my lost jewel | Hyunlix |

5. Bölüm

Felix odadan çıktıktan sonra hyunjin zaman kaybetmeden üstünü giyip
Aşağı katta inmiş ve salonda bekleyen soobin'i yanına çağırmıştı

"Soobin"

"Buyrun efendim "

"2 dakika içinde herkes salonda toplansın "

Soobin hyunjin'in dediğinden sonra hemen mutfağa yönelmişti

Kısa sürede evin bütün çalışanları hyunjin'in karşısında dizilmiş bir vaziyette hyunjin'in ağzından dökülen kelimeleri dikatlice dinliyorlardı

"Yarın burda büyük bir toplantı düzenlenecek. En soylu, güçlü meclis üyeleri yarın akşam burda olacak"

Çalışanlar hyunjin'i dinlerken hyunjin salonun içinde ileri geri yürüyerek konuşmasını sürdürüyordu.

" Her şey eksiksiz hazır olsun. Elinizden geldiğince iyi iş çıkartın. Bu toplantı benim için çok önemli bir toplantı "

Aldo: Hiç merak etmeyin efendim herşeyle bizzat kendim ilgileneceğim"

" Umarım aldo.Yıllardır bize hizmet ediyorsun.Bu süre içinde senden çok memnun kaldım. Yarın içinde elinden geleni yapmanı istiyorum.

Aldo: Şüpheniz olmasın efendim

" Güzel...içecekler hazır mı peki"

Aldo: hazır efendim. Alınması gerekenleri bir bir not ettim. Şu an hepsi şişelenmiş vaziyette Yarın akşam için bekliyor. Sadece kan gurublarına göre diziliş sıraları kaldı "

"Hmm iyi onu da akşama kadar muhakkak yetiştirin. Yarın olacak Toplantı 23:00'de başlayacak. Her kes görevi başında hazır olsun.Son olarak da felix toplantıdan itibaren katiyen odasından çıkmayacak. Ben uyarıda bulundum.Ancak olur da çıkmaya kalkışırsa izin verilmeyecek anlaşıldı mı ?"

Aldo: Anlaşıldı efendim

Hyunjin emirlerini ardı ardına sıraladıktan sonra iş için evden çıkmıştı.

Şoför hyunjin'i görünce hızla arabanın kapısını açmış, hyunjin'de arabada geçip yerini almıştı.

Şoför nereye gitmeleri gerektiğini sorma gerekseminde bulunmadan arabayı çalıştırmıştı.

Kısa sürede ormanlık alana girmişlerdi. Hyunjin ormanın zifiri karanlığına bakarak her an aklında olan çocuğu, Felix'i düşünüyordu. İstemsizce felix aklına gelip duruyordu. Sanki görünmez bir güç onu etkisi altına almış gibiydi,gerçi onu ilk gördüğü günden itibaren yıllarca zihninin bir taraftanı ele geçirmişti ancak şimdi bu denli yakınında olması hyunjini karmaşık duyguların içine itmeye fazlasıyla yetiyordu

Derin bir nefes alıp gözünü tekrardan zifiri karanlığa,ormana çevirmişti. Bakışlarını ağaçların arasında gezdiriyordu. Güzüne çarpan sülüyetler ile dikkatini tamamen o tarafa vermişti. Bir kaç saniyeden sonra tam olarak neyin olduğunu idrak edebilmişti.

Bunlar onlardı... insanların ölümüne sebep olan vampirlerdi. Ve şu anda da işlerinin başında gibi gözüküyorlardı, Şehrin olduğu tarafa hızla koşuyorlardı

Hyunjin sinirle bağarıp şoförden arabayı durdurmasını istedi. Şöför tam olarak ne olduğunu anlamadan hızla arabayı durdurmuştu.

Hyunjin ise arabadan inip hızla aynı şekilde vampirlerin peşinden gitmeye başlamıştı. Ancak vampirler izini kaybetirtmişti bile. geç kalmıştı...

Öfkeli bir şekilde tekrar arabasına döndü. Şoför tekrardan hyunjin'e kapıyı açmıştı. Hyunjin hışımla arabaya bindi. Şöför zaman kaybetmeden arabayı tekrardan çalıştırmıştı.