2

36 6 3
                                    

"Yukarı atla bakalım bana tutunarak. Dikkat et."

Seonghwa, Hongjoong'u iki tarafından dikkatli bir şekilde tutmuş ata binmesine yardım etmişti. Saraya yaklaşana kadar beraber giderler ve insanların olduğu kısma gelmeden Hongjoong inerdi. Rutin haline gelmişti artık bu olay.

"Sen de bin çabuk. Bak yine atar beni sırtından bu."

Seonghwa büyük bir kahkaha atmıştı aklına gelenlerle. Yine bir gün böyleyken at daha Seonghwa binemeden hareket etmişti. Doğal olarak at sürmeyi bilmeyen küçük olan geriye düşmüştü. Sevgilisine bir şey olmadığı için her aklına geldiğinde gülüyordu.

"Ama çiçeğim ayağın havada düşerken çok endişelendim"

Ata binerken bile gülen bedene karşı göz devirmişti Joong. Biraz tavır alsa da korkusundan kollarını sarmıştı hemen.

"Ya bu kadar yıpratma kendini."

Büyük olan bi eliyle dizginleri tutarken diğeriyle Hongjoong'un elini tutup öpmüş geri bırakmıştı. Tatlı siniri bile keyiflendirmişti onu

"Sana bir şey olmadığı için gülebiliyorum. Eğer sana bir zarar gelse n'apardım ben? Şimdi kollarını daha da sıkı sar ki hareket edebilelim."

Dediğini yapıp kollarını sıkılaştırmış başını sırtına yaslamıştı. Gözlerini sıkıca kapattıktan sonra atın üstünde olmaları bile Hongjoong'u rahatsız etmemişti.

Hızla giden atın yavaşlamasıyla ayrılma noktasına geldiğini anlayan Hong gözlerini açmış kafasını kaldırmıştı. Saraya yaklaştıkça yüreği endişeyle dolduğu için etrafına bakınıp birileri var mı diye baktı. Prensin çiçeği olmak bile onu darağacından kurtaramazdı. Atın durmasıyla hafif doğrularak sevgilisine öpücük vermiş attan atlamıştı.

"Dikkatli gidin prensim. Zira altınızdaki at oldukça vahşi"

"Prensesim oldukça uysaldır küçük bey. Ona karşı kibar olun lütfen." Seonghwa şakacı bir şekilde söylenirken onu yine arkasında bırakıp gideceği için iç çekerek devam etti.

"Sen de dikkat et çiçeğim. Güvenle hemen saraya dönmezsen kimseyi umursamadan gelirim biliyorsun."

"Endişelenmeyin prensim gün batmadan dönmüş olacağım."

Seonghwa aldığı sözle hızla saraya ilerlemeye başlamıştı bile. Hongjoong ile aynı anda saraya giriş yapmamak için yaptıkları bir şeydi sadece. Kendisi haftada bir böyle çıkardı ve herkes o günü istirahat günü sanardı. Hatta kral olmak için fazladan bir şeyler öğrenmeye gittiğini düşünenler bile vardı.

Joong ise neredeyse her gün dışarıdaydı. Bu yüzden saraya da farklı zamanlarda giriş yaptıkları zaman kimse şüphelenmiyordu. Bu onlar için mümkün olan en iyi düzendi.

Çiçekleri izleyerek saraya yürüyen genç, ilişkilerini düşünüyordu her zaman olduğu gibi. Ona hâla prensim demeyi bırakamamıştı mesela. Saygı eklerini bırakmak bile iki yılını almıştı. Bu yüzden sevgilisi üzerine gelmiyor, ne dersen kabulümdür çiçeğim diyerek onu mutlu ediyordu.

Saraya giriş yaptığında neredeyse akşam olmak üzereydi. Sözünü neredeyse tutamayacaktı. Pencerelerden birinde kendisi gelene kadar beklediğine emindi.

Hongjoong gördüğü herkese -ki bu çok fazla kişi demek- selam veriyordu. Sarayın piyanisti olarak kutlamalarda, yemeklerde mutlaka bir şeyler çalardı ve herkes bu yüzden onu tanırdı. Avrupa'dan gelmiş bu yeni adet onlar için çok çok yeniydi . Bu yüzden hayran bakışlarla karşılanırdı hep.

Odaya gelene kadar yürümekten çok insanları selamlarken yorulduğunu fark etti. Kalabalık asla ona göre değildi. Sadece sevgilisinin yanında güleç yüzlü enerji doluydu zaten. Diğer herkese karşı sadece ufak tebessüm takınırdı saygısızlık olmaması için.

Odasına geldiğinde cebindeki anahtarı deliğine soktu. Çevirirken kilitli olmadığını fark edince kaşları çatıldı. Kilitlemeden asla ama asla dışarı çıkmazdı.

İçeri hızla girip adımladı. Elinde herkesten gizlediği sevgilisinin mektupları ve kızgın boğa gibi bakışlarıyla kendisine dönen bedeni görünce kaskatı kesildi. Yutkunurken kendisinin bile zor duyduğu kelime çıktı ağzından.

"Hyung..."

—————————-

Merhaba! Umarım gününüz güzeldir. 500 kelime olmuş bu yeterli mi bilmiyorum ama şimdilik böyle.

Kendinize çok iyi bakın
Sağlıklı, huzurlu (ateezli) günler sizin olsun🧚🏻‍♀️💕

Aşkımızın Şarabı / SeongjoongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin