Esrarengiz Kasaba WhatsApp

İki İstek Birden: Hem Hikaye Hem Şarkı

Merhaba Ben Oyun!

Bu bölüm 618gravity'  nin isteğini yazacağım. Hem hikaye hem de şarkı karışık. Böyle hikayeli şarkı istekleriniz varsa yorumlara yazmayı unutmayın.

*İstek Billdip içermektedir* (Sana özel bir istisna yapayım dedim Chili, yoksa ölsem yazmam)

"Bill! Neredesin!"

Şimşekler kara bulutların yıldızları esir tuttuğu ve ayı yuttuğu geceyi aydınlatıyordu. Yağmur tüm şiddetiyle yağarken bir de şimşeklerin olması Dipper' ın tüm gücüyle koştuğu ormanı çok daha tehlikeli bir hale getirmişti ama o ayakları çamura batsa da koşamaya devam ediyordu.

Dipper tüm sesiyle haykırıyordu ormana kaçan şeytanı bulamak için. Bill tamamen aklını kaçırmış gibi davranıyordu son zamanlarda, iyice paranoyaklaşmıştı ve elinden bir şey gelmiyor oluşu kendini suçlu hissetmesine sebep oluyordu.

Dipper koştuğu çamurlu yolda kayıp yere düştü. "Bill!" diye haykırdı bir kez daha kısılmış sesiyle. Yağmur yüzünden sırılsıklam olmuştu, üşüyor ve titriyordu.

O sırada duydu sevdiğinin sesini, ağaçların biraz arkasından geliyordu ses. Dipper son gücüyle çamurlu yerden kalktı ve ağaçlara yaklaştı. Bill biraz ilerisindeydi, onu duymamıştı anlaşılan, yağmurda ıslanmayı sorun etmiyor gibi dolanıyordu ve bir şarkı söylüyordu.

"Look out, they're closing in on you now,

Şuraya bak, şimdi sana yaklaşıyorlar

Wake up, or you'll wake up six feet down,

Uyan yoksa toprağın altında uyanacaksın

Nobody's got your back in this town,

Bu kasabada arkanı kimse kollamaz

Knock em in the teeth now,

Şimdi onları dişlere vur

Out here there's no negotiation,

Burada uzaklaşma yok

No room to start a conversation,

Konuşma başlatacak bir yer yok

Before you get a taste it's taken,

Bir tat almadan önce

Never let your guard down.

Gardını asla düşürme

Get back, put your hands up, Kinda messed up, but it's tough luck,

Geri çekil, ellerini kaldır, biraz berbat bir durum, ama şansına küs

And I'm sorry, but I don't feel bad for you.

Ve üzgünüm senin için kötü hissetmiyorum.

Cause I know if, you could switch this,

Çünkü bunu değiştirip değiştirmeyeceğini biliyorum

You'd be dishin' out the same shit, sayin' sorry, but I don't feel bad.

Sürekli aynı boku yapıyorsun üzgünüm diyorum ama kötü hissetmiyorum

Now I know,

Artık biliyorum

There's no one I can trust,

Güvenebileceğim kimse yok

I used to think there was,