adsız bölüm 5

2 3 1
                                    

Bir zindanda kalbim uyutuyorum...

Bölüm müziği : Taladro Ahmet Kaya sözüm şiirlerin mükemmelidir

adsız bölüm 5

Her gece içe içe kaderime ağladım...

Bu günde onur için farklı değildi balkonun korkuluklarına yaslanmış bir şekilde kızıllaşmış havayı izliyordu saat gecenin 5-6 sı olmalıydı yutkunmuştu aklında dans eden bir şeyler vardı beynini kurcalayan umutsuzca koltuğa kendini bıraktı o arada arkadan konuşan demir "bence yine bir derdi var ve onun için bu halde" dedi onur ise tepkisiz oturuyordu ondan sonra ise yiğit "bencede aynen arkadaşın başından dert eksik olmuyor nedense" dedi ve en son arkadan biraz sert bir sesle "oooooo siz böyle dikilin o öyle zaten heykel gibi durur" dedi kerem  ve yiğit konuşmaya başladı "onur iyimisin?" Dedi o arada demir "kerem bunlar sıkıcı konulara giriş yapacaklar gel seninle Playstation oynayalım" Ve odaya geçmişlerdi yiğit onurun yanındaki koltuğa oturdu " iyi yöntem acı çekerken manzara izlemek gecenin bu saatlerinde rahatlıyor düşünmeye fırsat buluyor" dedi onur ise sadece başını salladı yiğit ise bıkkın bir sesle yine ne olduysa bu haldesin dedi onur zorda olsa konuşmaya başladı " annemin yokluğunu daha fazla hissediyorum bu aralar ne biliyim işte daha fazla arar oldum onu kokusunu..." Dedi ve yutkundu sesinde hafif bir titreme vardı gözleri dolu bir şekilde manzaraya çevirdi başını "bazen koyuyor abi ne biliyim işte doğum günleri, işte, mezuniyet töreni, karne günü, o günü anmak bile istemiyorum ne biliyim işte bazı çocukları görünce üzülüyorum çok arıyorum ama gelmiyor eskiden rüyalarıma gelirdi şimdi o bile yok gelmiyor abi özledim be unutmak istemiyorum annemi aslında anne ne güzel bir kelime değerini bilene annem yeminle burada olsa hiç üzmezdim ne istiyorsa yapardım koyuyor işte abi ya özledim annemi çok özledim kokusunu , sesini , yüzünü , sarılışını , bana masal anlatışını offffff işte abi" dedi gözleri dolmuş ve yanaklarından akıyordu yiğit birden Onur'a sımsıkı sarıldı "hepsi özeldi hepsi mükemmeldi onur inanıyorum ki hepsiyle tek tekte olsa buluşacak ve kavuşacağız senin annen, benim annem dedi ve durdu ne kadar kızsakta babalarımızlada bende özledim oğlum annemi ama dayanıyorum aslında her sonun bir başlangıcı vardır değilmi?" Dedi ve ekledi "ben keremlerin yanına gidiyorum" dedi ve gitti haklıydı aslında yiğit her sonun bir başlangıcı vardı... Odaya girdiğinde biraz olsun rahatlamıştı ama keremi demiri ve yiğiti birbirini yerken buldu hızla ve sitemle söylendi "o kollardan birini daha kırarsanız sizi 22. Kattan aşağı fırlatırım dedi ve hiç takıyorlar mı? Alo size diyorum üçüzler o kollar kırılırsa kafanızı kırarım" dediğinde ise kerem yiğit ve demir kahkaha atmaya başladı onur ise odasına giderken üçünüzüde sabah kalktığımda evimde görmeyeceğim...
Dedi ve odasına geçti yatağına uzandı o arada nasıl oldu nasıl geldi bilinmez ama birden asiye geldi aklına gözleri o masmavi gözleri geldi onur birden yutkunmuştu hızla kendine geldi normal bir kız ne diye aklına geldi hızla onur yataktan kalktı duşa girdi soğuk bir duşla kendine gelmişti altına bir eşofman giydi üstüne hiçbir şey giymeden öylece tavanı seyrediyordu en sonunda uykunun huzurlu kollarına kendini bıraktı...

Asiye den...
Yatakta bir o tarafa bir bu tarafa dönerek uyumaya çalışıyordum ama nafile uykum bir türlü gelmiyordu en istemediğim zaman gelir şimdi ise gelmiyor bu nasıl iş ya yataktan kalktım lavaboya gittim elimi ve yüzümü buz gibi bir suyla yıkadım odama geçtim buz gibide bir suyla beraber mükemmel bir uyum yakaladım yani demek istediğim (iç dış dondum) yani arkadaşlar buz gibi su içimi dondurdu yüzümü yıkayınca da dıştan dondum cam açık olduğu için yani neyse nefes almak için balkona çıktım ve manzaraya bakmaya başladım evim 18. Katta olduğu manzara mükemmeldi sokak lambalarını hep sevmişimdir hele gece olunca enfes bir görüntü oluşuyordu İstanbul'da saatlerce bıkmadan izlenirdi gezmesinde güzel oluyordu Beylikdüzü, Çekmeköy, Esenyurt, Beykoz, Kadıköy böyle sıralanırdı ama mutlu olmak lazım yada kafanı dağıtmak için güzeldi şehir aslında güzeldi ama İstanbul'u mahveden içindekilerdi yanlışmı? Her pislik İstanbul'da doğru ama içindekiler sokmuyormu bu boktan şeyleri neyse dedim ve içeri geçtim yatağa uzandım ve tavanı seyretmeye başladım oda olmadı telefonumu elime aldım ve Instagramda gezmeye başladım Wattpad'a girdim oradan kitabımı yazmaya başladım taladronun sözüm şiirlerin mükemmelidir şarkısını açtım ve yazmaya çabaladım en büyük hayalim kitap yazmak bir bölüm yazdım ve yayınladım...

Aşk (Hüzün)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin