26. Bölüm 🔥

1.9K 134 73
                                    

Johnny mahkeme gününe kalmadan geri döneceğini söyleyip gitmişti. Giderken sarılmamıştı bile...

Kendine iftira atan eski karısı için bu denli endişelenmesinin tek bir açıklaması olabilirdi. Johnny hala Amber'ı seviyor muydu?

Öyle görünüyordu.

Akan gözyaşlarımı bir çırpıda silerek yatağa uzandım. Battaniyeyi üzerime örtüp dizlerimi kendime çektim. Amber'in yaptığı onca şeyden sonra Johnny'in koşarak yanına gitmesi...

Evet eski karısıydı. Yardım etmeliydi fakat, *İftira atan eski karısıydı.*

Tıklanan kapının ardından içeriye Aras ve Mert girdi. Aras soluma, Mert ise sağıma oturdu. "Ne oldu güzelim? Johnny Depp nereye gitti? Hem sen neden ağlıyorsun?"

Aras'ın soruları almış başını giderken doğrulup sırtımı yatağın başlığına dayadım. "Amber cadısı saldırıya uğramış. Johnny'de koşarak gitti." dedim memnuniyetsiz bir tavırla.

"Ne? Saldırıya mı uğramış?" diye sordu Mert şaşkınlıkla.

"Bırak ya!" dedi Aras alayla gülerek. "Ya topuğu kırılmıştır, ya da birileri kendine laf etmiştir onun beyni bunu saldırı olarak algılamıştır."

Öfkeyle daha da dikleştim oturduğum yerde. "Johnny'i getirtmek için yaptı! Bundan adım gibi eminim!" diyerek çemkirdim.

Aras da başını salladı. "O sarı çiyan her yerden ok gibi fırlıyor! Keşke gerçekten biri saldırsa da kurtulsak!"

"Tamam!" dedim sinirle. "Bu konuyu kapatalım. Ben çıkmak istiyorum buradan."

Mert ayaklanıp yavaşça başını salladı. "Doktor çıkabilirsiniz dedi zaten. Ben gidip çıkış işlemlerini halledeyim sizde toparlanın."

"Tamam." dediğimde çıkmıştı odadan. Biz de Aras'la birlikte toparlandık.

...

2 GÜN SONRA

Üzerime askılı siyah bir atletle beyaz keten bir pantolon giyindim. Üzerine de takımı olan keten ceketi giyinip saçlarımı açık bıraktım. İki günün ardından artık işe gidebilecektim.

Evden çıkıp pastaneye doğru yol aldım. Johnny iki gündür aramamıştı beni. Yalnızca mesaj atarak kısaca nasıl olduğumu soruyor, nasıl olduğunu söylüyordu.

Bu durum kalbimi aşırı derecede kırsa da bir şey demeyecektim. Bunca şeyde sorgusuz sualsiz yanımda olmuştu. Şimdi ben sırf ona olan aşkım yüzünden küsüp boş boş triplere giremezdim.

Ki, küssem ne yazardı? O koskoca Johnny Depp'di. Benim küsmem onun için neyi değiştirirdi ki? Söyleyeyim. Hiçbir şeyi.

Pastaneye vardığımda içeriye girdim. Diğer günler gibi yoğundu yine burası. Açıkçası çalışmayı da özlemiştim. Hızlı adımlarla Adnan amca'yla selamlaşıp Perihan ablaya doğru yöneldim.

"Perihan abla?"

Sesimi duyunca bana dönüp kocaman gülümsedi. "Aaa! Hoş geldin kuzum." dedi kollarını bana dolayarak. Kısaca sarıldıktan sonra geri çekildi. "Nasılsın iyi misin?"

Başımı salladım. "İyiyim ya siz?"

"İyiyim."

Çantamı ve ceketimi askıya asıp önlüğü üzerime geçirdim. "Hadi siparişleri ver de götüreyim." dedim ona doğru.

"Dur sen dur, Yusuf dağıttı siparişleri." dedi gülümseyerek.

"Yusuf da kim?" diye sordum merakla.

İMPOSSİBLE | Daddy Issues ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin