merhaba🥺
(insalla yanlisim ya da eksigim yoktur eve gidince kontrol edicem gorurseniz yazin bana tamam mi)
*****
Uzun zamandır hiç böyle heyecanlandığını hatırlamıyordu Jeongguk.
Telefonu bıraktığı gibi akşam saatleri olduğundan üzerine basit bir tişört ve eşofman geçirmiş olsa da kapıdan çıkmadan önce komodininin üzerinden ona göz kırpan vücut spreyini güzelce bileklerine ve boynuna sıkmış, aynanın önünde saçlarıyla gereğinden fazla oyalandığını fark ettiğindeyse yansımasına ters ters bakınıp kapıya çıkmıştı. Yalnızca yarım saat önce görüşmeye ara vermeyi planladığı adam için hazırlanmış oluşu sinirini bozmakla kalmamış, verdiği tavizlerden ötürü yerden yere vurulmaktan bir hal olmuş gururunu biraz daha zedelemişti. Oysaki yeni yeni flörtleşmeye başladığı biriyle buluşmaya gitmiyordu (yoksa her şey aslında tam da böyle miydi?), Jiho da yanlarında olacaktı ve bu görüşmenin 'iyi' herhangi bir şey içermeyeceğinden adı gibi emindi. O ikisi yan yana geldiğinde ateşle barut gibiydi.
Karar verme sürecinde yalnız kalmak istemesinin nedeni kafasını karıştıran, yeni yeni tanışmaya başladığı hisleriydi. Taehyung resme dahil olduğu an diğer her şey flulaşıyor, düşüncelerinin şekil alma sürecinde aklı, kalbinin aksine etkisiz kalıyordu. Ne kadar olmuştu şunun şurasında konuşmaya başlayalı? Taehyung'un kollarına bu kadar hızlı düşmesi zayıflık mıydı, yoksa hak ettiği sevgiyi sonunda almaya başladığını hissettiği için duygularına yenik düşmesi normal miydi?
Artık mantıklı düşünemiyordu.
Kapıdan dışarı çıktığında şaşırtıcı bir şekilde Taehyung oradaydı. Ona buluşma yerinden tamamen ters yönde kalan evine gelip kendisini almasını söylediğinde diğerinin bunu gerçekten yapacağını düşünmemişti belki de. Fakat Taehyung durumdan oldukça hoşnut görünüyordu. Karşı kaldırımda oturmuş, parmaklarının arasındaki çubuğu dudaklarının üzerinde gezdiriyordu. Elindeki bir lolipop olmalıydı, çünkü bu mesafeden bile cılız sokak ışıkları altında şekerle parıldayan dudaklarını görebiliyordu.
Akşam saatlerinin karanlığına yakışır bir şekilde düz, siyah bir tişört giymişti Taehyung. Göğüs kafesinin ortasına dek inen gümüş bir zincir vardı boynunda, zincirin ucunda ise basit bir halka yüzük asılıydı. Altında klasik siyah kot pantolonlarından biri vardı ve- giydiği şeyler ne zamandan beri bedenini sarıyordu böylesine? Taehyung her zaman böyle göğsünü gere gere mi dururdu, yoksa birkaç günde onun hakkında fark ettiği şeyler tehlikeli olacak derecede artmış mıydı? Çünkü Taehyung'un tişörtü onunkine nazaran ince olan kollarından salınsa da omuzlarında gerilmiş kumaş yutkunmasına neden olmuştu.
Evden çıkmadan önce cebine iliştirdiği telefonu titreyip dikkatini çektiğinde Taehyung harekete geçerek ona doğru yürümeye başlamıştı. Jiho'dan gelebileceğini düşündüğü mesajı açmak için telefonunu çıkarıp baktığında ise gördüğü şey tam da karşısında duran adamın ona birkaç saniye önce attığı mesajdı. Ona öyle odaklanmıştı ki ne zaman telefonuna ulaşıp ona mesaj attığını görmemişti bile.
Kafayı yemek üzereydi.
taehyung
*fotoğraf*Daha önce bunu defalarca yapmışlar gibi yan yana gelip buluşma yerine doğru yürümeye başladıklarına Jeongguk kafası karışmış bir şekilde telefonundan çekti bakışlarını. Taehyung ona muhtemelen bugün çekilmiş bir fotoğrafını atmamış gibi rahat bir tavırla dudaklarının arasındaki lolipopu bir o yanağına bir diğerine atıyor, dar kotunun cebine sıkıştırdığı eliyle heyecandan koşarak geldiği yolları onunla geri yürüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lavender haze . taekook / slow update
Fanfic"Bebeğim, sen benim için yaratılmışsın." taekook, texting+düz