stars. [hyunlix]

3.1K 142 106
                                    

...

Hyunjin, kayan yıldıza bakarken iç çekti. En sevdiği şey olan gece, artık ona acı veriyordu. Ne zaman gökyüzüne baksa kalbi acıyordu. Çok sevdiği yıldızları izlemek bile istemiyordu artık. Canını yakan şeyler gökyüzü ya da yıldızlar değildi.

Gökyüzüne baktığında aklına dolan kişiydi.

Gökyüzü aklındaki kişinin yüzü kadar eşsizdi, yıldızlar ise eşsiz yüzün çilleriydi.

Elinde ki sigarayı tekrar dudakları arasına alıp dumanı içine çekti. Şuan aklında ki kişi yanında olsaydı bunu içmezdi, içemezdi. Minik yıldızı ona zarar veren her şeyden nefret ediyordu, yani zamanında nefret ediyordu. Şuan umursamadığına adı kadar emindi Hyunjin. Sigaranın bittiğini fark edince cebinde ki küçük kutuyu çıkardı. İzmariti oraya atıp kapağını kapattı. Yüzünü gökyüzüne benzettiği adam alıştırmıştı buna.

Sigara içtiyse yere yada normal çöpe atmasını istemiyordu. Bu yüzden ona küçük ve kapaklı bir kutu almıştı. Her zaman yanında bulundurmasını istemişti. Hyunjin ise o yanında olmamasına rağmen onun bıraktığı alışkanlıklara devam edecek kadar aşıktı ona. Kutuyu cebine koyduktan sonra arabadan kalçasını çekti. Arka cebinden sigara paketini çıkardıktan sonra tekrar yaslandı arabasına.

Paketin içinden bir sigara daha çıkartıp paketi sweatinin cebine koydu. Çakmağını da çıkartıp sigaraya siper etti elini. Yaktıktan sonra çakmağı da cebine koyup manzaraya döndü.

En sevdiği şey karşısındaydı, gece. Ama o bundan zevk alamıyordu. Kendini huzurlu hissedemiyordu. Huzurlu hissetmek bir yana dursun, izleniyormuş gibi hissediyordu ve bu onu delirtiyordu. Uzun süredir izleniyormuş hissi vardı üzerinde ama nereye baksa bir kanıt bulamamıştı. Belinde ki silahı bile ona güven vermiyordu. Hatta daha fazla nefes almayı garip buluyordu artık. Bulunduğu uçurumdan atlamak, içindeki şeylere son vermek istiyordu.

Bir doktor olmasına rağmen yaşama bağlı değildi. Her şeyim dediği adam gittikten sonra hiç bağlı olamamıştı. O gitmeden önce sadece onu bahane ediyordu yaşamak için. Bugünlerde ise yaşamak için sebebi kalmamıştı. Tek isteği nefes almayı kesmekti.

Sigarasının bittiği fark ettiğinde gözlerini kapattı. Tekrar cebinde ki kutuyu çıkartıp içine attı izmaritini. Bu sefer kutuyu pantolonunun cebine değil de sweatinin cebine koydu. Sigara kutusunu çıkaracakken son anda vazgeçip yere çöktü. Sırtını yine arabasına yasladıktan sonra gözü tek bir noktaya çarptı. Ağacın gövdesini boydan boya saran Aşeka'yı gördüğünde histerikçe güldü.

Aşeka tamamen onu anlatıyordu aslında.

Bu bitkinin anlamını da ondan öğrenmişti.

Aşeka, ağacı kurutan bir çeşit sarmaşıktı. Tüm gövdeyi sarıp ağacın suyundan beslenir, onun solmasını sağlardı. Bazen ise sadece güçsüz duruma getirirdi ağacı. Bu yüzden Hyunjin, aşkı, bu sarmaşığa benzetirdi.

Aşkta bazen seven kişiyi öldürüyordu. Gözü ondan başkasını görmeyecek dereceye getirdiği de oluyordu.

Aynı Hyunjin de olduğu gibi.

Onu kaybedeli aylar olmasına rağmen, hala onu düşünerek hareket ediyordu.

Mesela hava rüzgarlıysa üstüne hırka almadan çıkmazdı. Bir hastası hayatını kaybederse kendini yetiştirme yurduna atardı. Böylece çocuklarla vakit geçirirken kendini yiyip bitirmezdi. Kendini mutlu hissediyorsa -ki bu son dört aydır çok nadir olmuştu- kalkıp brownie yapardı.

lf × skzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin