Otobüsle bir yerde indik ve sokağın köşesinde ki bir kafeye girdik. Girdiğimizde gördüğüm manzara. Bu olmamalıydı.
Markette çarpıştığım çocuk ile göz göze geldik. Gamze onların masasının arkasındaki masayı işaret ederek "Bak işte oradalar hadi gidelim." dedi. Onunla birlikte masaya doğru ilerledim. Masada 3 kişi vardı. Bir kız ve iki erkek. Gamze selamlaştıktan sonra "Arkadaşlar bu Derin. Mahalleme yeni taşındılar. Aynı okuldayız. Umarım aynı sınıfta oluruz. Derin bunlarda Zeynep , Selim ve Onur. Zeynep ve Selim yaklaşık 2 yıldır sevgililer. Onur da benim kardeşim can parçamdır." hepsine gülümseyerek çok memnun oldum dedikten sonra içecek birşeyler söyledik. Zeynep ve Selim birbirlerine çok yakışıyorlardı. Onur ise çok şakacı ama çekicide bir çocuktu. Onurun şakalarına güldüğüm bir sıra kafamı kaldırdığımda o çocukla göz göze geldik. Bana bakiyordu. Hemen gözlerimi kaçırdım. Ama çok geçti Gamzeye yakalandım. Nereye bakıyorsun sen bakışları yolladı. Bir şey söyleme gereği duymadım. "Ben lavaboya kadar gidip geleceğim diyerek bir süreliğine masadan kalktım. Saçlarımı duzeltip rutin isimi hallettikten sonra lavabodan ciktim.
Ama ne çıkış. Şaka mı bu? Yine o çocukla yine aynı çarpışma. Şanslıyım ki bu sefer yere düşmedim. Ben bir şey demeden lafa girdi. "Ya ne sakar bi kızsın sen. Bu kaç oldu? Bak bir dahakine affetmem." Son cümleyi söylerken ufak bir gülümseme oluştu. "Sen önüne bak asıl. Markettede burda da bana çarpan sensin. Bir de bana mi suç atıyorsun sen. Affetmezmiş." Verdigim cevap karşısında etkilenmişe benziyordu. O sıra Gamze geldi "Derin canım hadi gidiyoruz." Hemen geliyorum dedim ve yanından geçip gittim. Yarı yolda Gamzeyle digerlerinden ayrıldık. Yolda giderken kısa bir sessizlik oldu bunu bozan ise Gamze. "Poyrazı nereden tanıyorsun?"
"Hangi Poyraz? O kim ya?"
"Tuvaletin önünde konuştuğun uzun boylu."
"Haa o mu. Tanımıyorum ki."
"Bende konuşurken görünce tanıyorsun sandım."
"Yoo. Kim ki o?"
"Okulumuzun idolü. Okul futbol takım kaptani. Bizim iki üst sokakta oturuyor. Tanindik biri. Ama kızlarla muhabbeti fazla yok ondan sordum yani."sadece anladım diyebildim. Ve eve gelmistik. Yarın görüşürüz diyerek ayrıldık.Demek adı Poyrazdı. Aman. Öküzün teki. Ulan keşke hem çarpıp hemde üste çıkma lan götüm diye üste çıkıp cirkefligimi gösterseydim. Sonrada cocuga bir guzel rezil olurdum oh ne güzel. Farklı bir şekilde tanışmış olsak iyi ve zarif biri olduğunu düşünürdüm ama bugün ki hareketiyle adeta ben kaba saba öküzün tekiyim diye bağırdı.
Telefonuma baktigimda Alperenin bilmem kaç tane cevapsız araması olduğunu gördüm ve hemen geri aradim. Alpereni çok seviyordum o yüzden daha sonraya bırakma fikri hiç hoşuma gitmiyordu. Bir saate yakın telefonda konuştuk. Beni yine güldürmeyin basarmisti fakat benim asıl düşündüğüm okula 4 gün kalmış olması.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sinir Şey
Teen FictionGenç bir kızın yeni bir hayata attığı adımın kendisine aslında neler getireceğini bilmeden o başlangıçta tüm masumiyeti ile yürümesi bakın Derin'e neler getirecek.