Bazen ufak bir karşılaşma tüm hayatınızı mahfedebilir veya hayata tutunma sebebiniz bulmanıza yardımcı olabilirdi. Peki bu ufak karşılaşma bende neye yardım etmişti?
Korkuyordum.
Artık cidden korkuyordum. Camım kapalı uyumuştum fakat sabah uyandığımda cam açıktı. İlk başta belki ben açık bıraktım diye düşünmüştüm ama sonra şu ana kadar yaşadıklarımı göz önünde bulundurunca benim açık bırakmadığımı anladım ve korkum arttı. Önümdeki dosyayı kapattım ve saate baktım. 17.15 di. Sandelyemi geriye itip ayağa kalktım. Şarj makinemi ve kulaklığımı çantanın içine koydum. Telefonumu elime alıp ofisten çıktım. Taksi durağı iki dakika mesafedeydi. Taksi durağına doğru yürümeye başladım. Geldiğimde boş bir taksiye bindim. Adama yolu tarif ettim ve kafamı cama yasladım.
Taksinin durmasıyla parayı ödeyip taksiden indim , eve doğru yürüdüm. Kapı kilidini açıp içeriye girdim. Saate tekrar baktım. 17.30 du. Yarım saat sonra asır gelecekti aceleyle lavaboya gidip işlerimi hallettim. Dolabı açıp siyah ufak dekolteli kısa elbiseyi aldım elime hemen üzerime geçirdim. Saçlarımı taradım ve uçlarını hafif kıvırttım. Dudaklarıma koyu pembe bir ruj sürdüm. Kapıdan korna sesi gelmesiyle ceketimi ve çantamı aldım topuklu ayakkabıyı giyip dışarıya çıktım.
Kapının önünde üç tane araba vardı. En öndeki araba asır'a aitti galiba. asır'a ait olduğunu düşündüğüm arabanın yanına vardım ön kapıyı çekip içeriye oturdum. Çantamı ve ceketimi bacaklarım üzerine yerleştirdim. Asır'a baktım. Siyah bir takım giymişti. Onu süzmeyi bırakıp yüzüne baktığımda o hala beni süzüyordu. Kafasını kaldırdığında göz göze geldik. "Arabayı sür de nereye gideceksek gidelim." Dedim. Bakışmamızı kesip. "Tamam." Dedi ve arabayı çalıştırdı. "Ne anlatacaksın bu kadar önemli merak ediyorum." Dedi alay dolu bir sesle. Anlatacaklarımın önemli olmayacağını sanıyordu belki de onun için önemli olmayacaktı benim tehdit edilmesi neden umursasın ki sonunda konuşmaya karar verip "bende sana meraklı değilim sadece önemli olan bir şeyler var." Dedim ve tırnaklarımla oynadım. "Tamam. Gittiğimizde anlatırsın." Dedi. "Tamam." Dedim ve kafamı cama yaslayıp yolu izledim.
Yaklaşık 20 dakika sonra araba durmuştu. Kafamı yasladığım camdan çekip asır'a baktım. "Geldik mi?" Diye sordum sıkılmış bir şekilde. "Yok hala yoldayız." Dedi ve kapıyı açıp dışarı çıktı. Uyuz adam. Asır'ın inmesiyle bende dışarı çıktım. Kapıyı sert bir şekilde ittim resmen kapıyı kırmıştım. Hiç umursamadı ve ona doğru ilerlememi bekledi bende onun yanına gitmeden direkt lokantaya doğru yürüdüm. Havalı bir şekilde yürümeye çalışıyordum ama götüm donuyordu soğuktan. Arkamdan ilerledi. Lokantanın kapısından içeri girdiğimizde bir adam yanımıza gelip "buyrun asır bey masanız şu tarafta , eşlik edeyim." Dedi saygılı bir şekilde. Asır adamın yüzüne bakmadan "gerek yok , sağol" dedi ve adamın gösterdiği masaya yürüdü. Öküz bu adam cidden öküz pek takmayıp karşısındaki sandalyeyi çekip oturdum. Asır garson çağırdı. Salata sipariş vermiştim asır da tagliatelle söylemişti.
Asır , boğazını temizleyip "seni dinliyorum." Dedi. Masaya doğru yaklaşarak anlatmaya başladım, "şimdi şöyle, senin bir düşmanın bana musallat oldu." Dedim beklediğim tepkiyi verip kaşlarını çattı ve masaya doğru eğilerek "ne alaka?" Dedi. "Mehmet diye bir adam sana ilk yazdığım gün evime bir notla çiçek gönderdi, sonra arkadaşlarımlayken takip etmeye başladı, adamları karşıma çıkıp senden uzak durmam gerektiğini söyledi ve dün camı kapatıp uyuduğuma emindim fakat sabah uyandığımda cam açıktı, uyumadan camın önünde bir gölge gördüğüme de eminim." Herşeyi hızlı bir şekilde özet geçip elime su bardağını alıp içtim o anda da asır'ın yüzünde bunu bekliyordum gibi bir yüz ifadesi vardı.
Tam konuşmaya başlayacaktı ki ben konuştum. "Yani uzun lafın kısası , düşmanlarını üzerimden çek, uğraşamam." Dedim ve yüzüne mahçup bir yüz ifadesi oluştu. "Bizi sevgili sanıyorlar ve o yüzden bana veremedikleri zararı sana vermeye çalışıyorlar." Dedi ve konuşmama fırsat vermeden hemen konuşmaya devam etti "özür dilerim." Dediklerine aldırmayıp "ee şimdi ne olacak?" Diye sordum meraklı bir ses tonuyla. "Sevgili olmadığımızı söylesem de inanmayacaklar ve sana doğru hamle yapmaya devam ede-" masamıza gelen garson ile sözü yarıda kaldı garson yemekleri önümüze bırakıp gitti. Asır da konuşmaya kaldığı yerden devam etti. "Seni rahatsız etmeye devam edecekler bu durumda ben bu konuyu halledene kadar seni benim korumam lazım, her yaptığından haberdar olmam lazım çünkü başına bir şey gelirse bu benim yüzümden olur ve ben bunu istemem." Dedi itiraz etmemi istemeyen bir şekilde ben de direkt itiraz ettim tabiki de "hayır. Böyle bir şeyi kabul etmiyorum. Senin beni korumana ihtiyacım yok ve her yaptığım şeyi falan da sana haber veremem , kesinlikle olmaz." Dedim sert bir şekilde. O da bu sert çıkışıma hiç aldırmayıp sakin bir şekilde "sen haber vermeyeceksin zaten evinin çevresine yerleştireceğim adamlar , yakın koruma , seni takip edecek olan adamlarım haber verecek , sen hicbirşey olmamış gibi hayatına devam et ben bu dediklerimi senin için yapacağım ve rica ediyorum itiraz etme." Bu konuşmayı gayet sakin bir şekilde yapmıştı.
Ben onun bu sakinliğine daha çok sinir olup direkt itiraz ettim. "Hayır, is-" lafımı bölüp "senin isteyip istemediğini sormadım bunlar senin iyiliğin için olacak şimdi karşı çıkma ve güzelce yemeğini ye" dedi. Harbi sinirleniyorum. Adam bana emirler verip duruyordu ve resmen hayatımı alt üst edeceğini sakin bir şekilde anlatıyordu hicbirşey olmamış gibi de yemeğe devam etmemi söylüyordu. "Ya sen şaka mısın adam geçmişsin karşıma bundan sonraki hayatımı bana anlatıyorsun." Diye sesimi biraz yükselttim veya bağırdım da diyebiliriz. Galiba yüksek sese tahammülü yok çünkü bu ana kadar sinirlenmeyen adam bana beni öldürecekmiş gibi bakıyordu.
Geri çekildim mi ? Tabiki de hayır.
Dişlerinin arasından resmen tıslayarak "O ses tonunu ayarla bir daha da sakın bana bağırmaya kalkma pişman olursun." Dedi resmen sinirden kızarmıştı adam. "Yok ya bu olanların üzerine sen bir de beni tehdit mi ediyorsun?" Dedim alay dolu bir sesle. "Kızım sen anlamıyor musun eğer ki bu dediklerimi yapmazsam öleceksin." Çok net bir şekilde söylemişti şuan saç diplerimden ayaklarıma kadar donduğumu hissediyorum. Hiçbir tepki veremiyordum. Sonunda kendime geldim ve "zindan gibi bir hayat yaşayacağım farkında mısın?" Diye sordum ciddi bir şekilde. "Kısa bir süre ölmemek için buna dayanmalısın." Dedi soğuk bir ses tonu ile. Sustum. 1 dakika geçti ve tekrar konuşmaya başladı "sustuğuna göre kabul ediyorsun eğer ki yemek yemeyeceksen kalkalım zaman kaybetmeye gerek yok ?" Dedi yiyip yemeyeceğimi sorar bir şekilde. "Kalkalım." Dedim sadece ve ayağa kalkıp çantamı omuzuma astım, kapıya doğru ilerledim.
Kapıdan çıktıktan sonra hangi arabaya gideceğimi bilmediğim için Asır'ın gelmesini bekledim. Asır gayet cool bir şekilde en öndeki arabaya doğru ilerledi arka kapıyı açıp oraya oturdu bende o arabaya ilerledim ama ben onun aksina ön kapıyı açıp oturdum asır da sürücü koltuğundaki adam da bana baktı kısa bir süre Asır , "Lavin hanımın evine sür atıf." Dedi ve kafasını koltuğa yasladı. Adının atıf olduğunu anladığım adam arabayı sürmeye başladı. Asır tekrar konuşmaya başladı "Atıf bir süre boyunca Lavin hanımın yakın koruması olacaksın." Dedi net bir şekilde. Atıf , "Asır abi ama nasıl senin bugüne kadar tek yakın koruman bendim seni benden başkası koruyamaz ki olmaz Lavin hanımın korumalığını başka bir adam yapar asır abi." Dedi Asır'ın vereceği tepkiden korkarak Asır "sen benim sözüme karşı mı çıkıyorsun atıf? , Ne dediysem o olucak şimdi de başka korumaları Lavin hanımın evinin etrafına yerleştireceğim." Dedi kafamı arkaya doğru çevirdim ve şaşkınlıkla "neden bu kadar erken?" Diye sordum. Direkt cevap verdi "neden zaman kaybedelim Lavin?" Bıkkın bir şekilde hicbirşey söylemeyip yolu izledim.
Arabanın evimin önünde durmasıyla direkt kapıyı açıp aşağı indim bu sefer nazik bir şekilde kapattım kapıyı. Arkamdan asır ve atıf da indi. Asır "sen evine gidebilirsin adam yerleştireceğim biraz isim var benim." Dedi. "Tamam. O zaman iyi geceler." Dedim ikisi de aynı anda iyi geceler dedi bende o sıra anahtarı çıkarmış kapıyı açıyordum. Kapıyı açtım ve tekrar onlara bakmadan içeriye girdim. Direkt odama gittim pijamalarımı giydim mutfağa gidip önceden kalan yemeklerden bir şeyler yedim bugun lokanta da bir şey yiyememiştik , aç kalmıştım. Karnımı doyurup lavoboya gittim. Dişlerimi fırçaladım son olarak evi biraz toparladım, telefonumu şarja taktım ve yatağıma girdim. Yerimi ayarlayıp direkt uykuya daldım. Ve içimdeki garip hisle uyudum.
Çok değişik bir bölüm oldu. İnşallah seversiniz diğer bölüm yakında gelecek :)
İyi geceler ve iyi okumalar
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar:)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Hayatlar
Teen FictionPsikolog Lavin Altay işi başındayken bir anda odasına giren bir adamın aslında o an kalbine girdiğini nereden bilebilirdi ki? Onlar farkında değildi belki ama kader ağlarını onlar için örüyordu.. Lavin ALTAY ve Asır AKDOĞAN ikilisini seveceksiniz.. ...