Alperene tüm olan biteni anlattim ve güzel bir tepki aldım 'amaan köy göte rahman gitsin.' Bu şekilde Mert'i umursamayan davranışlarım ile yine kendimi teselli edebildim.
Sonunda Alperen ile buluşmaya karar vermiştik. Zorda olsa ikimizinde müsait olduğu birgün belirleyebildik. Cumartesi günü saat tam ikide alışveriş merkezinde olacaktık.
Sabah kalkıp duş aldıktan sonra yavaş yavaş hazırlanmaya koyuldum. Özel bir yer olmadığı için daha spor giyinmeyi tercih ettim, hava güzeldi. Beyaz düz göğüs bölümünden aşağı inen yirtiklari olan bir t-şort altına düz siyah bir dae paça pantalon ve beyaz spor ayakkabılar. Yeterli olduğunu düşündüm ve saçlarımıda açık biraktim. Hafif bir göz makyajı yeterliydi. Telefonuma baktigimda saatin 1e geldiğini gördüm. Çantamı alıp evden çıkarak otobüs durağına yöneldim.
Alışveriş merkezine geldiğimde Alperenle ilk karşılaşmamızı yaşadık. Yururken ilk lafa giren Alperen oldu. "Birde voleybolcu olacaksın benden kisasin sen."
"AlperenCiĞİM boyun 1.80 ben 1.68 yeterli bence. Hem bence çok uzun boylu olmak iyi değil. Ayrıca kısa boylular voleybol oynayamaz diye bir kaide mi var?" Gulmeye başlamış kisasin diye dalga geçip durdu. Sinirlendiğimi anlamış olacak ki "Oy oy kiyamam kizdin mı sen. Böyle olmak cadılığını bir kademe daha arttırıyor." Taklidini yaparak gel şu mağazaya girelim dedim. İlk başta bir kızla mağazaya girmek en büyük korkum , olmaz gibi laflar etsede kabul etti.Gezdiğimiz her mağazadan çabuk çıkmıştık. Ama suan ki mağaza allahım cennette mıyım? Harika şeyler vardı çantamı Alperenin eline tutuşturup birkaç parça kıyafetle kabine girdim. Alperen hepsine bu kısa, sana yakışmadı, rengi kötü demişti. Aldırış etmeden devam ederken kabinde duran bir siyah elbiseyi gördüm ve hemen elim alıp giydim. Kabinden çıktığımda Alperen yarı saskin bir tavirla bana bakiyordu. Etrafimda bir tur dönerek "Nasıl ama? Bu sefer çok güzel değil mi? Ama fiyatida güzel. Bana almak ıstersen hiç bir mahsuru yok." dedim.
"Sen istersinde almaz mıyım lan. Ne kadar?" Kısa bir süre sırıtarak "Şey ya fazla değil böbreğini sat al. Alp bak tek böbrek yeter sana."Mağaza gezileri bittikten sonra artık AVM den çıkıp durağa doğru ilerliyorduk ki hızlı gelen gelen bir otobüsle bağırmaya başladım. "Alperen önüne bak!" Son anda geri çekilmişti. Ben ondan daha çok korkmuştum. O gulebilirken ben hala soktaydim. Fazla yakındı çok fazla. O gülümseyerek bana bende ağzım açık saskin ve korkmuş bir halde ona bakıyordum. Bir süreliğine yanımdan ayrıldı ve bir sise suyla geri döndü "Al hadi iç şunu iyi gelir." Zar zor konuşarak "Ya salak misin? ya sana bir şey olsaydı. Dikkat et diyorum sana." Tekrar gülümsedi, hafifçe çenemden tuttu ve "Canım sakin ol iyiyim ben tamam mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sinir Şey
Teen FictionGenç bir kızın yeni bir hayata attığı adımın kendisine aslında neler getireceğini bilmeden o başlangıçta tüm masumiyeti ile yürümesi bakın Derin'e neler getirecek.