Cuma.
Yağız
Toprak
Kumralım- Yaşar
Benimle kayboldun- Kaan Boşnak
Anlatsam anlatamam- Sera Savaş
•
"Bal, neredesin?"
Toprak, o gün buluşmaya gelmemişti. Buluşma zamanına az bir vakit kala çocuğa yazmış, gelmeyeceğini söylemişti. Ardından sadece bir "iyiyim, merak etme." Yazmıştı. O andan sonra çocuk, toprak'a ulaşamamıştı. Mesajlar iletilmiyor, toprak tam 3 gündür okula gelmiyordu.
Çıktığı terasta esen rüzgarla ve soğuk havanın etkisiyle hafifçe titrerken aklında sadece o vardı. Neredeydi? Neden vazgeçmişti? Gerçekten iyi miydi? Bilmiyordu. Hiçbir şeyi bilmiyordu.
Dizlerine sarılmış bir şekilde otururken telefonuna mesaj geldi. Artık uyuşmuş olan parmaklarıyla hızlıca telefonu açtı, o değildi.
emre: abi. (12.37)
emre: burda mısın acil bak
Görüldü.
**: efendim kardesim
emre: abi acil aşağı in.
**: Hayırdır abi
**: Ne oldu
emre: abi sorgulama şuan.
emre: seninki gelmiş abi
emre: anlatamam acil gel. 2. Katta.
** çevrimdışı.
Hızlıca ayağa kalktı. Bacaklarının uyuşmuş olmasına aldırış etmeden koşar adımlarla okula girdi. Basamakları ikişer atlarken aklında sadece o vardı.
İyi miydi?
Nefes nefese bir şekilde 2. Katın koridoruna girdi. Durdu.
Koridor kalabalıktı. Herkesin bakışları ondaydı.
Mavi gözleri kan çanağı. Elmacığında bir morluk. Saçları darmadağın, forması buruşmuş. Pencerenin yanına, yere oturmuş. Titreyen elleri. Başını duvara yaslamış, boş bakışlarla insanlara bakıyor. Anlamsız.
Gözleri kesişti. Yağız ne zaman tuttuğunu bilmediği nefesi verdi.
İnsanlar önlerinden geçerken yağız'ın şaşkınlığı yavaş yavaş yerini acıya bıraktı. Toprak gözlerini onun gözünden ayırmıyordu. Hafifçe gülümsedi. Yağız'ın gözleri onun dudaklarına kaydı, dudağının kenarındaki yarayı da o an fark etti. Yüzünü buruşturdu toprak, acıyla. Gülümsemesi kesildi.
Yağız bir adım attı, durdu. Yumruğunu sıkarken ağlamamak için çabalıyordu.
Artık, yeterdi.
Yağız kafasındaki düşünceleri o an belki de ilk kez susturdu.
Hızlı adımlarla ona doğru yürümeye başladı. Bunu fark eden toprak şaşırdı, kaşlarını kaldırdı. Ardından yüzü ifadesiz bir hâl aldı. Çok yorgun gözüküyordu.
Yağız, toprak'ın yanına ulaştığında durdu. Hızlı bir şekilde nefes alıp verirken sıktığı yumruğu elini acıtmıştı. Toprak başını kaldırdı, gözlerini yağız'ın gözlerine dikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sözüm Sana.
Cerita PendekTexting-düz. 14 şubata özel. 140222 • 05**: toprak... toprak.(09.11) 05**: arabanın önüne atladın toprak. 05**: kocaman otobüs seni sıyırıp geçti toprak. 05**: saniyelerle hayatın kurtuldu da normal bir şeymiş gibi bu anı umursamadan gidip köpekten...