Arkamdan gelen ayak seslerini duyduğum da biraz daha zorladım kendimi.
Git gide kesilen nefesim ciğerlerimi zorlarken daha fazla koşacak gücüm kalmamıştı.
Kasıklarıma saplanan acıyla çığlık atıp yere çöktüm acıyla.
Elimi karnıma bastırıp tekrar çığlık atmamak için dudaklarımı dişleyip sessiz kalmaya çalıştım.
"Dayan annecim ne olur birazcık daha " diye fısıldayıp hemen yanı başımda duran ağaca tutunarak zorlukla ayağa kalktım.
Kasıklarımdaki acı yürümeme engel olduğunda hıçkırıklarım duyulmasın diye elimi ağzıma kapadım.
Karanlık ormanda çamura bata çıka zorlukla yürüyordum.
"Abi ayak izleri bu tarafı gösteriyor"
Duyduğum sesle korkuyla etrafıma bakınıp saklanacak bir yer aradım.
Hemen ileride duran büyük ağacın yanına gitmek için hamle yapmıştım ki kolumdan çekilmemle çığlık atmak istedim ama ağzıma kapanan el buna engel oldu.
Göğsümün altından kolunu sarıp bedenimi sımsıkı sarıp " hiştt korkma benim" diyip ileriye doğru çekiştirmeye başladı.
Kalbim korkuyla deli gibi atarken ellerimi karnıma sarıp bebeğimi korumaya çalıştım.
Gözlerimden akan yaşlar ağzımda duran eline damladığında irkilerek yüzüme baktı.
Gözlerimin içine baktığında birkaç saniye hareketsiz durup yeniden yürümeye başladı.
Uzun bir süre yürüdükten sonra ücra bir yerde kimsenin fark etmeyeceği kadar küçük bir kulübeye geldiğimizde bedenim korkuyla titredi.
Etraf zifiri karanlıktı ve bu kulübe oldukça korkunç duruyordu.
İçeriye doğru girmeye çalıştığında engel olup çırpınmaya başladım.
Belimde duran kolunu sıktığında kemiklerimde hissettiğim acıyla inleyip öne doğru eğildim.
Elini ağzımdan çektiği an kasıklarıma aniden vuran acıyla yaşadığım acı iki katına çıktığında çığlık atıp elimi bacak arama götürdüm.
Elimle kasığıma bastırıp biraz olsun sakinleşmeye çalıştım ama yapamadım.
"Berna" diye seslenip elini uzattığında korkuyla geriye sendeledim.
Başımı sağa sola sallayıp " ona zarar verme ne olur,insan i-insan kendi bebeğine kıyar mı hiç" dediğimde uzattığı eli havada asılı kaldı birkaç saniye.
"Hayır hayır asla zarar vermem, yanlış anladın sen anlatmama izin ver" dediğinde bitkin bir halde yüzüne baktım.
"Hiçbir şey duymak istemiyorum bırak gideyim,evlat katili olacaksın yoksa görmüyor musun halimi" dediğimde başını iki yana sallayıp bir şey dememe müsade etmeden bedenimi kucakladı.
Kulübeye girip kenarda duran eski bir minderin üzerine bıraktı bedenimi.
Tekrar geri dönüp kapıyı kapatıp arkasına hemen yan taraftaki kırık dökük dolabı çekip açılmasını engelledi.
Yaptığı şeyin sağlamlığını kontrol edip üzerime doğru geldiğinde korkuyla geriye doğru süründüm.
Sağ elimi uzatıp " gelme lütfen " diyip başımı iki yana salladım ağlayarak.
Yaşlı gözlerime baktığında kaskatı kesilip öylece yüzüme baktı hiçbir şey demeden.
Birkaç saniye arkama bakıp gördüğüm köşeye sinip kollarımı karnıma sardım korumak ister gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimdeki Ateş (yeniden yazılıyor)
ChickLitArkadaş sandığım insanlar yüzünden bir genelevde adını dâhi bilmediğim bir adamın altında korkudan deli gibi titriyordum.