"Wait right here."
Aşk, bağlılık, sevgi hissettiğim mi yoksa içimden geçen kalıp uydurduğum kelimeler mi bundan emin değilim. Göğsüme kafasını koymuş bir halde yatan ve gizlice odama sızmış bu kaçık dünyam olmuştu. İzin alacak değildi elbette her şey onunken saçma olurdu zaten.
Gizli evden döneli biraz zaman oluyordu. Tekrardan Kim'lerin şatosuna gelmiştim ve babam da buradaydı. Israrla beni almadan gitmeyeceğini dem vururken bende gitmeye meraklı değildim. Kimseye Taehyung'la aramızda olan şeyden bahsetmemiştik. Haneul defalarca sormuştu ama ağzımı açıp tek kelime etmemiştim. Taehyung söylesin istiyordum.
Bu arada onların evliliği de iyi gidiyordu. Çok bir zaman olmasa da mutlulardı. Onlar adına bende mutluydum elbette.Elimi siyah tutamlar arasında gezdirdim. Ağır ağır okşarken canını yakmaktan korkarmışcasına dokundum her bir saç teline. "Sıcakladım ama göğsünden ayrılmak istemiyorum." kıkırdayarak omuzlarımı silktim.
Bana düşkündü, yemin ederim ki şu yaşıma kadar ben bir varlığın bir varlığa bu kadar düşkün olduğuna şahit olmamıştım. Deliydi, delirircesine bağlıydı bana. Bunu bu zamanda daha iyi anlamıştım. Gizli gizli odama girmesinden, sağda köşede gizlice boynuma sokulup kokumu içine çekmesinden, kimseye eğmediği boynu bana geldiğinde incecik kalıyordu. Hoş, benim de ondan bir farkım yoktu ya.
Herkese uzayan dilim onun yanında lâl kesiliyordu. Normal sohbet arasında dahi sesini yükseltse hemen gözlerim doluyordu. Kalbimin anahtarını çok fena kaptırmışım. Bir gün görmesem gittiği düşüncesi kafayı yememe sebep oluyordu.Oxpecker yatağımın başladığında küçük gözlerini bana dikmiş bir şekilde bakarken Taehyung'un göğsümden kalkmasını bekliyordum. Beni özlediği belliydi, bende onu özlemiştim. Taehyung kafasını geriye çekip yastığa yasladım kafasını. Yüzüstü bir şekilde yatmaya bayılıyordu. Yine öyle yatmış ve yüzünü bana dönmüştü. Taehyung'un kalkmasıyla oxpecker havalandı ve göğsüme kondu.
"Bu kuşu sevmiyorum." oxpecker iyice göğsüme yayılmışken tek elimi başımın altına aldım. Taehyung gerçekten de kendine yabancı olan hiçbir varlığı sevmiyordu.
"Ben seni seviyorum sanki." oxpecker da Taehyung'a cevap vermiş ve renkli boncuk gözlerini kapatmıştı. Kıkırdayarak yüzümü Taehyung'a çevirdim. "Bir hayvanı sevmemen ne kadar doğru?"
"Konu bensem pek de uçuk gelmiyor." gülerek kafamı ona doğru yaklaştırdım. Ne yapmak istediğimi anlamış olmalı ki yanağını büzülmüş dudaklarıma yasladı. Küçük bir öpücük bırakıp kıkırdayarak kafamı tekrardan yastığa yasladım.
"Bugün neden bu kadar sevgi dolusun?"
"Bilmem ki." dediğimde yavaşça yataktan doğruldu. "Odama gitmem lazım, oradan da Yoongi ile buluşacağım bir iş için. Akşam görüşürüz." saçlarım arasına bir öpücük bıraktığında başımı sallayıp bende gözlerimi kapattım. Havadan bir öpücük attığında bende ona doğru uçan bir öpücük yolladım. O sessiz bir şekilde odadan çıkarken pencereden dışarıya baktım. Göneş doğmak üzereydi. Biraz uyuduktan sonra kahvaltıya insem çok iyi olurdu.
Yatakta uzandığım anlarda gözüme ne uyku girdi ne de kalkıp aşağı inebildim. Sorun yokmuş gibi davranmak benim için zor değildi ama zoruma gidiyordu. Şimdi tekrardan aşağı inecektim her şey mükemmelmiş gibi davranıp kocaman kocaman gülümseyecektim. Haneul'un dertlerini dinleyecektim. Babamla göz göze gelip aynı odada aynı masada oturacaktım ama sorun değildi. Eve ilk geldiğimiz anda ilk bana sarılan kişi Bayan Kim olmuştu. Bir anne şefkatiyle sarılmış beni çok merak ettiğini bir daha böyle şeyler yapmamam gerektiğini mırıldanmıştı kulağıma. Oysa bana sarılan ilk kişi kendi annem olsun isterdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
jewel |taekook
FanficTheon Taehyung'un mücevheri, Jewel Jungkook. Darling, I'm fallin' Fucked up over you Bite me, bruise me Leave me like you do Darling, I'm callin' Lay me in my tomb