yirmi bes

58 6 46
                                    

Cuma.

Yağız

Toprak

Kumralım- Yaşar

Benimle kayboldun- Kaan Boşnak

Anlatsam anlatamam- Sera Savaş

"Bal, neredesin?"

Toprak, o gün buluşmaya gelmemişti. Buluşma zamanına az bir vakit kala çocuğa yazmış, gelmeyeceğini söylemişti. Ardından sadece bir "iyiyim, merak etme." Yazmıştı. O andan sonra çocuk, toprak'a ulaşamamıştı. Mesajlar iletilmiyor, toprak tam 3 gündür okula gelmiyordu.

Çıktığı terasta esen rüzgarla ve soğuk havanın etkisiyle hafifçe titrerken aklında sadece o vardı. Neredeydi? Neden vazgeçmişti? Gerçekten iyi miydi? Bilmiyordu. Hiçbir şeyi bilmiyordu.

Dizlerine sarılmış bir şekilde otururken telefonuna mesaj geldi. Artık uyuşmuş olan parmaklarıyla hızlıca telefonu açtı, o değildi.

emre: abi. (12.37)

emre: burda mısın acil bak

Görüldü.

**: efendim kardesim

emre: abi acil aşağı in.

**: Hayırdır abi

**: Ne oldu

emre: abi sorgulama şuan.

emre: seninki gelmiş abi

emre: anlatamam acil gel. 2. Katta.

** çevrimdışı.

Hızlıca ayağa kalktı. Bacaklarının uyuşmuş olmasına aldırış etmeden koşar adımlarla okula girdi. Basamakları ikişer atlarken aklında sadece o vardı.

İyi miydi?

Nefes nefese bir şekilde 2. Katın koridoruna girdi. Durdu.

Koridor kalabalıktı. Herkesin bakışları ondaydı.

Mavi gözleri kan çanağı. Elmacığında bir morluk. Saçları darmadağın, forması buruşmuş. Pencerenin yanına, yere oturmuş. Titreyen elleri. Başını duvara yaslamış, boş bakışlarla insanlara bakıyor. Anlamsız.

Gözleri kesişti. Yağız ne zaman tuttuğunu bilmediği nefesi verdi.

İnsanlar önlerinden geçerken yağız'ın şaşkınlığı yavaş yavaş yerini acıya bıraktı. Toprak gözlerini onun gözünden ayırmıyordu. Hafifçe gülümsedi. Yağız'ın gözleri onun dudaklarına kaydı, dudağının kenarındaki yarayı da o an fark etti. Yüzünü buruşturdu toprak, acıyla. Gülümsemesi kesildi.

Yağız bir adım attı, durdu. Yumruğunu sıkarken ağlamamak için çabalıyordu.

Artık, yeterdi.

Yağız kafasındaki düşünceleri o an belki de ilk kez susturdu.

Hızlı adımlarla ona doğru yürümeye başladı. Bunu fark eden toprak şaşırdı, kaşlarını kaldırdı. Ardından yüzü ifadesiz bir hâl aldı. Çok yorgun gözüküyordu.

Yağız, toprak'ın yanına ulaştığında durdu. Hızlı bir şekilde nefes alıp verirken sıktığı yumruğu elini acıtmıştı. Toprak başını kaldırdı, gözlerini yağız'ın gözlerine dikti.

Sözüm Sana.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin