Burası sana ait işte

737 47 8
                                    

Bölüm 28...





Tam orada sertliğinin ucu öyle bir sert vuruş yaparak beklemişti ki  hiss ettiğim  tatlı sızıyla  ağlamıştım.  Haraket etmeden durmuştu. Ezbere bildiği zevk noktamla beni deli ediyor bu hoşuna gidiyordu. Öyle sert bir şekilde zevk noktamı ezmişti ki kapalı gözlerimin önünde yıldızlar uçuşmuştu . Havada asılı kalan kollarım acımaya başlamıştı bile çoktan ama Yoongi kendini o kadar kaptırmıştı ki fark edememişti bile. İçime kaçıncı gelişi olduğunu unutmuşum artık.

Belimden sıkı sıkıya tutmasaydı bu kadar sert darbelere asla dayanamazdım biliyordum.  Boynuma ısırık bıraktığında bir hıçkırık kaçmıştı dudaklarımdan. İyi hiss ettriyordu . Hemde çok iyi . Zevkin doruklarını yaşıyordum içime girip çıktıkça . Haraketlerini belli bir yavaşlığa indirip başını boynumdan çıkarmıştı.   Koluma yasladığım başımı ensemden yakalayarak yüzü hizasına getirdiğinde zevkten kayan gözlerimi zar zor açmıştım.

"Çok güzelsin Jimin "

Bana güzelsin diyorduda acaba kendinden haberi varmıydı bu adamın . Süt beyazı teni terlediği için parlıyor adeta görsel şölen sunuyordu bana . Alnına düşen saçlarını geri taramak istemiştim ama bağlı ellerim buna müsade etmemişti.  Burnumun ucuyla burnunu dürtüp gülümsemiştim bana böyle güzel bakarken.

"Seni seviyorum Yoongi "

Belki o bana bu iki kelimeyi hiç bir zaman söylemyecekti ama ben hep söyleyecektim ona. Her gün defalarca ona sevdiğimi söyleyip sevgimi gösterecektim . Haraketleri tamamen durduğunda yüzüde aynı şekil değişmişti.  Ciddi bir ifade takıldığında korkmadım desem yalan olurdu.  Yalnış bir şey söylememiştim ama değişen yüz hatlarıyla bu an mahf olursa kendimi affetmeyecektim .

"So...sorun ne Yoongi? "

Her ne kadar düz çıkarmaya çalışsamda sesimi kekelemekten kurtulamamıştım .  Ensemdeki eliyle çenemi tutup bir öpücük bırakıp geri çekilmişti.  Bacaklarımı belinden indirdiğinde gerçekten lanet etmiştim kendime . Daha sonrada söyleye bilirdim o iki kelimeyi neden şimdi bu güzel anı mahf etmiştim ki .

İçimden çıktığında dolan gözlerime engel olamamıştım.  Ya şimdi beni bırakıp giderse . Aklıma dolan kötü şeylerle "Yoongii" diye bilmiştim sadece . Bileklerimdeki kelepçeleri teker teker çıkardığında kalçamdaki sızı gücü biten bacaklarımla yere kapaklanmaktan son anda Yoongi'nin beni tutmasıyla kurtulmuştum.  Kucağına aldığı bedenimi yatağa bıraktığında gideceğini düşünmüştüm . Öylede gözüküyordu hani . Ayağa kalkmış önce kapıyı sonra pencereyi kapatıp tekrar yanıma gelmişti.

Yüzünden hiç bir şey anlamadığım için ne söylemem gerektiğini bile anlamamıştım . Gözlerimi gözlerinden çekmeden takip ettiğimde yanıma gelipte sırtını yatak başlığına verdiğinde bir oh çekmiştim içimden. En azından gitmemişti .

Galiba özür falan bekliyordu.  Yalnış bir şey yapmamıştım ama daha yeni kavuşmuşken aramızın bozulmasını istemiyordum .

Tamda konuşmak için haraketleneceğim sırada benden önce davranıp beni kucağına çekmişti.

Sertliği bacak aramda kendini belli ederken içim titremişti resmen . Taş gibiydi ve benim sertliğinim onun karnının üstüne gelmişti.  Utanmıştım . İkimizde çırılçıplaktık ve öylece duruyorduk sadece .

"Özür dilerim "

Sessiz geçen bir kaç dakikadan sonra duyduğum iki kelime bu sefer beni şaşırtmıştı . Durduk yere şimdi neden özür diliyordu ki ?

love zone Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin