Annemin mutfaktan gelen seslerine aldırış etmeden uyumaya devam ediyordum. Sanırım uykuya ve yatağa aşıktım. Annem bıkmadan uyandırmaya çalışırken "Derin kızım kalk hadi ilk günden okula geç kalmak iyi olmaz."
Okul kelimesini duyduğum an yataktan fırladım ve banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadım. Odama dönüp okul formamı dolaptan çıkarıp giydim. Saçımı özen göstererek yaptım. Haliyle ilk gün. Paçozluğumu belli edemem.
Hazırlandıktan sonra kahvaltı masasına geçtim. Babama ve anneme bir öpücük kondurmayı unutmadım tabii. Kardeşim Irmak'ın okulu benimkinden bir saat sonraydı doğal olarak daha uyanmamıştı. Kahvaltımı yaptıktan sonra Gamze ile dün anlaştığımız caddeye gittim. Sabah sabah bu nasıl bir enerjiydi ki yanıma koşarak gelerek beni öpüp kocaman bir gülümseme ile karşımdaydı. Bu haline gülmeden edemedim ve ne oldu diye sordum.
"Bugün okulun ilk günü. Arkadaslarimi ve öğretmenlerimi göreceğim. Çok mutluyum. Sende olmalısın bence."
"Neden ki?"
"Çünkü yı insanlarla tanışacaksın. Yeni bir ortama adım atacaksın. Heyecanlı değilim deme şimdi bana." Aslında haklıydı olmalıydım.
Sohbet ede ede sonunda okulun önüne gelmistik. Okul dıştan bakıldığında biraz eski olduğu belli oluyordu. Ona rağmen fena sayılmazdı. Gamze müdürün odasını gösterdikten sonra sınıfına çıkmıştı. Kapıyı çalıp küçük bir gülümseme ile içeri girdim. Soran gözlerle bana bakiyordu. "Merhaba hocam ben Derin okula yeni geldim." dedim.
"Ah evet şimdi hatırladım. Otur lütfen ayakta kalma." Gösterdigi koltuğa oturduktan sonra "Sınıfımı öğrenmek için gelmiştim." dedim.
"Derincim sayısal bölümü seçmişsin. A şubesindesin. Önceki senelerdeki ders notlarını ve okuldaki başarıya baktım. Gördüğüm kadarıyla çalışkan bir öğrencisin. Umarım bu böyle devam eder. Arkadaş edin ve okuldaki öğrencilere dikkat et arkadaş çevrene dalıp derslerini dağıtma lütfen."
"Okulunuzu ve öğrencilerini kötüler gibi konuştunuz." Gülümseyerek "Aslında herbiri iyi cocuklardir. Ama hepsi ya özentilik ya da kendini koruma iç güdüsü yüzünden iyilikleri göstermiyor. Seninde böyle olmanı istemem."
"Anladım. Sınıfıma gidebilir mıyım artık?"
"Tabii. İyi dersler." Hiçbir şey demeden odasından çıktım. Gamze ve yanında bir çocukla kapinin önünde duruyordu. Heyecanla "Hangi sınıftasın?" diye sordu. "Sayısal bölümü A sınıfı." ufak bir çığlık atarak elimi tutup peşinden sürükleyerek merdivenlerden çıkardı. Yanındaki çocukta pesimizden geliyordu. Sonunda durduğumuz da kendi sınıfımın önünde olduğumu gördüm. Gamze "Aynı sınıftayız." dedi. İşte bu sevinilmesi gereken bir şeydi. Gamze beni sınıfla tanistirabilirdi.
İlk ders başlamış ve bitmişti ancak ders boştu. Aklıma o çocuk geldi. Poyraz. Gamze aynı okulda olduklarını söylemişti ama hiçbir yerde görmemiştim onu. Ayrıca Selim , Zeynep ve Onur'u da.
Gamze ile otururken yine o çocuk gelmişti yanımıza. Adını bilmediğim çocuk. Elini uzatarak "Gamze sağolsun bir türlü tanışamadık. Ben Güven." Bende elimi uzatıp "Bende Derin memnun oldum." dedim. Gamze birden "Benim ne sucum var ya? Gelip tanışsaydın. Kızı ayağına mı getireceğim bir de?" Bunları söylerken hem üste çıkmaya calisip hemde gülüyordu. Gamze yeri geldiğinde olgunluk yeri geldiğinde cocuklugunu gösteren biriydi. İlk tanıştığımız da biraz sıkıcı ama iyi bir kız olduğunu düşünmüştüm doğrusu. Ama aslında Gamze o kadar eğlenceli biriydi ki ben onun yanında sıkıcı kalıyorum. Onu birgün mutlaka Alperenle tanıştırmalıyım. Ben bunları düşünürken Gamze kantin fikrini aklıma soktu. Kabul ettim. Elimde telefonumla kapıdan çıkacakken kafamın açısıyla durdum. Gozlerimi telefonumdan ayırdığımız yine onu gördüm. "Kızım kırdırtma o telefonu. Canım sıkıldı artık. Beni mı takip ediyorsun sen?" Şaşırmıştım hemde çok. "Ya evet seni takip ediyorum çok hoşsun."
"Etrafımda senin gibi hatta senden daha güzel bir sürü kız var. Pesimdekilerden birine bakacak olsam bu sen olmazsın emin ol."
"Ne takip etcem be seni. Özgüvene bak. Ulan sen o kizlari bırakıp bana bakacak olsan bile bir dusun bakalım ben seni kabul eder mıyım. Ego yığını."
"Bebeğim büyük konuşuyorsun. Belli ki tanımıyorsun. Bak gel seninle bir iddiaya girelim. İlk aşık olan kaybeder?"
"Ne iddiası ya?"
"İlk ben sana aşık olursam veya hayranlık bir hoşlantı felan duyarsam -ki bu imkansız- sen kazanırsın. Ama ilk sen olursan işte o zaman bir daha yoluma çıkmasın. Kabul mu?"
"Bak beni iyi dinle ego yığını. Etrafında veya peşinde kaç kızın olduğu umrumda değil. Ben sırf popüler diye bir çocuğun peşinden koşmam. Karşında seni popüler ünlü bir çocuk olarak değilde sadece bir ego yığını olarak gören kişi duruyor. Yani durduk yere ümitlenme." Bu tartışmanın fazla uzun ve gereksiz sürdüğünü fark ederek Poyraz cevap vermeden yanından geçip gittim. Merdivenlerden inerken Gamze gülerek "Kızım bu ne sinir bu ne öz güven bu ne güç? Tebrik ederim valla Poyraz tanımadığı bir kızla ilk defa bu kadar konuşmuşken özür dilemek yerine üstene giden ilk kızsın." Umurumda değildi. Asıl öz güven patlaması yaşayan kişi oydu. Peşindeki kızlarmış. O kızlara acıdım şimdi. "Kendisi kaşındı. Bir daha olsa bir daha yaparım. Tanımıyorum bile ne peşinden koşması?" "Ne deyim ki haklısın." Haklıyım tabii.
Kantine indiğimizde muazzam(!) bir sıra olduğunu gördük. Gamze ve ben masalardan birine otururken Güven bizim yerimize sıraya girdi. Aramızdaki masaya iki kız oturduğunda ne konuştuklarını duyabiliyordum. "Poyraz'ı dün Avm de gördüm. Yanında kardeşi vardı. Çocuklarla ilgilendiğine bile çok tatlı gözüküyor ya." O öküz şey mi tatlı? Salak mı bu kızlar? Birde kardeşi varmış. Allah yardımcısı olsun ben görmeye tahammül edememişken o bir ömür çekecek bunu.
Bu sırada Güven yanımıza gelip oturdu. Tostlarımızı bize uzattı. Bitirdik ve sınıfa çıktık. Tam bu sırada zil çaldı. Matematik hocası olduğunu anladığım adam tahtaya adını yazıp kendini tanıttı. Sınıf listesine baktıktan sonra bana dönerek "Yeni bir arkadaşımız var sanırım. Adını ve neden okul değişikliği yaptığını öğrenebilir miyiz?"
"Derin Korkmaz. Babamın işi dolayısıyla geldik."
"Anladım. Derin derse gelmeden önce şöyle bir baktım da geometri ve matematikte oldukça iyisin. Böyle devam edersen iyi anlaşırız." Gülümseyerek yerime oturdum. Sınıfa dönerek "Arkadaşlar bugün ilk gün olduğu için istediğinizi yapabilirsiniz. Yalnız lütfen abartmayın." Gamzede bende telefonlarımızı çıkardık. Hemen mesajlarımı kontrol ettim.Kimden: Alpereeennn
Cadı nerdesin merakta bıraktın beni. Nasıl gidiyor ilk gün?
Kime: Alpereeennn
Fena değil. İyi yanı Gamzeyle aynı sınıftayız. Kötü yanı o Poyraz denilen çocukta burda.
Ben bunu yazarken bir mesaj daha geldi. Gamzeden mi? Ya yanımda oturuyorsun direk söylesene.
Kimden: Gamze
Çaktırmadan Poyraz'a bak sana bakıyor. :D
Gamzeye dönermiş gibi o tarafa baktım. Ama bana bakmıyordu. Elinde telefonuyla uğraşıyordu. Yavaşça Gamzeyi cimcikledim. "Ne bana bakması? Görmuyor musun elinde telefon var."
"Ya bu acıdı ama. Ben baktığımda bakıyordu." derken sinsice gülümsedi. Bende tekrar telefonuma döndüm. Yok artık bu kadarda olamaz.
Multimediada Derin var. Okumaya ve oy vermeye devam edin lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sinir Şey
Teen FictionGenç bir kızın yeni bir hayata attığı adımın kendisine aslında neler getireceğini bilmeden o başlangıçta tüm masumiyeti ile yürümesi bakın Derin'e neler getirecek.