Bastan soyluyorum.
Anneligin 'cinsiyete bagli oldugunu' dusunmuyorum.
Jeongin felixten buyuk bu arada
Iyi okumalar.
...
"Uyumuyor işte!"
Felix kucağında ki bebeği yavaşça sallarken bir yandan da ağlıyordu. Gözyaşları durmadan akıyordu ama bebeğini uyutmaya çalışıyordu.
Minik bebek uyumak bir yana dursun, annesi gibi durmadan ağlıyordu.
Hyunjin Felix'e yaklaşıp gözyaşlarını sildi. Küçük kardeşinin böyle olduğunu görmek onu yaralıyordu. Felix onun en değer verdiği insandı. Böyle ağladığını gördükçe kendini suçluyordu.
"Güzelim, ağlama. Ver bana Jaehyun'u, ben uyutayım."
Felix gözyaşları içinde kafasını hızla salladı. Bebeğinin neden ağladığını çok iyi biliyordu. Bu yüzden vermedi oğlunu.
"O gelmeden susmayacak hyung, biliyorum. Babası olmadan rahatlamayacak."
Chan daha fazla bu görüntüye dayanamadan kalktı yerinden. Hızla salondan ayrılıp dış kapıya ilerledi. Felix korkuyla Seungmin'e baktı. Seungminden bir tepki alamayınca Minho'ya döndü.
"Hyung durdur onu n'olur! Bir zarar verecek!"
"Versin Felix. O artık gram umurumda değil biliyor musun? İsterse öldürsün, gider bir de ben öldürürüm o puştu! Yaparım bunu!"
Felix tekrar kafasını salladı. İstemiyordu böyle bir şeyi. Ona zarar gelmesini istemiyordu, her ne olursa olsun.
Seungmin olduğu yerden kalkıp Felix'e ilerledi. Nazik hareketler ile kucağında ki bebeği aldı. Felix güçsüzce arkasında ki koltuğa oturduğunda Hyunjin önünde diz çöküp ellerini tuttu.
"Güzelim, biliyorum onu çok seviyorsun. Ama bu kadarı fazla değil mi sence de? Seni düşünmeyi bırak, oğlunu düşünmüyor. Onun ne durumda olduğunu bilmiyor. Jaehyun ne zaman hastalansa ona sen kendin bakmaya çalıştın."
Derin bir nefes aldı. O içine nefes çekerken Felix'in nefesi kesilmeye başladı. O kadar ağlamıştı ki; göz altları mosmordu, göz bebeklerine bile kırmızılık ulaşmıştı. Buna rağmen hala oğlu için kalıyordu bu evde.
"Jaehyun'un babasına düşkün olma sebebi onu çok az görüp özlemesi. Bizden kaçarken ona düşkün. Çünkü onu doğru düzgün görmüyor bile. O-"
Arkasında Jaehyun'u uyutmaya çalışan Seungmin'e baktı. Jaehyun olduğu için küfür etmeyip ağzına gelenleri yuttu.
"O adamın sizi tek düşündüğü zaman, şirket için olan yemekler. Gösteriş için kullanıyor sizi."
Felix zaten bunu biliyordu. Yaşlı gözleri hyungundan ayrılıp bebeğine döndü. Tek düşündüğü O'ydu. Kendi aşkını bile kalbine gömer giderdi ama oğlu vardı. Oğlunun babasız büyümesini istemiyordu.
Gerçi şimdi de babasız büyümüyor muydu?
"Jaehyun babasız büyüyor değil mi?"
Küçük bir çocuk gibi masumca sorduğunda Hyunjin'in boğazına bir yumru oturdu. Karşısındakinin ne kadar acı çekeceğini bilse de kafa salladı. Felix'i bir an önce bu evden koparmak istiyordu.
"Ben babasız büyümesin diye gidemiyorum ki."
"Şimdi de babasız büyüyor Felix."
"Felix!"
Kapı tarafından gelen sesle hepsinin bakışları oraya döndü. Felix Jeongin'i gördüğü an daha çok ağlamaya başladı. Hyunjin onun önünden ayrılıp Jeongin'e yer açtı. Felix'e iyi gelecek sevgi Jeongin'deydi.
