9; gözlerin hep üzerimde.

4.4K 486 244
                                    

'cause in my heart and in my head,
because, my atlantis, we fall.'

Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırırken yanımda oturan bedenin omzuna vurdum.

"Salak salak konuşmasana!" mızmız çıkan sesim onu güldürmüştü. Vücudunu iyice bana çevirdi.

"Salak salak konuşmuyorum, ciddi bir şey söylüyorum."

"Ne ciddisi?" dedim saçma sapan. Ne dediğimi bilmiyordum, gerçekten öyle şaşırmıştım ki nasıl konuşmam gerektiğini bile unutacak gibiydim. Gözleri benim saçma ifadelerle dolu yüzümde gezerken yüzünde hoş bir gülümseme vardı.

"Jungkook, seni görmemeye gücüm yok."

Gözlerim benden bağımsız bir halde ileriye doğru büyürken dudaklarım aralandı.

"Ne güzel dalga geçiyorsun öyle!"

"Dalga geçmiyorum. Ne seni görmemeye, ne sesini duymamaya ne de şu iki renk gözlerine bakıp kokuna solumamaya gücüm yok." kalbim teklerken o bundan çok memnunmuş gibi sözlerine devam etti.

"Önüme bir orduyu ser tek bakışımla hepsini yere sererim ama sana gelince güçsüz düşüyorum."

Ellerim birbirine dolanırken düşmeden ayağa kalktım. Kalbim öyle bir hızla atıyordu ki yerinden çıkacak gibiydi. Ne dediğinin farkında değildi, bu sözlerinin nelere neden olacağından hiç haberi yoktu. Taehyung bizi kendi elleriyle ölüme götürüyordu.

Ormanın içinde olan şeyleri izlerken o yerde oturmaya devam ediyordu.

Kuşlar ne kadar da güzeldi.

"Şu şirin hallerin adama kafayı yedirtir."

"Aptal!" diye bağırdığımda sesim ıssız ormanın içinde yankılandı. Gülüyordu. Aptal adam her şeye gülerek beni daha da sinir ediyordu. Sağ ayağımı hafifçe yere vururken daha çok güldü. Ayağa kalktığını hissettim ardından bileğime dolanan eliyle beni arkasından sürüklemeye başladı.

"Nereye gidiyoruz?" sorumu es geçmiş bir şekilde bana cevap vermezken karşımıza çıkan bedenle durduk. O durduğu için bende hareket etmeyi kesmiş bir halde ondan bir adım geride tam arkasında kaldım.

"Ah, Kim sende mi buradaydın?"

"Hektor..." dedi Taehyung eli hâlâ bileğime sarılıyken sakin görüntüsünün aksine sesi ölümü çağrıştırıyordu.

"Buranın benim olduğunu unutuyor gibisin!" Taehyung'un devam etmesiyle adam gözlerini bana çevirip bir süre bekletti. Ardından tekrar Taehyung'a dönerek güldü.

"Bir şeyler kendine ait kılmayı çok seviyorsun ama unutuyorsun onlar hiçbir zaman sana ait olmadı." Taehyung gülerken bende kaşlarımı çattım.

"O şeyler bana çok önceden aitti Hektor. Bazı şeyleri sen unutuyor gibisin. Burası benim. Burada olduğunu da bu topraklara ayak bastığının da farkındayım. Biliyorsun her şey kulağımda."

Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırırken Taehyung'un elinde olan bileğimi oynattım. Taehyung elimi avucunun içine alarak arkasına sakladı. Ona bir adım daha yaklaşarak iyice arkasına saklandım. Adam çok tehlikeli duruyordu. Bakışları hiç hoş değildi.

jewel |taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin