7. Bölüm

34 5 1
                                    

Saat Gece 02.00 civarlarına gelmişti.Felix pencere kenarına bir sandalye çekmiş, kısık bir sesle şarkılar mırıldanarak karanlığa börünmüş olan ormana izliyordu.Solar ve Soobin ise felix'in isteği üzerine odadan çıkmış, böylelikle Felix yanlız kalıp rahat kafayla yaşanan şeyleri gözden geçirebilmişti.

Kendince Bir karara varmıştı bu süreç içinde.Bu şatodan kovulsun veya kovulmasın,fark etmeksizin kendi isteği ile buradan ayrılacaktı.Elinde olsa burada 1 gecesini daha geçirmezdi gerçi. Günlerdir farkında olmadan ne olduğu belirsiz varlıklar içinde yaşamış ve geceleri ise huzurla uyumuştu her şeyden bir haber.En sonunda ise bu kararın kendisi ve can güvenliği için daha iyi olacağı sonucuna varmıştı.

Felix artık bunları düşünüp kendini daha fazla yormak istemeyip, zihnini boşaltıp kendini tamamen gecenin Sessizliğine ve karanlığı aydınlatan gökyüzünün mücevherlerine vermişti.Anın verdiği huzur ile tebessüm etmiş, derince nefes almıştı bakışlarını gökyüzüne çıkartaraktan.

Ancak Bu huzurlu an Kapı çalınma sesi ile bölünmüş, Felix'in ise tebessüm eden yüzünün memnuniyetsiz bir ifade almasına neden olmuştu.

Saniyeler sonra Kapı kolu inmiş ve içeri giren beden ile Felix oturduğu sandalyeden usulca ayaklanıp usta aldo'ya selam vermiş,ardından pencere tarafına doğru adımlayan yaşlı bedenin oturması için yatağının yanında bulunan sandalyeyi getirmişti.

Felix usta Aldo'nun ne için geldiğini az çok tahmin edebiliyordu,onun için bir şey söyleme gerekeminde bulunmayıp, sessizliğini korumuştu.Kısa süre sonra ise bu sessizliği bozan kişi tahmin edildiği gibi usta Aldo olmuştu.

" Nasılsın Felix..."

" Bilmem...nasıl olmalıyım sizce... "

" Kafanın karışık olduğunu biliyorum ancak...vermiş olduğun ya da vereceğin kararları bir de sakin kafayla düşünüp, tekrar gözden geçirmelisin evlat."

"Saygısızlığımı maruz görün, lakin ben kararımı zaten vermiş bulunmaktayım. Başkalarının düşüncelerine ve ya fikirlerine ihtiyacımın olduğunu da düşünmüyorum efendim..."

Felix usta Aldo'ya elinden geldikçe nazik ve saygılı bir şekilde kendini ifade etmişti gökyüzünde gezinen bakışlarını karşısındaki ihtiyar bedene çevirerekten.

" Emin ol ki seni çok iyi anlıyorum Felix,Kafanın çok karışık olduğunu ve sorularının her birine mantıklı bir cevap aradığını da biliyorum ancak...Bu cevabı vermesi gereken kişi bizler değil, Hwang Hyunjin olmalı diye düşünüyorum."

Usta Aldo sön sözlerini de söylemiş daha sonra oturduğu sandalyeden ayaklanıp ağır adımlar ile kapıya ilerlemişti.Felix ise bir şey diyemeden sadece Usta Aldo'nun gidişini seyretmek ile kalmış,ardından kapı kapanma sesi ile tekrardan gökyüzüne çevirmişti bakışlarını.

Kısa süre sonra dışarıdan gelen araba sesini işiten Felix, kimin geldiğini kontrol edebilmek adına sandalyesini pencereye daha da yakınlaştırmış ve arabadan inen beden yutkunmasına sebep olmuştu.

Hyunjin'in Yüz hatlarından Halla çok gergin ve sinirli olduğu kendini fazlasıyla belli ediyordu."Tanrım... keşke zamanı geri alabilseydim,bir daha asla böyle bir hata yapıp aşağıya inmezdim..." Diye geçiridi içinden Ağlamaklı yüz ifadesi ile.Daha sonra aşağıdaki bedenin onu fark etmemesi için hızlıca perdeyi çekip tedirginlikle küçük odanın içinde durmadan gidip gelmeye başlamıştı.

Aşağıdan duyduğu kapı çalınma sesi ile bu kez Yatağına oturmuş sonunu bekleyen bir kedi yavrusu gibi dizlerine sokulup stresten dolayı tırnaklarını kemirmeye başlamıştı.

Duyabiliyordu...koridorda yankılanan ayak seslerinin gittikçe daha da yakınlaştığını duyabiliyordu.Sertçe çalınan kapı sesiyle, bir kez daha buradan kaçışının olmadığını anlayıp titrek çıkan sesiyle zorda olsa "Gir" diyebilmişti...

my lost jewel | Hyunlix |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin