"Umarım hep mutlu olursunuz sevgili arkadaşım."

628 23 7
                                    

"Benimle yalandan çıkar mısın?"

•••

"Jimin, ne diyorsun sen?"

Yani böyle tepki vereceğini elbette ki biliyordum.

"Ya Tae bak eğer böyle birşey yaparsak onun beni sevip sevmediğini de anlayabilirim, Lütfen."

İçimden kabul etmesi için bilmem kaçıncı duamı ederken gözlerinin içine masum olduğunu düşündüğüm bir şekilde baktım.

"Ah pekâlâ ama birşey değişmezse bu oyuna son veririz haberin olsun."

Gülerek Tae'nin üstüne atladım ve kollarımı boynuna sardım.

"Teşekkür ederim Tae."

Gülümseyip kollarını belime sardı ve bana baktı.

"Jungkook geldiğinde ona ne diyeceğiz?"

"Onunla konuşmak istediğimizi ve sonrasında da sevgili olduğumuzu söyleyeceğiz."

"Pekâlâ, umarım Jungkook olumsuz tepki verirde kavuşursunuz."

Gülümseyip derin bir iç çektim ve koltuğa oturup arkama yaslandım.

"Şimdi tek yapmamız gereken şey Jungkook'u beklemek."

°°°
"Kookiee."

Kollarımı kapıdan daha yeni içeri girmiş olan Jungkook'un boynuna doladım. Kokusunu özlemiştim.
Beni çok bekletmeden ellerini belime sardı.
Ellerinin yeri kesinlikle orasıydı.

"Ne oluyor ya gelir gelmez. Ne bu sevgi?"

Alayla sorduğu soruyla gözlerimi devirdim.
Buna takılmayıp asıl konuya geçmem gerekiyordu.

"Üf iyi be. Yok sana bir daha sevgi."

Ondan hızlıca çekildiğimde gülüp kolunu omzuma attı.

"İyi tamam ben birşey demedim. Bu sevgi hoşuma gitti açıkçası."

"Güzel. Her neyse seninle konuşacağım daha doğrusu konuşacağımız şeyler var."

Kaşlarını çatıp bana baktı.

"Ne oldu?"
"Salona geçelim, söyleyeceğiz."

Bizi zaten uzun süredir orada bekleyen Tae'nin yanına gittik.
Tae'nin yanına geçtim Jungkook ise tam karşımızdaki koltuğa geçti.

"Evet n'oldu bakalım anlatın."

Ağzımı açtım ama konuşamayınca
Tae'ye baktım. O da anlamış olacak ki söze başladı.

"Kook uzatmayacağım. Biz Jimin'le sevgiliyiz."

Tae pat diye söyleyince bende şaşırmıştım.
Gözlerimi sonuna kadar açarak ona baktığımda o sadece omuz silkip "Ne var?" dercesine bakmıştı.
Öyle bir anda söylenir miydi? Daha sonra toplanıp kafamı salladım ve Jungkook'a baktım.
Boş bir şekilde bize bakıyordu.
Ne düşündüğünü anlamak zordu.

"Jungkook?"

Kaslarını çatıp bize baktı. Yüzünde ise zorla yapılmış bir gülümseme mevcuttu.

"Ah pekâlâ size mutluluklar diliyorum ama Jimin sen Eunwoo ile birlikte değil miydin?"

Bu da nereden çıkmıştı?

"Ne alaka?"

"Hatırlamıyor musun? Üzerinden çok da zaman geçmemişti aslında."

Ne saçmalıyordu? Tae'de sıkılmış olacak ki Jungkook'a bıkkın bir şekilde baktı.

"Jungkook uzatmasana. Ne demek istiyorsan de işte."

Derin bir nefes alıp Jungkook'a baktım. Dudaklarında alaylı bir sırıtış vardı. Bu sinirimi bozmuştu.
Bana baktı ve sırıtarak ağzını açtı.

"Pekâlâ. Jimin sen Eunwoo ile arabadayken dudak dudağaydın. Ah hatırlamıyor musun yoksa? Taehyung peki sen hatırlamıyor musun? Hatta beni haklı bulmuştun. İki erkeğin birlikte olamayacağını söylemiştin. Fikrini ne değiştirdi?"

Bunu diyebileceğini tahmin etmiyordum. Ne diyecektim ki şimdi? Haklıydı.
Planımız bu gidişle fiyasko olacaktı.

"İnsanların fikri değişebilir Jungkook. Ayrıca ben Eunwoo ile birlikte falan değildim. Orada öyle bir yanlış anlaşılma olmuştu. Hepsi bu."

İnanmasını umuyordum. Çünkü söyleyebileceğim başka yalanım şuanlık yoktu.

"Ah iyi o zaman, öyle olsun."

Derin bir iç çekerken Jungkook ayağa kalkınca istemsizce bizde kalktık.
Tae'ye yaklaştı ve kulağına birşeyler fısıldadı. Ne demişti ki? Bana neden söylememişti? Neyse ki Tae'den öğrenirdim.
Daha sonra bana doğru yürüdü ve boy farkından dolayı biraz aşağı inip yüzlerimizi eşitledi.
Sıcak nefesini yüzümde hissettim.

"Umarım hep mutlulu olursunuz sevgili arkadaşım."

•••

Kontrol etmedim.
Diğer bölümde görüşmek dileğiyle.

Fake Love /VminkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin