8.Bölüm

152 75 7
                                    

Asrının söyledikleri karşısında dona kalmıştım. Rüya görüyor olabilir miyim diye düşündüm. Ama asrının alev alev yanan gözleri gerçeğin ta kendisiydi. İçime işliyordu konuşmuyordu ama gözleri kalbime ince ince bir şeyler anlatıyordu. Cevap vermemi mi bekliyordu benden ne diyecektim ki.

"Asrın ben" sözümü kesti asrın.

"Asya senden bişey söylemeni istemiyorum, şuan söyleyeceğin şeyler ne ise hiç hazır değilim. Seninde hazır olmadığını görüyorum."

Elini yanağıma koydu. İrkilmiştim ama bu bana huzur vermişti. Şuan gözlerimi kapatıp tüm bu olanların üzerine şu anın tadını çıkarmak istiyordum. Yüzüm yıllarca onun şefkatli elini bekliyormuş gibiydi. Konuşmaya devam etti.

"Bana ne oldu bilmiyorum. Senden uzak kalamıyorum. Yapmamalıydım o kokunu hiç almamalıydım asya. İlk karşılaşmamızda gözlerime derin derin bakmamalıydın. Ve ben seni merak etmemeliydim. "

Gözleri hüzünlüydü, sesinin titrediği ise çok açıktı.

"Biz " dedim.
Beni susturdu.

"Biz diye birşey yok asya, olmamalı."

"Seni anlayamıyorum "dedim.

" Anlayamazsın zaten, ben sana izin verdiğim kadar ancak anlayabilirsin. Ve ben sana izin vermeyeceğim. "

Sözleri , rakibini alt etmek isteyen boksörün yumruğu kadar sertti. O yumruğu kalbime durmaksızın indiriyordu.

"Ben seni yakarım asya hemde hiç çekinmem. Karanlığım ben, elime attığım ne varsa kaybolur, kaybederim. Seni de kendimde kaybedemem sana daha fazla zarar veremem anlıyor musun. Yol yakınken çık kurtar kendini bu ateşten."

Bakışlarımın masumluğunu asrının göz bebeklerinde görebiliyordum.

"Sen bana hiç zarar vermedin ki"

"Verdim, veriyorum eğer şuan o herif benim sana olan yakınlığımı görmeseydi seni bi oyun haline getirmezdi."

"Ama sen beni kurtardın asrın. Ben o parayı ödeyemeyecektim, kim bilir bana ne yapacaktı. "

"Kurtarmadım ben seni daha da dibe batırdım"

"Nasıl ?"

"Onun neler yapabileceğini çok iyi biliyorum, evet parayı ödeyemeseydin seni genel evlere satacaktı ve sana o borcu ödetecekti. Ama"

"Ama?"

" Şimdi yine borcunu ödeyeceksin ama peşini asla bırakmayacak taki sana soy adımı verene kadar."

"Ne " dedim.

"Bak asya bizim hiç abi kardeş ilişkimiz olmadı, biz çok farklı karakterlerdik o daha çok zorbacı oldu. İnsan öldürdü defalarca gözünü bile kırpmadan. İnsanları haraca bağladı, faiz üstüne faiz bindirdi kendine köle yaptı hepsini muhtaç bıraktı. Ben ise holdingin başına geçtiğimde kendine yediremedi. Babam bana iyilik mi yaptı burda kötülük mü bilmiyorum ama beni kendine baş düşman ilan etti. Seni sevdiğimi düşünüyor, ve sana yani bana zarar vermek için elinden geleni yapacak. Taki benimle evlenene kadar. Bizim aile de net bir kuraldır soyadı "korhun" olana hiç kimse dokunamaz."

Sözleri karşısında şok geçiriyordum. Neye üzülsem korksam ya da sevinsem bilememiştim her ucu boklu deynekti.

"Ne diyorsun sen asrın?"
Sesim gür çıkmıştı.

"Aklından geçen şeyi unut asla seninle evlenmeyeceğim, sana bir dakika tahammül edemiyorum."

Adam az önce neler diyordu şimdi neler diyor, aceba asrın korhun kaç kişilik barındırıyordu?

Duman KarasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin