Tozpembe Soygun

159 9 0
                                    

Hayatımda hiç yapmayacağım bir iş belki bir şeyi çalmak. Ama bu iyi bir soygun. Bizim olanı geri almak için. Plan yapmak için Serenay'ın odasına çıktık.

-Nasıl yapıyoruz şimdi Serenay ?

-İlk olarak çok soğuk kanlı ve stressiz olmalıyız . Yeni bir araba kiraladıktan sonra Aydın'ın mekanına gideceğiz. Tabi ki bunu o mekanda iken yapmalıyız . O elması yanından ayıracağını zannetmem. Sonra ben içeri gireceğim . Sen arabanın başında bekleyeceksin . Daha sonra ben elması alıp yanına geleceğim . Tabi bu sırada yalnız olmayacağız . Bizi takip için adamlarını yollayacaktır.

-Daha sonra elması alınca ne yapacağız ?

-Doğaçlama ...

-Nasıl yani ?

-Kafamıza göre . Anla işte ! Hadi yürü araba kiralamak için bildiğim bir arkadaşım var . Oraya gidelim .

-Tamam . Atla benim arabaya .

  Arabama gidip , bindik . Serenay'ın tarifi ile yola çıktık . Radio'yu açtı . Halil Sezai ve Çiğdem Erken ' den Biraz Sabır çalıyordu . Sanırsam yapacağımız soygun ile çok iç içe girmiştik . Hızlı gidiyordum . Çünkü hava kararmadan işimizi halletmemiz lazımdı . Yine ıssız bir sokağa saptık. Ve köşedeki bir dükkana vardı . Serenay arkadaşının yerinin burası olduğunu söyledi . Hiç araç yoktu .Biraz şaşırmıştım . İlerledik ve içeri girdik. Serenay direk konuya girdi .

-Kenan bize araba lazım . Çok önemli bir iş için . Seni uzun zamandır tanıyorum . Güveniyorum sana.

*Tamam Serenay . O iş bende . dedi ve içeri girdi adam . Daha sonra elinde bir anahtar ile dışarı çıktı .

*5. Cadde  merkezindeki katlı otoparkın üst katında araba . İyi eğlenceler . deyip sinsice güldü . Serenay böyle adamları nerden buluyordu hala düşünüyorum .

-Sağol Kenancım . Sana da .

     Dükkandan çıktık ve 5.Cadde'ye doğru gitmeye başladık . Biraz endişeli , biraz heyecanlıydım . Kalbimin ritmi hafif hafif değişmeye başlamıştı. Korkmuyordum ama . Otopark çok büyük gözüküyordu. İlk olarak benim arabamı kuytu bir köşeye park ettikten sonra otoparkın . katına yürüyerek çıktık . Serenay anahtarın orta düğmesine bastı ve araba otoparkın tam ortasında duruyordu. 4'lü çakarlar 3 kere yandıktan sonra söndü . Araca atladık . Ve Aydın'ın mekanına doğru yola çıktık . Her yaklaşımımızda soluk alış-verişlerimiz bile değişiyordu . Yine o sessiz ve ıssız caddeye gelmiştik. Çok ürpertici ve korkutucuydu. Serenay 'Sen burada bekle ben halledip geliyorum ' dedi . Ve çantasından kısa bir peruk çıkartıp taktı . Çok değişti , peruğu takınca . Benim yanıma bile gelse tanıyamazdım . 'Şans öpücüğü yok mu ?' dedi birden . Bende yanağından öpmek için tam yaklaştım ama o dudağıma yapıştı ve sonra hemen çekilip arabadan indi . Arkasından sadece güldüm . Galiba karşılıklı aşk yaşıyoruz . O an kalbimdeki kelebek kanatlarını çırpmaya başladı . Ama bir yanım hala ürperiyor ve heyecanlı .Serenay dikkatli adımlarla etrafını kollayarak dükkana inen merdivene kadar gitti. Onu buradan çok rahat izleyebiliyordum . Yavaş yavaş merdivenlerden inmeye başladı . Ve dükkana girdi .Şimdi sanki onla nefes alıyordum . Beni asıl korkutan ona bir şey olması . Korku ve heyecanı aynı anda yaşayabiliyorum .  Telefonuma bakmak istedim . Çünkü sessizdeydi . Alıp baktığımda ise ortağımın ve sekreterimin beni onlarca kez aradığını gördüm ama cevap vermeden telefonumu kapatıp , cebime koydum . Birden Serenay elinde büyük bir kutu ile bana doğru koşmaya başladı . İşte o an geldi . Kapıyı açtı ve kutuyu arkaya atıp bağırarak 'Sür Mert !!!' dedi . Ben bir arabayı ilk defa bu kadar hızlı sürüyordum . O ince aralarda fırtına etkisi yaratıyorduk . Arkamızda 2 araba bizi takip ediyorlardı . Yan camlardan çıkan 2 adam bize doğru ateş ediyor . Ben arabanın sınırlarını zorluyordum . Serenay dizlerinin üstlerine kapanmış , çok korkuyor .Ana caddeyeçıkınca silah sesleri kesildi ama hala takip ediyorlardı . Serenay kalktı ve yola baktı ve :

-Sağa dön Mert !

-Tamam !

-Buradan ilerledikten sonra ileriden U dönüşü yap ve geri sür .

Nedenini hiç sormadan dediğini yaptım . Yolun tersine döndük . Yaklaşık 4 km sonra sağa döndük . Yani dağ yolu .

-Mert bunları peşimizden ancak burada uzaklaştırır ve izimizi kaybettiririz .

-Tamam Serenay . Sıkı tutun o zaman .

Dağ yolunun sert biten dönemeçlerinde kendimi kaybediyor ve daha hızlanıyordum . Sert kavşaklarda ince dokunuşlu makas atarak izimizi kaybettirdik . Serenay ile derin bir nefes alıp şimdi ne yapacağımızı konuşmaya başladık .

-Şimdi nereye Serenay ?

-Bak şimdi ileride bir park var . Onun ilerisinde ağaçların arasına saklı , tatil köyü tarzı oteller var . Oraya gidelim . Dev dinlenmemiz lazım .

- Tamam .

 Arabayla parka gittik ve orada ağaçların arasına park edip otele gittik. Hemen bir gayrimüslim bir ev tutup içeri girdik . Kutuyu bir kenara koyup , kendimi yatağa attım .

-Serenay ...

-Efendim ?

-Geliyor musun ?

-Yer varsa neden olmasın ?

-Bekliyorum ...

Aşkın KasvetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin