Sansra uygulamasına hoş geldiniz!
Lütfen gönderileriniz için bir tema rengi seçiniz!
ana ships:
-chaelisa-
-jensoo-
-taegyu-
-seulrene-
-
yan ships:
-yeonbin-
-taekook-
-hyuna&dawn-
Üç koliyi ve boyaları da alıp eve döndü. Arabayı park edip kutuları taşımaya başladı. Yoldan geçen bir kadın "Yardım edeyim." dedi ve kutulardan birini kaldırarak evin kapısına kadar taşıdı.
Yardım ettikten sonra Rose teşekkür edip kahve içmeye davet etti, bu kadını daha önce gördüğüne de emindi. Gözü bir yerden ısırıyordu, ama nereden?
"Hayır, teşekkür ederim. Gelecekteki müstakbel kayın validem ile tanışacağım geç kalmak istemem." dedi ve gülümsedi.
Bingo, Rose nereden hatırladığını buldu. Haeryung Teyze'nin oğlu Dawn ile sokağın başında buluşurlardı. Neden sokak başında buluştuklarını şimdi anlıyordu.
Haeryung Teyze'nin istediği gelin gibi değildi pek. Haeryung Teyze gelin kriterlerinde "Hamarat, usturuplu, fazla açık giyinmeyen, fazla sizin tabirinizle tarz olmayan bir kız" demişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karşısındaki kadın ise kızıla çalan boyalı saçları, mini eteği ve uzun bacakları ile dikkat çeken oldukça gösterişli bir kadındı. Haeryung teyze fazla dikkat çeken birisi olmasını da istemediğini söylemişti ya.
"Ben Rose bu arada." dedi Rose. "Ben de Hyuna, tanıştığımıza memnun oldum Rose." dedi karşısındaki kadın. Daha sonra Rose eve, Hyuna da sevgilisinin evine gitti.
Yaklaşık bir saat kadar sonra Beomgyu eve geldi ve 'Güzel bir gün' geçirdiği dışında pek bir şey anlatmadı. Rose meraktan çatlayıncaya o 'öpüşmeyi' anlatmaya karar verdi.
Rose kelimeyi duyunca heyecanlanırken Beomgyu anlatınca kafasına bir tane geçirdi.
"Ah! Ne vuruyorsun ya kafama?" diye söyledi Beomgyu. "Öpüştük diyince heyecanlanmıştım şapşal. Aynı çatalla kek yemişsiniz o çatalını düşürünce bu öpüşmek mi sence?!" diye söylendi Rose.
"Öpüşünce de ağızdaki mikroplar yer değiştirmiyor mu ya, aynı şey işte!" diye savundu Beomgyu kendini.
Bir şeyler atıştırıp yatmaya odalarına gittiler. Yarın da boya yapacaklardı.
Sabah - Rose'nin Anlatımıyla
Uyandım ve tuvalete girip rutin işlerimi hallettikten sonra çıkıp Beomgyu'nun odasına gittim.
Odaya girdiğimde yatakta yoktu, şaşırdım ve "Beomgyu?" diye seslendim. Daha sonra ise arkamdan biri gelip "Bööö!" diye bağırdı.
"Yah, ödüm koptu!" diye bağırdım. "Aa bu sefer elinde su bardağı yokmuş, ama olsun ödeşmiş olduk canısı." dedi ve kıkırdadı.
"Neyse, hadi kahvaltı yapalım. Sonra da seni boyi- pardon pardon odanı boyicaz." dedim kıkırdayarak. "Aklından neler geçiyor bakayım senin." dedi. Cevap vermeyip odadan çıkacaktım ki gıdıklamaya başladı.
Biraz eğlendikten sonra aşağı inip yemek yemeye başladık. Yemekten sonra Beomgyu'nun da yardımıyla bulaşıkları bulaşık makinesine yerleştirdikten sonra üstümüze evde giymelik eski bir şeyler geçirdikten sonra eşyaları ortaya çekip üstlerine muşamba örttük ve boyaları hazırlamaya koyulduk.
O sırada telefonuma gelen mesaj ile durdum ve telefonumu çıkartıp mesaja baktım.
