Merhaba Ben Oyun!
Bu bölüm 618gravity' nin isteğini yazacağım. Hem hikaye hem de şarkı karışık. Böyle hikayeli şarkı istekleriniz varsa yorumlara yazmayı unutmayın.
U Y A R I : Aşı derecede sevimli, duygusal ve dramatik aile bağı içerir UwU
One Of Use Au:
"Ford amca!"
Küçük kız şelalenin arkasındaki kayalık alanda bağırıyordu. Amcasının bu tarafa gittiğini görmüş ve kardeşini dinlemeden peşinden gitmeye başlamıştı.
Dipper "O değişti Mabel! Artık Ford değil." diyordu ama Mabel ona karşı çıkmıştı. "O Ford Dipper! O hâlâ bizim amcamız, bunu biliyorum. Derinlerde bir yerlerde hâlâ o."
Buna tüm kalbiyle inanmak istiyordu. Bill' in ona verdiği tacı başına taktıktan sonra değişmeye başlamıştı ama o yine de büyük amcasıydı ve Mabel da onun yeğeniydi. Onu hatırlardı, hatırlamalıydı.
Mabel ümidi sönmek üzereyken fısıltı sesleri duydu. Seslerin olduğu yere ilerledi ve yavaşça kafasını uzattı. Bill ve Ford konuşuyorlardı, Ford' un başındaki uğursuz tacın üstündeki gözlerinden biri Mabel' a dönünce Mabel kafasını geriye çekti ve konuşmaları dinlemeye başladı.
"Bu kadar beklemek yeterli Sixer, artık bu kasaba hakkında tüm işimizi bitirme vaktimiz geldi! Son hazırlıkları hallet ve artık şu bariyeri yıkalım!" Bill' in tiz sesi taş mağaranın duvarlarında yankılanıyordu.
"Merak etme Bill, neredeyse her şey bitti. Bu aptal kasaba bize artık ayak bağı olmayacak. Sen gidebilirsin, halletmem gereken son bir işim kaldı."
Mabel şaşkınca iki eliyle ağzını kapattı, gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Duyduklarını kabul etmek istemiyordu, bu Ford olamazdı, bu amcası değildi. Bu sadece bir canavardı, sadece iğrenç bir yaratıktı. Ford bu değildi.
Gözyaşları yanaklarından akarken Mabel sesi çıkmasın diye ellerini ağzına daha çok bastırdı
"Seni ilgilendirmeyen konuşmaları dinlemenin ne kadar kötü olduğunu bilmiyor musun velet?"
Mabel'ın yaslandığı duvar büyük bir gürültüyle patladı ve Mabel kaşı duvara çarptı. Ellerini kafasına koyarak saçılan taş parçalarının başını ezmesini engellemeye çalıştı.
Ford yıkılmış taşların üstüne çıktı ve Mabel' ın üstüne eğildi. Mabel gözlerini kapatırken kazağından yakalayarak onu biraz kaldırdı. Mabel Ford' un sarı parıldayan gözlerinin kırmızıya dönmesini dehşetle izledi.
"Neyin nesi olduğunu bilmiyorum çocuk ama ben işime burnunu sokanlardan hoşlanmam."
Mabel "AMCA DUR! BENİM, YİĞENİN, MABEL!" diye haykırdı göz yaşları içinde başını yere eğdi. "Beni hiç hatırlamıyor musun?"
Ford şaşkınca olduğu yerde dona kaldı ve kızı yere bıraktı. Bu bağırış, bu karşı çıkma, bu hatırlatma aklında ve kalbindeki bir şeylerin sarsılmasına sebep olmuştu. İçinde bir şeyler kopuyordu, bir güç karşısında çaresizce kanayan kolunu tutan, dizleri yaralanmış ve yüzü kirlenmiş ağlayan bu küçük kıza zarar vermesini engelliyordu. Tek hareketiyle onu ezebilirdi ama neden yapmıyordu? Yapamıyordu?
"Benim, yeğenim mi var?" dedi Ford şaşkın bekleyişinin sonunda bir cümle kurmayı başararak. Gözleri sarı haline dönmüştü.
Mabel sessizce bir şarkı mırıldanmaya başladı.
Don't go tonight
Bu gece gitme
Stay here one more time
Bir kez daha burada kal
Remind me what it's like, oh
Bana bunun nasıl olduğunu hatırlat, oh
And let's fall in love one more time
Ve hadi bir kez daha aşık olalım
I need you now by my side
Şimdi sana ihtiyacım var yanımda
It tears me up when you turn me down
Beni reddediyor oluşun beni mahvediyor
I'm begging please, just stick around
Yalvarıyorum lütfen, sadece burada kal
I'm sorry, don't leave me, I want you here with me
Üzgünüm, beni bırakma, seni burada yanımda istiyorum
I know that your love is gone
Aşkının bittiğini biliyorum
I can't breathe, I'm so weak, I know this isn't easy
Nefes alamıyorum, çok zayıfım, biliyorum bu kolay değil
Don't tell me that your love is gone
Bana aşkının bittiğini söyleme
That your love is gone
Aşkının bitmiş olduğunu
I'm sorry, don't leave me, I want you here with me
Üzgünüm, beni bırakma, seni burada yanımda istiyorum
I know that your love is gone
Aşkının bittiğini biliyorum
I can't breathe, I'm so weak, I know this isn't easy
Nefes alamıyorum, çok zayıfım, biliyorum bu kolay değil
Don't tell me that your love is gone
Bana aşkının bittiğini söyleme
That your love is gone
Aşkının bitmiş olduğunu
Don't tell me that your love is gone
Bana aşkının bittiğini söyleme
That your love is gone
Aşkının bitmiş olduğunu
Don't tell me that your love is gone
Bana aşkının bittiğini söyleme
That your love is gone
Aşkının bitmiş olduğunu
That your love is gone
Aşkının bitmiş olduğunu
I know this isn't easy (easy)
Bunun kolay olmadığını biliyorum (kolay)
That your love is gone
Aşkının bitmiş olduğunu
-----
Bu anı yapabilirsem yakında yeniden yazmaya başlayacağım One Of Use Au kitabımda kullanacağım, çok güzel oldu!
Herhangi bir bölüm isteğiniz varsa yazın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esrarengiz Kasaba WhatsApp
FanfictionSıradan bir WhatsApp kitabından fazlası. İş sadece konuşmalardı ama klişe olmak istemediğim yolda klişeliğin dibine vurduğumdan olaya farklı içeriklerde ekledim ve sonuçta bu çıktı. Sadece adı WhatsApp. İlk WhatsApp diyalogları bana kalırsa cringe a...