...
"Han!"
Önümde ilerleyen bedeni bir anda durdu. Bana döndüğünde gülümseyerek yanına ulaştım. Tüm kameralar bizi çekiyordu ama umursamıyordum. Umursadığım daha önemli bir şey vardı.
Boynumda asılı duran kulaklığımı çıkartıp kafasına geçirdim. Tamamen kulaklarını kapatacak şekilde boyunu ayarlayıp geri çekildim.
"Buradayım tamam mı?"
Burukça gülümseyip kafasını salladı. Arkasına geçip ilerletmeye başladım. Havaalanı daha da kalabalıklaşmaya başladı. Tüm kameraların flashları yüzümüze patlarken karnıma değen elle gözlerim aşağıya kaydı.
Elini arkadan bana uzatarak yanında olup olmadığımı kontrol ediyordu.
Karnıma değen elini avucum içine alıp sıktım. Başını dikleştirmişti. Bu bile bana güç verirken Chan hyunga baktım. Gururla bana bakıyordu. Kolunun altında ki Jeongin ile önümüze geçtiğinde Jisung'u çevrelemiştik tamamen.
Arkasında ben, önünde Chan hyung ve Jeongin vardı. Sağ tarafını Hyunjin ve Minho hyung dolduruyordu, sol tarafını da Changbin hyung ve Seungmin.
Tamamen kapatmıştık onu.
"Felix?"
Adımı duyduğumda yanında durdum. Maske olduğu için konuştuğumuz anlaşılmıyordu, sadece üyeler duyabilirdi.
"Jis?"
"Buradasın değil mi?"
"Hemen yanındayım, elini tutuyorum."
Bakışları beni bulduğunda bir süre yüzünü izledim. Nefesi hızlanmıştı. Chan hyungun yaptığı gibi bende onu kolumun altına alıp yürümeye başladım. Telefonumdan şarkının sesini yükseltip dış dünyaya tamamen kapattım onu.
Sonunda arabaya ulaştığımızda hemen kapıyı açıp belinden destekleyerek ilerlettim. Yerimize geçtiğinde bende son kez arkamı dönüp el salladım. Vakit kaybetmeden yanına oturup elini tuttum.
"Uyumak istiyorum."
Omzuma yattığında yanağını sevip saçlarını çektim gözünün önünden. Huzurlu bir şarkı açıp sesini birazcık kıstım. Hâlâ eli avuçlarım arasındayken uyumuştu. Tüm yol boyunca elini okşamıştım çünkü çektiğim an uyanmıştı.
Her arabada yan yana oturuyorduk. Tüm üyeler sevgilileriyle olmak istediği için ikimizi yan yana oturturdu.
"Jis, uyanman gerekiyor. Yurda geldik."
"Onu uyandıramazsın Lix."
"Ama geldik sayılır." Dudak büzdüğümde Hyunjin gülerek dudağıma vurmuştu.
"Sen onun yatağını açarsın, bende onu kucağıma alır getiririm tamam mı? Kötü bir gün geçirdi, uyusun."
Söylediği mantıklı gelince gülümsedim.