1 Aralık 2022
Başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz💜
- 7 yıl önce -
Sert ve ıslak zeminde uzanıyordum. Bağırışmalar, korna sesleri; şehrin tüm karmaşası bir uğultu halinde kulağıma ilişiyordu. Gökyüzünden sertçe düşen soğuk damlalar bir kefen misali üzerimi örtüyordu. Yağmurun aksine bedenim ateşler içerisinde yanıyordu. Bedenim gibi acılar içinde kırvrılan ruhum, kurtulabilmek adına açık bir kapı gibi olan iki kolumun ucundan yavaşça beni terk ediyordu.
Beynimi ele geçirmiş küflü düşünceler son anımda bile beni bırakmıyordu. Ortası mavi, kenarlara doğru yeşilleşen gözler bana okyanusa açılan ormanları andırıyordu. Eğer ölmeyecek olsaydım sonsuza kadar ormanlardan ve su olan her şeyden nefret edecektim.
Boğuluyordum. Sonuma bir adım kala bile etime kancasını geçirip beni tutan gözler ruhumu parçalıyordu ve bu yüzden boğuluyordum.
Kollarımda hissettiğim baskıyla birlikte cansız bir inilti dudaklarımın perdesini yırtıp kendini duyurdu. "Lütfen!" diye yakardı, yavaşca kendini karanlığa kapatan bilincimin kıyısında cılız bir ses. "Lütfen! Daha çok küçüksün; ölmek için çok küçüksün!"
Dakikalar ruhumu kovalarken acı haykırışlara benzeyen siren sesleri yaklaşmaya başladı ve aynı zamanda bileklerimdeki baskı arttı. "Kurtulacaksın," dedi az önceki ses. Sanırım bu bileklerimdeki baskının sahibiydi. "Ölmene izin vermeyeceğim, kurtulacaksın. Lütfen dayan, kendini bırakma."
Gözlerimi zorlukla araladığımda kıvırcık küt saçlar bulanık bir şekilde bakış açıma girdi. Bilincimin açık olduğunu gören kadın gözyaşları içinde gülümsedi ve "Aferin, işte böyle! Kendine bunu yapma, sakın pes etme," dedi. Dudaklarımı beni bırakmasını söylemek için araladım ama dilim kilit vurulmuş gibi hiçbir kelime kuramadı. O yüzden yavaşça kafamı iki yana salladım. Beni kurtamaya çalışmasının asıl ölümüm olduğunu bilmiyordu.
Kıvırcık saçların sahibi bir şeyler söylemeye başladı ama arkasında babamı görür gibi olunca dikkatim ince bir ip gibi anında ondan koptu ve gözyaşları kendi idamını vererek yanaklarımdan süzülmeye başladı. Onun da gözleri dolu dolu dudaklarını araladı. "Benim güzel Peri Kızı'm. Pes etmek için çok erken değil mi?"
Uzandığım yerden hafif sarsıntılarla kaldırıldığımda ciğerlerimi yakan acı bir nefes çektim içime. Gözlerim son kez kapanmadan önce ağlayan gözlerle bana bakan babamın silüetine döndü.
Babasının güzeller güzeli peri kızı artık Ölü Peri Kızı'ydı.
Herkese merhabalaaaar! Bu kurguyu lise hayatımın bir döneminde 2015-2016 yıllarında yazmıştım ama bir türlü içime sinmediği için bir yerde yayınlamaya cesaret edememiştim. O defteri eski kutuların arasından çıkarttım ve baştan düzenleyip daha iyi olduğuna karar verdikten sonra işte buradayım! Çok fazla değişiklik yapmamaya çalıştım bu yüzden mutlaka hatalarım vardır.
Umarım beğenirsiniz ve birlikte keyifli bir yolculuğa çıkarız 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Peri Kızı
Action(DÜZENLENİYOR) "Biliyor musun, babam bana küçükken hep Peri Kızım derdi. Ama artık öyle olmak istemiyorum." Kelimeler ağzımda yalpalıyordu. İçtiğim kadehler, zaten alevler içinde olan ruhuma benzin olup iyice ateşini harlıyordu. Yeşil gözlerini bir...