Sabır Savaşı

170 7 1
                                    

Artık nasıl bir pislik peşimizde anlamıştım . Serenay'ın durumunu anlayabiliyordum.Ama tam da zamanını buldular. Neden dertler peşimi bırakmıyor ... Ben nasıl bir günah işledim de bunlara katlanıyorum. Artık polisle yola devam etmeliyim. Tek başıma böyle bir şey yapamam . Ne kendimi , kendimi geçtim Serenay'ı tehlikeye atamam. Ama neden ben hala anlamış değilim.

Patlamadan sonra hastaneye geldik.Çok kötü bir şey olmamasına rağmen sıyrıklar vardı ; kolumuzda , bacaklarımız da , kafamızda ... Yanıyorlardı ama hissedilemeyecek kadar geriye atıyordum acısını. Serenay ile sıyrıkları tedavi ettirdikten sonra hastaneden çıktık.

-Serenay ben polise gidiyorum. Bu iş git gide tehlikeli bir hale geliyor. Polisle hareket etmem gerek artık.

-Tamam. Bende zaten sana bunları söylemek istiyordum. Mert lütfen dikkat et kendine , lütfen .

-Şu işi bir halletsek . Üstümden büyük bir yük kalkacak. Hadi gidelim polise .

-Mert şimdi gitmeyelim.Evine gidelim , sende biraz dinlen. Yaşadıklarımız normal değil.Hadi canım , lütfen .

-Tamam . Sen arabaya git bende bir su alıp geliyorum.

-Tamam o zaman anahtarı ver sen bana.

İlerideki büfeden iki su alıp bende arabaya gittim. Arabada Serenay gözlerini kapamış ve koltuğunu hafif yatırmış.

-Canım su ister misin ?

-Sağol Mert .

-Senin neyin var ?

-Yok bir şeyim . Sadece biraz başım dönüyor ve yorgunum .

-Tamam . Hızlı gidelim . İkimizinde dinlenmeye ihtiyacı var .

Saat akşam dokuz sularıydı. Trafik çok sıkışık olmadığı için hızlı gidiyorduk. Serenay zaten yanımda uyuyordu.Artık o kadar uykum gelmişti ki yolu çift görmeye başladım. Hemen soğuk su içtim ve yola devam ettim . Az kalmıştı . Bizim siteye girdiğimde evimizin ışıkları yanmıyordu.Hemen Sıla'yı aradım .

-Sıla evin ışıkları yok . Benim anahtarım yanımda yok . Neredesin sen ?

-Mert Bey, Zümrüt Hanım geldi ve bu gün için bana izin verdi . Anahtarı ise güvenliğe bıraktım efendim.

-Ne ! Annem mi geldi ?

-Evet efendim .

-Tamam Sıla iyi akşamlar.

Annem gelmiş ! Annem bir iş nedeni ile Las Vegas' taydı . Babam ben çok küçük yaştayken öldü . Bu yüzden o konulara hiç girmiyorum. Hemen annemi aradım :

-Anne bu nasıl süpriz ! Çok özlemişim . Ama nerelerdesin ?

-Canım bende seni çok özledim . Şuan eski ahbablarımla bir akşam yemeğindeyim.Ben geleceğim.

-Tamam .

Serenay'ı uyandırdım . Arabayı garaja park ettim. Serenay ile garajdan eve geçtik . Serenay'ın hala başı dönüyordu. Onu yatak odama götürdüm ve rahat bir şeyler giyip yatmasını söyledim.

-Serenay iyi misin ?

-İyiyim . Biraz uyusam daha iyi olurum.

-Annem gelmiş.Ben onun için biraz hazırlık yapıp evi toplayayım .

-Ne annen mi ?

-Evet . Sen yat uyu !

-Saçmalama ! Hemen üstümü ver . Sen in, ben hazırlanıp geliyorum.

-Tamam .

Üstünü giyip saçını toplamış . Aşağı indi .

-Mert masayı hazırlayalım. Sıla dolaba bir şeyler hazırlayıp koymuştur. Biz hemen salata yapalım.

-O kadar hazırlığa gerek yok .

-Nasıl yok ? Sen dediğimi yap.

-Tamam .

Serenay salatayı yaptı ve masayı hazırlamaya başladı . Bende dolaptaki yemekleri dolaptan alıp servis tabaklarına koydum. Serenay birden bana seslendi :

-Ne oldu ?

-Mert benim midem bulanıyor.

-Gel hemen tuvalete gidelim.

Serenay koşa koşa tuvalete gitti. Ve istifra etmeye başladı. Baş dönmesi , mide bulanması , istifra etmeler . Yoksa tahmin ettiğim şey mi ? Serenay hamile mi ?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 25, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aşkın KasvetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin