinin gülmediğini görünce boğazını temizledi ve kafasını eğdi. "merak etme birşey yapmayacağım. söz veriyorum. lütfen inan bana." midoriya ne diyeceğini düşünürken todoroki yavaşça tüm düğmeleri açmış, gömleğini çıkarmıştı. midoriya utançla bakışlarını kaçırırken todoroki üstünde sadece iç çamaşırıyla kalıncaya kadar üstündekileri çıkarmış, sonrasında ise sevdiği daha fazla rahatsız olmasın diye durmuştu. küvete dolan suyun sıcaklığını dirseğiyle kontrol ettikten sonra yine ona yanaşmış, ayağı kalkması için yardım etmişti parmaklarını onunkilere dolarken. bedeninin suya girmesini sağlarken midoriya'nın tırnaklarını avuç içine bastırdığını görmüş, endişeyle konuşmuştu. "çok mu sıcak."

"hayır sadece şey... yaralarım acıyor." todoroki ne diyeceğini bilemezken tamamen oturmasını sağlamış, sonrasında yavaşça yanına eğilmişti parmakları yanaklarına dolanırken. "canın çok acırsa söyle çıkarayım direk ilaç süreriz. bunu sadece sen kendin hakkında iyi hissetmediğin için yapıyorum. tamam mı?"

"mhmm." midoriya bedenini iyice dolmaya devam eden suyun içine gömerken kollarını birbirine sürtmüş, kafasını ise yandaki duvara yaslayarak derin düşüncelere dalmıştı. o sırada todoroki dolaptan çıkardığı şampuanı yere koymuş, yavaşça elini ona yanaştırmıştı. ancak parmakları saçlarına dokunur dokunmaz yeşillinin bedeni gerilemiş, hızla korkuyla dolu bakışlarını on doğru çevirmişti. korkması normal diye düşündü. daha hiç tanımadığı birisinin yanındaydı."sakin ol."

"ü-üzgünüm." melez genç yüzündeki gülümseme ile yere eğilmiş, sevdiğinin boyuna gelmişti. o sırada midoriya endişeyle bakışlarını kaçırmış, elini zorla ensesine götürmüştü. ikisinden de bir süre ses çıkmayınca yeşilli genç utançla ona ufak bir bakış atmış, ardından dudaklarını birbirine bastırmıştı. "b-bakma bana öyle lütfen..."

"neden? tanrının yarattığı bir şahesere bakmak suç mu? o zaman çoktan en çok aranan suçlulardan biri olmuşumdur." midoriya utançla hızla elinin tersiyle altındaki tüm suyu onun üstüne fırlatmış, kızaran yüzünü öbür tarafa çevirmişti. onun bu hareketi ile todoroki çoktan ıslanmış olan bedenini yavaşça kaldırmış, küvete girmişti. sevdiği adamın tam karşısına oturduğu sırada o endişeyle yüzüne bakmış, titrek bir ses tonuyla konuşmaya başlamıştı. "ne yapıyorsun?"

"hiçbir şey..." yavaşça dizlerini iyice kendine çekmiş, dudaklarındaki gülümseme ile sevgilisine bakmıştı. "biraz böyle kalmak istedim sadece..." midoriya ne diyeceğini düşünmeye başladı. ancak aklına hiçbir şey gelmeyince vazgeçip gözlerini kapattı ve kafasını dizlerine bastırdı. kalbi deli gibi atarken yanakları utancından kıpkırmızı olmuştu. kimin nesiydi bu adam? ne istiyordu ondan? başına ne geleceğini kestiremiyordu. oradan kaçabilecek miydi? aklında cevabını aradığı milyonlarca soru dönüp dolaşırken duyduğu su sesi ile kafasını kaldırmış, melezin ona uzattığı elini görmüştü. İlk önce ne istediğini anlamamış bakışlarla çift renk gözlerini seyretmiş, ısırmaktan yaralar oluşmuş dudaklarını birbirine bastırmıştı her ne kadar acıyor olsa bile. o sırada melez onu izlemeyi sürdürmüş, elini biraz daha uzatmıştı. midoriya korkuyla parmaklarını avucunun içine bırakmış, ne yapacağını beklemeye başlamıştı.

spark- tododekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin