yirmi

1.4K 195 60
                                    

dünya turunun ilk konserine iki gün kala han jisung normalden daha gergindi. her zaman her şeyin mükemmel olmasını isterdi. mükemmeliyetçi kişiliği her zamanki gibi en çok kendisine zarar veriyordu.

"happy'i tekrar alalım." dedi. konser için anlaştığı canlı çalgı ekibi onu onaylayıp şarkıya girdi ardından. jisung da peşinden şarkıyı yeniden söylemeye başladı.

yorulmuştu, bir haftadır her gün saatlerce konser provası yaptığı için çok yorgundu ama son güne kadar buna devam etmezse kendisini yeterli görmeyeceğini biliyordu.

happy bittikten sonra diğerlerinin de dinlenebilmesi için ara verdi. yorgun bedenini sahne arkasına sürüklüyordu resmen. kulise girdiği gibi koltuğa attı kendisini. içerideki birkaç kişinin çıkardığı seslere rağmen uyuyabilecek gibi hissediyordu.

gözlerini kapamış, susamasına rağmen su bile alamayacak kadar yorgun hissederken koltuğa iyice uzandı ve uyuma pozisyonuna geçti. kimsenin gelip de onu rahatsız etmemesini diliyordu şu anda.

hyunjin ise bir saat öncesinde dans ekibiyle birlikte provadan ayrılmasına rağmen konser alanını terk etmemiş ve jisung'u beklemişti. günlerdir şarkıcı oğlanın kendisini ne kadar yorduğunu görüyordu. bu yüzden bugün onu kaçırıp provayı erken bitirmesini sağlamayı düşünüyordu.

sahne önüne gidip de jisung'un olmadığını görünce kulise yöneldi bu yüzden. içeri girdiğinde gözleri kapalı, uzanmış bedeni görmüştü direkt. istemsizce dudakları bir gülümsemeyi konaklatırken ona doğru ilerledi ve tam da başında dikildi. yanağının üstüne yattığı için aralık dudakları büzülmüş ve saçları öylece dağılmış han jisung'u canlı kanlı ve yakından görmek kalbine iyi gelmemişti.

yorgun bedeni uyandırmaya kıyamıyordu ama burada uyuyup da ağrı çekmesini istemiyordu da. zaten onu kaçırma planı için uyandırması gerekliydi. bu yüzden ismini seslenmeye başladı uyandırmak için.

jisung uykuya tam olarak dalmadığı için huzursuzca mırıldandı bir süre. gözlerini açtığında ve başını hafif çevirdiğinde gördüğü kişiye karşı kaşlarını çattı istemsizce. parlak gözleri ve gülümsemesi ile tepesinde dikilen hwang hyunjin'in gerçekliğini sorgulamıştı.

"ne oluyor?"

"burada uyuma." hyunjin onun her an tekrar uykuya dönecek haline karşı kolundan tutup çekiştirdi. "seni bir yere götüreceğim."

"pratik yapıyorum daha. biraz dinlenmem gerekiyor. niye uyandırdın ya?" jisung ise çekiştirilen kolunu ondan kurtarmak isterken söylendi.

"biraz değil çok dinlenmen gerekiyor. bu yüzden kaçırıyorum seni. bugünlük bu kadar pratik yeter."

jisung uykulu ve yorgun olduğundan hyunjin'e karşı gelemiyordu. hyunjin de bunu fırsat bilip iyice tutup kaldırdı kendisinden küçük bedeni. jisung'un uykusu çoktan kaçmıştı ve bu yüzden sinirlenmeye başlıyordu.

"menajerine haber verelim."

hyunjin asla pes etmeyerek jisung'u tuttuğu kolundan resmen sürüklüyordu. az önce sahne önünde gördüğü menajerin yanına gidip durumu ona açıkladığında menajer de onları onaylamıştı. jisung bir anda provanın bitip de şimdi taksiye nasıl binmişti hayret ediyordu.

"umarım uykumu ve provamı bölmeye değecek bir şey yapacaksındır hwang hyunjin."

siniri hala üstündeydi. hyunjin de bunun farkında olduğu için ona çatıp daha da sinirlendirmek istemiyordu ama jisung böyle davranırsa onunla uğraşmak isterdi işte.

"yorgun ve uykulu bedenini kendine getirecek bir şey, han jisung."

jisung sarışın oğlanın öz güvenli haline karşı bir şey demedi ve onu sürüklemesini kabullendi sadece. birlikte yolun devamını sessizce oturarak geçirdiler. bir ara jisung yorgunluğuna yenik düşüp başını hyunjin'in omzuna yaslamıştı ve o andan sonrası ikisi için de daha güzel ve katlanılabilirdi. konser alanı merkeze uzak olduğu için yol uzun sürmüştü çünkü.

sweet chaos [hyunsung] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin