BÖLÜM 7

7 1 0
                                    

Yeni bir hayata atılmak zorunda kalmıştım ve bunun hakkını vererek yapacaktım. Her acıya göğüs gerip daha güçlü, her zorluğa mücadele ederek hayatta kalacaktım. Hayat zaten bir sınav değil miydi? En zor şeylerle sınanırdın ve hayatta kalmayı başarırsan ne mutlu sana...

Bugün uzun süredir boşlamak zorunda kaldığım okuluma gidecektim. Yaşadıklarım yüksek ihtimalle okulda duyulmuştu ve gider gitmez tüm dikkatleri üzerime çekecektim. Okulda çok popüler olmasam da bir çevrem vardı. Çoğu kişi popüler olmak isterken ben dikkatlerin üzerimde olmasından hoşlanmıyordum. Sırf azıcık da olsa çevrem var diye bir sürü insanla çatışmaya girmiştim. Kıskanılmıştım. Saçma bir şey yüzünden.

Saat 08.20'de uyanmıştım. Kahvaltı etme gereği duymadım çünkü ciddi anlamda yemek yiyesim yoktu. Üzerime beyaz gömleğimi ve füme rengi pileli eteğimi giydikten sonra füme ve gri renkli olan kravatımı bağladım. Converse ayakkabılarımı giyip, kırmızı çantamı da omzuma taktıktan sonra evin anahtarını, kulaklığımı, telefonumu alıp kapıyı güzelce kilitledim ve evden çıktım. Otobüs durağına yürürken Altüst Olmuşum isimli şarkıyı açtıktan sonra ezberimde olan sözleri içimden tekrar etmeye başladım.

Nasıl başlarsa öyle bitermiş aşklarda.

Yaşım başım olmadan bildiğim birçok şey var.

Unutma, seni benden daha çok seven asla bulamazsın, bulamazsın her yerde arasan da...

İnsan sahipsiz kalır ya... anlar o zaman.

Hep sendin, hep özeldin, nefes almak zor...

Üstüm başım altüst olmuşum, bana verilen candan hesap sormuşum...

Otobüse binip öğrenci kartımı okuttuktan sonra boş bir yer bulup oturdum. Yanıma yaklaşık altmış beş yaşlarında bir amca oturunca yerimde dikleşip zaten düz olan oturuşumu biraz daha düzelttim ve kendimi olabildiğince uzaklaştırmaya çalıştım. Şu geldiğimiz hale bakın! Otobüste bile rahat oturamıyoruz. Yanımıza karşı cins oturunca iyi niyetli bir insan bile olsa hemen kötüye çekiyor ve tedbir alıyorduk. Aslından bir bakıma güzeldi tedbir almamız. Tedbir her zaman iyiydi. Bizi çoğu zaman olası tehlikelerden korurdu.

Otobüs durduğunda yeni bir durağa geldiğimizi fark edip çevreme bakındım ve geldiğimi anladım. Oturduğum yerden kalkıp otobüsten indim ve okulun kapısından içeri girdim. Sınıfa girince tüm bakışlar bana dönmüştü. Sanki ilk defa insan görmüşlerdi! Ben de onlar gibi bir insandım. Her zaman oturduğum cam kenarında üçüncü sıraya oturdum ve başımı sıraya koydum.

"Defne? İyi misin?" diyen en yakın arkadaşım Elif'ti. Elif, her başım sıkıştığında yardım isteyebileceğim, çok güvendiğim ve çok sevdiğim bir arkadaşımdı.

Kafamı kaldırıp çimen yeşili gözlerine, pembemsi ve dolgun dudaklarına, hokka burnuna, iri gözlerine baktım. Elif gerçekten güzel bir kızdı.

"Evet, iyiyim. Sen nasılsın?" dedim oldukça sakin bir sesle.

"İyiyim ben de. Olanları duydum ve gerçekten çok üzüldüm. Eğer bir yardıma ihtiyacınız olursa hep buradayım." Dedi ve buruk bir şekilde gülümsedi. Ben de ona aynı gülümsemeyi gönderdiğimde son zamanlarda hep olduğu gibi yine gözlerim dolmuştu. Ama bu sefer mutluluktan ve değer gördüğümü hissetmektendi. Kollarımı Elif'in boynuna doladığımda sadece ikimizin duyabileceği bir şekilde fısıldadım, "İyi ki varsın..."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 30, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin