Karşılaşma

14 3 2
                                    

Lavin'den

Cidden çok yorulmuştum. Daha fazla dayanabilecek gibi değildim. Önümdeki dosyaları kapatıp. Ofisten çıktım. Şuan da tek istediğim yürüyüş yapmaktı, eve kadar yürüsem bir buçuk saat falan sürerdi. Saati boşverdim , kulaklığımı takıp yürümeye başladım. yarım saat kadar yürüdükten sonra caddeden karşıya geçecektim. Arabaların durmasını bekliyordum. Arabaların durmasıyla karşıya geçmeye başladım fakat son sürat bana doğru gelen bir araba gördüm. Fark ettiğim zaman geri gitseydim kurtulabilirdim fakat o arabayı görünce hareket edemedim , araba da hala bana doğru gelirken bir anda biri kolumdan tutup kenara doğru çekti. O çekme kuvvetinin etkisiyle yere düşecektim ki beni çeken kişi buna izin vermeyip belimden yakaladı kafamı kaldırdığım anda gördüğüm yüzle şok oldum diyebiliriz.

Asır ,lan bunun burada ne işi vardı şuan da önemli olan eli belimde ve bana eğilmiş duruyor olmasıydı. Çok yakındık. Rahatsız olmuştum bu yakınlıktan kendime gelip ellerimi göğsüne koyarak ittirdim. Bir adım geriye gidip gözlerine baktım. "Senin burada ne işin var ? " Dedim. "Benim burada ne işim olduğunu bırak asıl sen arabaların içinde napıyorsun kafayı mı yedin kızım?" Dedi. "Evet. Kafayı yedim evet sanane bundan istediğim yerde dururum." Dedim. " Araba çarpıyordu farkında mısın, seni kurtarmasaydım şuan da öbür tarafı boylamıştın bana teşekkür etmen gerekirken napıyorsun?" Dedi. "Kurtarmasaydın kurtar mi dedim belki ölmek istiyordum." Uf boş yapıyordum sırf haklı olmaya çalışmak için bir kere ben yaşamayı çok seviyordum. " Tamam bir dahakine bırakırım geberirsin. Şimdi bin arabama da gideceğin yere kadar bırakayım." Dedi. "Sağol gerek yok." Aslında gerek vardı çok iyi olurdu bırakması soğuktan götüm donuyordu. "Nazikçe soruyorum biner misin?" Dedi. Bineyim ya çok üşüyordum. " İyi madem çok yalvardın bineyim." Deyip arabaya doğru yürüdüm.

Ön koltuğun kapısını açıp bindim. O da arkamdan bindi. Ohh araba çok sıcaktı rahatladım vallah. "Evini tarif etmeyi planlıyor musun?" Dedi. "Planlıyorum." Deyip evimi tarif ettim. Arabayı çalıştırdı ve tarif ettiğim gibi sürmeye başladı. Çok ciddi duruyordu. Merakıma yenik düşüp "ne işte çalışıyorsun, merak ettim de" dedim. Yandan bana bakıp önüne dönmüştü. " Şirket sahibiyim." Dedi. Sanki iş görüşmesi yapıyorduk aşırı ciddiydi ister istemez kasılıyordu insan "ne kadar süredir psikologsun?" Diye sordu. "Henüz 4 aydır işimi yapıyorum. Önceden kazanmıştım ama burada değildim. Nasip şimdiyeymiş." Dedim. "Numaranı versene bir arkadaşıma psikolog arıyordum. Seni önerim." Dedi. " Beni tanımıyorsun ki iyi bir psikolog değilim belki nereden biliyorsun?" Diye sordum. Beni öv hadii. " Araştırmadan konuşmam." Dedi. nE? Bizi araştırmışmiydi yanii "beni araştırdın yani?" Dedim. " Evet." Dedi. Bir şey demeyip çantamdan kartımı çıkarıp ona doğru uzattım. " Arkadaşına verirsin kartımı. Bıraktığın için teşekkür ederim. Zahmet oldu," dedim "zahmet olmadı. Rica ederim. İyi akşamlar." Dedi. " İyi akşamlar." Dedim. Ve arabadan inip evime girdim.

Eve girdiğim gibi derin'i aradım. Ve bize gelmesini anlatacaklarım olduğunu söyledim. Tam 5 dakika sonra zil çaldı derin'dir diye düşünüp koşarak kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığım da karşımda iki tan siyah takım elbiseli adamlar duruyordu. " Siz kimsiniz?" Diye sordum biri öne çıkıp " iyi akşamlar Lavin hanım Mehmet abimiz bir geçmiş olsun çiçeği gönderdi de" mal gibi adama bakıyordum. Sonunda ağzımı açma kararı alıp " ne geçmiş olsunu , Mehmet kim kamera şakası falan mı yapıyorsun-" cümlemi tamamlayamadım çünkü içeri kıskaca cenaze çiçeği getiren adamla şok olmuştum adam bana aldırmadan bahçemin kenarına koydu çiçeği bense hala şok içinde bakıyordum. O sıra adam tekrar konuştu "kötü işe bulaştınız Lavin hanım yol yakınken geri dönün." Dedi. "Ne kötü işi neye bulaştım ben ne yolu ne saçmalıyorsunuz?" Dedim o sıra derin geldi ve " noluyor burada Lavin bu beyfendiler kim?" Dedi. Aynı adam tekrar konuşmaya başladı. "neyse  Lavin hanım biz vereceğimizi verdik diyeceğimizi dedik uzun lafın kısası asır'dan uzak durun yoksa gittikçe tehlikeye batacaksınız." Dedi ve gitti.

Derin direkt kolumdan tutup içeri çekti kapıyı kapattı ve "ne boklar dönüyor hiç birşey bilmiyorum ve bilmekten nefret ediyorum hemen ne olduysa dökül meraktan ölücem." Dedi. "Derin geçen işte çalışırken biri aniden içeri girdi..."

Derin'e en ufak ayrıntıya kadar herşeyi anlattım. Ufak bir şok geçirdikten sonra "bu adama acil ulaşıp az önce yaşadığımız şeyleri anlatmamız lazım farkındasın değil mi Lavin?" Diye sordu. Derin yeri gelince ciddi olmayı başarıyordu. "Saçmalama derin ben niye ulaşayım adama beni ilgilendirmezm" dedim derin konuştu "boş konuşmayı kes bebeğim yarın adalara gezmeye gidiyoruz sabah 9 da hazır ol ahu ile almaya geliriz seni şimdi eve kaçmam lazım yoksa annem
beni öldürecek canım." Dedi ve aceleyle ayağa kalktı bir şey dememe izin vermeden tekrar konuştu "sabah 9'da hazır ol sarı bomba öpüyorum seni" diyip çıktı direkt evden. Neyse ki derinin bu hallerine alışmışdım. İçeri koltuğa geçip oturdum ve bugün olanları düşünmeye başladım.

Kafam çok doluydu. Ne yapacaktım bundan sonra kim di bu Mehmet denen adam resmen bana cenaze çiçeği göndermiş. Şuan da çok korkuyordum aslında uyuyacak gibi değildim o sıra telefonuma tanımadığım bir numaradan mesas geldi ;

- Asır ben. Numara benim.
-Neden hala uyanıksın?                  -Asır

-Uyanık olup olmamam seni ne ilgilendirir? Ve neden bana yazdın şimdi.             -lavin

-Hemen ters tepme be. Ve sana sordum yarın işe gitmiyor musun neden hala uyanıksın?        -Asır

-Yok yarın işim , gitmiyorum. Oldu mu? Şimdi sen soruma cevap ver. Neden bana yazdın bu saatte ha?                                                         -Lavin

-bilmem. Yazasım geldi yazdım bir sorun mu var ? Ve neden yarın ise gitmiyorsun?         - Asır

- off yarın gezmeye gidiyorum iznimi kullandım gitmiyorum işe falan. Ve evet bir sorun var gecenin köründe bana yazamazsın.              -Lavin

- Bak yazdım ama ne yapabilirsin ki ?          -Asır

- Buluşalım.                                                          -Lavin

-Ne?                                                                        -Asır

-Buluşalım. Söylemem gerekenler var.       -Lavin

-Tamam. Müsait olduğumda yazarım. Sen de müsaitsen buluşuruz. İyi geceler.               - Asır

-Tamam. İyi geceler.                                        -Lavin

Ne konuştuk biz şimdi of salak mıyım ben adama bir anda buluşalım mi diye sordum. Yine mallığımı konusturdum işte. Neyse bir an önce buluşup şu konuyu ona anlatmam bence en iyisiydi. Yorulmuştum. Mutfağa gidip bir şeyler yedim. Odama gittim. Dişlerimi fırçaladım. Yarın giyeceğim kıyafetleri hazırladım. Yatağıma girdim. Ve biraz telefonumla uğraştım. Neden yaptım bilmiyorum ama Instagram'a girip asırın sosyal medya hesabını araştırdım. Oha hesabı vardı ve sosyal medya da aşırı popülerdi. Son attığı posta baktım. Bir sahilin önündeydi. Üstüne lacivert çizgili takım. Gözlerinde siyah gözlükler elini gözlüklerine koyup poz vermişti. Manken gibi pozları vardı adamın hesabında. Ve cidden çok iyi giyiniyordu. Asır'ı stalklamayı bıraktım. Telefonumu kenera koyup uyuma pozisyonu aldım. Uyumaya çalıştım ve hemen güzel bir uykuya daldım.


Yayınlasam mi yayinlamasammi aşırı ikilemde kaldım. Ve sonunda yayınladım sizce devam edeyim mi ? Güzel bir kurgu mu beğendiyseniz lütfen yorum yapın. İyi geceler...

Kırık HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin