Ben sadece sorguluyorum...
Akıl hastanesi ,
Doktor,
Hastalık,
Kan testi,
Sakinleştirici...
Benim bu akıl hastanesinde ne işim vardı? Beni buraya kim getirdi?
Aklım almıyordu ve kafamı sağıma çevirdiğim anda bir çığlık çıktı ağzımdan.
Yatak kocaman bir pencerenin yanındaydı, ya düşersem?Ya yanlış bir harekette bulunup düşersem?
Tanrım bunlar neden düşünmemişlerdi!
"Sorun ne ?!"
"Ağrın mı var yada bir şey mi gördün?"
Doktorun arka arkaya gelen soruları dinlemeyip soru sormaya başladım,
Şu anki duruma bakılırsa soru sormakta çok haklıydım değil mi??
"Neden yatak pencerenin yanında ya düşersem! Tanrım beni buraya kim getirdi? Ve neden kan tahlili istiyorsun?
Neden sakinleştirici vericekler?Ben bunların cevabını istiyorum!!!"
Ben arka arkaya sorduğum soruları sorarken yüzünde hiç duygu değişikliği yoktu ...
Sesim, beklediğimden de yüksek çıkmıştı hala ağlıyordum.Ve gerçekten burada ölücem.
"Sakinleştiriciyi bu yüzden vericekler çünkü çok paniksin."
"Ve ayrıca bu soruları sonra cevaplarlar zaten."
Bu adam Aptal filan mı ?!
Ben ona soru soruyorum geçiştiriyor,ve çok sinir bozucu.Bi cevap ver be adam!
"Ahhh!! Yeter gerçekten bunları bilmek hakkım,"
Ağlayarak konuşmaya devam ettim;
"Yalvarırım söyle beni kim getirdi, benim arkadaşım yok ki."
Sonlara doğru sesim biraz kısıldı.
Bu beni çok rahatsız etmiyordu aslında, yani ben pek konuşkan birisi değilim.
Hiçte olmadım. Belki bu yüzden arkadaşım yoktur? Bilmiyorum...
"Bak ismini bilmiyorum! Ama onu tanıtmamı istiyorsan,"
"Denerim..."
Bu adam çok değişikti ,ama hazır kabul etmişken bunu değerlendirmeliyim.
"Bana onun nasıl göründüğünü ve size beni neden getirdiğini söyle, lütfen."
Sınırımı aşmamalıydım bu adamı tanımıyordum ve,kim bilir belki de doktor değil yada akıl hastanesinde değilim.
Bunlar size saçma gelebilir ama benim yaptığım en büyük hatalardan biri de herkese inanmam ve sorgulamamış olmamdı...
Bana öyle garip bakıyordu ki sanki ,
sanki
Beni korumak istermiş gibi ...
Ama kafamda kurmuş olmalıydım, nasıl da daha bir kaç dakika önce gördüğüm birine güvenebilirdim?
"Tamam,"
"Pekala,üzerinde siyah bir kazak,altındaki kahverengi pantolonu ve yüzünde ise beyaz bir maske vardı.
Yani anlayacağın,yüzü pek belli değildi.
Ama gözleri ela rengiydi , sanırım.
Saçlarını kırmızıya boyatmış.Ama gözlerinden pek emin değilim ,çünkü gözlük takmıştı ve ben gözlüğünü çıkadığı zaman ela diye gördüm."
"Yeterli mi?"
Bana gördüğü herşeyi anlattı ama tek bir şey,
Beni neden buraya getirdi ?
Ne söyledi?
Bunları bilmeliydim.
"Peki ne dedi?"
Gözlerini kaçırdı ama sonra sanki yanlış bir şey yapmış gibi hemen tekrar bana baktı. Neden konuşmuyordu?
Birşey vardı, çok önemli şeyler olduğunu sanmam ama yinede benden habersiz çok şey olmuştu, o kesin...
