9

6.9K 878 407
                                    

jun
jeongguk
naber nasılsın

jeongguk
iyiyim
sen nasıl oldun

jun
güzel bakmışsın bana
ayaklandım işte biraz aksıyorum ama iyiyim
geberteceğim o taehyung piçini
full bana çalıştı sikik
her yerim mosmor

jeongguk
iyi olmana sevindim
taehyung'u sonra hallederiz
benim sana bir şey sormam gerek

jun
tabii sor bakalım

jeongguk
neden kavga ettiniz
bu kadar sert dalaşmıyoruz genelde
ama hepiniz kötü durumdaydınız
özel bi nedeni var mıydı

jun
jeongguk
jiho hyung bu konu hakkında konuşmamızı istemiyor biliyorsun

jeongguk
hm
yine aynı konu yani
peki bunu neden sadece ben bilmiyorum

jun
sadece jiho hyung biliyor
nerden çıkardın sadece senin bilmediğini
biz senden bir şeyler mi saklıyoruz jeongguk
ne ima ediyorsun sen

jeongguk
sakin ol
bi şey ima ettiğim falan yok
merak ediyorum sadece
minho ile ilgili olduğunu biliyorum başka bir şey söylemiyorsunuz

jun
jeongguk
sakın
bir daha onun adını ağzına almayacaksın
konuyu eşeleme diyorum sana
söz dinle

jeongguk
emir veremezsin sen bana

jun
veririm
veriyorum da
bu dediklerinden jiho hyunga bahsetmemi istemiyorsan uzatma

jeongguk
siktir ordan
sen beni tehdit mi ediyorsun
bu ne cesaret lan

jun
bak sen
sen büyüdün de bana kafa mı tutuyorsun
elimde kalırsın jeongguk
akıllı ol
kapat konuyu
beni sinirkendirme

jeongguk
bence jiho hyung benimle böyle konuştuğunu görmekten hoşlanmaz
zaten seni de pek sevmez bilirsin
bence ben onunla bir konuşayım

jun
konuş tabii
zararlı çıkan ben olmam

jeongguk
kes sesini
nasıl bir anda böyle iğrenç birine dönüşebildin
ben de sana dostum diyordum

jun
ben seninle hiçbir zaman dost olmak istemedim
yazıyor...

jeongguk
sus
duymak istemiyorum

jun
tamam
özür dilerim gereksiz yükseldim
minho mevzusu beni geriyor hep biliyorsun
gitmeden önce çok yakındım onunla

jeongguk
bu az önce bana sik gibi davrandığın gerçeğini değiştirmiyor

jun
gerçekten çok özür dilerim
neredesin
sana bir kahve ısmarlayayım konuşalım
olur mu

jeongguk
dışarı çıkasım yok pek

jun
tamam ben geleyim sana
bir şeyler de izleriz
hazırlanayım hemen

jeongguk
minjun

jun
çıkarken haber veririmm
görüşürüz

jeongguk
görüldü

:::

"Jun, tek başına nereye gidiyorsun kafayı mı yedin sen?"

Jun geleli yarım saat olmuştu. Halim ortadaydı, saklayamazdım. Yüzümü gördüğü an beni koltuğa oturtmuş, her şeyi anlatmadan da bırakmamıştı. Zaten en son Taehyung'un adını söylediğim an ayaklanıp kapıya koşturmuştu. Yalnızca yarım saat kadar önce beni susmam için tehdit eden arkadaşım, bana zarar veren adamın kapısına dayanmak için evden çıkmak üzereydi.

Kapıyı açmasına engel olamamıştım. Hala biraz sekerek yürürken ona yetişmem imkansızdı. Fakat ben henüz ona ulaşamadan kapıyı açtığı an duraksamıştı.

"Jeongguk içeride mi?" demişti oldukça tanıdık gelen bir ses.

Tüylerim anında diken diken olurken kapıya ulaştım, Jun'u kenara iteleyip dışarıya baktığımda o gece yolumu kesen üç kişinin şimdi kapımda, dizlerinin üzerinde beklediklerini gördüm.

Hepsinin yüzü kan içindeydi, biri kolunu sıkıca karnına sarmıştı. Üçünün de yüzünde ağlamaklı ifadeler vardı. O gün omuz attığım için deliren piç ortada duruyordu. Bakışlarını yavaşça gözlerime çıkardı.

"Çok özür dileriz. Lütfen affet bizi." dedi, sesi kısılmıştı.

Diğerleri ona onaylamak için hızlı hızlı başlarını salladılar.

"Yanlış yaptık. Bir daha görmeyeceksin bizi-"

"İstersen sen de döv- lütfen- özür dileriz..."

Ne diyeceğimi şaşırmıştım. Onları kim bu hale getirmişti de kapımda diz çöküp özür dileyecek konuma gelmişlerdi? Aklıma bir isim geliyordu ama ihtimal vermek istemiyordum.

"Kim gönderdi sizi?" derken konuşmayacağımı fark ettiğinden olsa gerek Jun arkamdan belimi yakalayıp benim ona yaptığımın aksine nazikçe kenara itti beni. Şimdi önüme geçmişti, görüş açım tamamen kapanmıştı. "Elimden bir kaza çıkmadan defolun gidin buradan! Ben sizinle sonra görüşeceğim."

Çocuklar yerlerinden kıpırdamadan kapının ufak aralığından bana bakmaya devam ettiler. "Jeongguk sizi affetmeden gelmeyin dedi." dedi birisi, kanlı dudakları hafifçe titriyordu.

Merakım ağır basıyordu artık. Üzerimdeki şaşkınlığı atmaya çalışarak öne atıldım. Jun onlara yaklaşmama engel olarak biraz daha önüme geçti. Konuşurken yüzüne bakmaya çalıştım. "Jun, çekil önümden."

Ne bana cevap verdi ne de dediğimi uygulamak için herhangi bir harekette bulundu. "Defolun lan!" diye bağırıp üçüyle birlikte benim de yerimden sıçramama neden olarak kapıyı yüzlerine çarptı.

Arkasını dönüp yanımdan sıyrılmaya çalıştığında gitmesini engelledim kolunu tutarak. Kaşlarını kaldırarak suratıma baktı, sanki anormal bir şey yapmışım gibi.

"Neden benim adıma konuştun?" dedim, sesim sitemliydi.

Jun bıkkınca iç geçirdi. Kolundaki elimi kendi elleri arasına alarak tamamen bana döndüğünde, "Bebeğim-" diye başladı konuşmaya. Midemin bulandığını hissettim. İğrenç bir histi.

Elimi sertçe geri çektim. "Bana bebeğim deme."

"Gerçekten karşımda beş yaşında bir çocuk var şu an."

Kendi kendime sinirle kıkırdadım. Kapıya gidip açtığımda ve suratına bakmadan, "Bence artık gitmelisin." dediğimde birkaç saniye duraksadı. Ardından omzuma çarparak kapıdan çıktı ve gitti.

*****

ay bu jun da manyak mı ne...

lavender haze . taekook / slow updateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin