"Anne! Hadi, çabuk ol! Daha masal anlatacaksın!"
Sekiz yaşındaki küçük Jongin, annesinin kızmalarına rağmen hâlâ çıplak bıraktığı ayaklarıyla yatağına doğru koşuyordu. Her akşam o yatmadan önce, annesi ona masal anlatır ve o uyuyana kadar başında saçlarını okşardı.
"Geldim geldim, seni hayta seni." Annesi o daha yatağına giremeden odasına girmiş, gizlice işlediği haylazlığı böylece yakalanmıştı. "Bak yine çoraplarını giymemiş, üşüteceksin oğlum!"
Küçük Jongin kıkırdayarak yorganı yüzüne kadar çekmiş, soğuk yatakta ayaklarını hareket ettirerek biraz olsun ısınmaya çalışmıştı. Kasaba kışı ağır geçiriyordu, daha önce hiç bu kadar soğuk olmamıştı.
Tanrılar bugün ayrı sinirliydi, niyeydi ki?
Yaşça büyük olan kadın, yatağın yanındaki sandalyeye oturduğunda içinden geçen soğuk hislerle titremesini tutamamıştı. Yine de, hiçbir şey yaşanmamış gibi küçük oğlana dönmüş, soğuk ellerinde oldukça canlı duran çocuk kitabını açmıştı.
"Bir varmış, iki yokmuş. Kuşlar her kanat çırpışında, bir bebeğin her gülüşünde, her oluşan neşeye rağmen bir yerlerde kıyamet sürmeye devam edermiş."
Jongin, annesi hikayeye başladığında merakla ona bakmış, anlattığı hikayeyi pür dikkat dinlemeye başlamıştı. Bu hikaye oldukça yeniydi, daha önce duyduğunu hatırlamıyordu. Annesinin elinde tuttuğu çocuk kitabını da ezbere bilirdi, annesi nereden okuyordu bu hikayeyi?
"Bulutların üzerinde yaşayan küçük bir peri varmış. Bu peri o kadar güzel bir periymiş ki, yanındaki herkes ona aşık olmaktan kendini alamazmış. Bu peri, beyaz bulutların üzerinde özgürce yaşamayı çok severmiş. Güzel gözleri, etrafındaki her şeyi sanki ilk kez görüyormuşçasına gezinir dururmuş. Ancak bir gün,"
Boğazında hissettiği ağırlıkla birkaç kez öksürdü, ağzının önünde tuttuğu elindeki ıslaklığa hiç şaşırmamış gibiydi. Bu zamanın geleceğini elbette biliyordu, çok erkendi ama itiraz hakkının olmadığını da biliyordu. Derin bir nefes alarak devam etti, avucundan akmaya başlayan kırmızı sıvıyı siyah önlüğünün önüne yavaşça sürttü. Yanında yarı kapalı gözlerine rağmen bütün dikkati onda kenetlenmiş yatan çocuğa hüzünlü bir gülümseme vermeyi es geçmedi, onsuz ne yapacaktı şimdi bu çocuk?
"Sıkılan canını eğlendirmek isteyen bir tanrı, bizim küçük ve güzel periyi görmüş. Aşkın varlığına bile inanmayan tanrı, periyi gördüğü anda ona vurulduğunu hissetmiş. Küçük perinin peşinden koşmaya başlayan tanrı, onu istemeden de olsa korkutmuş ve kendinden kaçmasına sebep olmuş. Peri ondan kaçmış da kaçmış, koşmuş da koşmuş... O kadar uğraşına rağmen tanrıdan kaçamayacağını düşünen peri, en sonunda kendi evi olan doğasının tanrısına onu yanına alması için dua etmeye başlamış."
Artık gözleri tamamen kapanmaya başlamış çocuğun başına küçük bir öpücük kondurdu, bu haylaz çocuğun uyumadığını tabii ki biliyordu; Jongin annesini kandırmayı çok severdi. Düşündüğü gibi, öpücüğü verdiği anda Jongin kıkırdayarak yorganı başına kadar çekmişti.
"Neyseki, tanrılar bu küçük perinin feryatlarını duymuş ve ona yardım etmek için hareket etmişler. Perinin ayaklarını toprağa bağlamışlar, kollarını uzun dallara çevirmişler. Bizim küçük peri, heybetli bir ağaç olmuş. Tanrı ise, uzun yıllar boyunca, perinin arkasında perişan olmuş."
"Mutlu son yok mu yani?"
Yaşlı kadın, hüzünlü gözlerle yorganın altından burnuna kadar kafasını çıkartmış çocuğun saçlarını okşadı, doğrulup elindeki kitabı kapatacağı sırada içinden düşen notla yutkundu; yine de normale dönüp kitabı yanındaki sehpaya bıraktı.
"Küçüğüm," yorgan yüzünden terlemeye başlamış çocuğun üstünden yorganı kaldırdı, düzgünce üstüne serdi. "Hayatındaki her şeyin sonu güzel bitmeyecek, ancak kötü sonların olması, seni yıldırmamalı."
Kadın yerinden kalktı, odadan çıktı; yatağanın içinde kalmış Jongin annesinin neden böyle davrandığını sorgulayamayacak kadar küçüktü. Boşverdi.
Bu hikaye farklıydı, hem de çok farklıydı. Yaşlı kadının sesindeki var olunuşluluğun yorgunluğu küçük çocuğun zihninde henüz belirmemiş olsa bile, bu hikaye yaşanılmış ve tekrar yaşanılmayı bekliyordu.
———
"Bildiğinizi biliyorum, sakladığınızı görüyorum.
Siz kıymet bilmiyorsunuz, şeytanın oyununa düşüyorsunuz.
İçinizdeki acıyı pamuklarla gizliyorsunuz.
"———
Kurguyu yazarken acı çekiyorum resmen, bu nedir ya?
Hatam varsa affola, bir sonraki bölümde görüşürüz!
![](https://img.wattpad.com/cover/314067934-288-k335541.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
daphne // Sekai
Fantasyİki yokmuş üç kaçmış; küçük bir su perisi varmış ve adı... Jongin imiş.