"aşkım ya ben çok sıkıldım dans edelim mi?" tırnaklarımı avcumun içine batırarak sakin olmaya çalışıyordum.son yarım saattir aslının aşkımlı cicimli böcüklü kelimelerini dinliyordum.emir "olur " diyerek ayağa kalktığında gözlerimi onlara diktim.kopmalık bir şarkı çalıyordu emir put gibi durup aslıyı izliyor aslı ise sprittizci(nasil yazildigi hakkinda bir fikrim yok:) )dans ediyordu.telefonum titremeye başladığında ayağa kalkıp köşeye gittim ve gelen aramayı cevapladım.
"alo güzellik naber."
"iyiyim aras bizimkilerle sahildeyiz"
"eğleniyor musun"
"pek sayılmaz"
"istersen gelebilirim"
kafamı kaldırıp emirlere baktım.göz göze geldiğimizde telefondaki arasa olur demiş ve yerime oturmuştum.avuç içlerlerime baktığımda tırnaklarımın izlerini gördüm.abim elindeki içki bardağını kafasina dikiyor ve cemlerle gülüşüyordu.abim bile mutlu be demek istiyordum.bağırmak içimdekileri dökmek istiyordum.hayat bana götüyle gülüyordu."hadi hadi şişe çevirmece oynayalım."diyen aslıya herkez katılınca ateşin etrafına sıralanadık .bizim okuldan bir
kaç kere görüp isimlerini bilmediğim kişiler vardı.abim ortadaki şişeye uzanıp çevirdi.şişe büşra ve bilge arasında kalırken bilge doğruluk mu cesaretlilik mi diye sordu.büşra doğruluk dediğinde aslı "üç kezden sonra cesaretlilik mecbur" diyerek araya girdi.şu ortadaki şişeyi görüyon mu üçüncüsünde onunla senin hakkında çok güzel planlarım var demek istesem de sustum.imanli kızım ben.iç sese günah yazılıyorsa sıçtık.büşra gözlerini devirip bilgeye "doğruluk" die karşılık verdi.bilge biraz düşünürmüş gibi yapıp şişe çevirmecenin en klasik sorularını sordu.hadi bilin bakalım .evt evt "cemi seviyor musun" dedi bilge.eskiden şişe çevirmecede herkeze bu soru sorulurken bana hiç bir zaman sorulmazdi.ben sapsiz üzümdüm.sınıfımzdaki en inek kıza bile bu soru soruluyordu.inek bir sevgilisi vardi.buluştuklarında matematik testi çözüp vakit geçirirlerdi.sahi noldu onlara.bir ara arayayım.büşra ceme bakıp gülümsedi ve "hemde çok " diyerek sarıldı.bu görüntüyü midem daha fazla kaldıramıyacağı için kafamı başka yöne çevirdim.emiri bana bakarken yakaladiğimda.kendime küfrettim .hayır yani bakcak başka yön mü yoktu.şu çaprazımdaki burnunu karıştıran çocuk ne güne duruyordu.kafami çevirip dikkatimi oyuna verdim.büşra şişeyi çevirmek için uzandığında "merhaba " diyen ses oyunu böldü.kafami kaldırıp karşımda dikilen arasa baktım.ayağa kalkıl yanına gittim.beni kendine çekip sarıldı .kulağıma "kurtarıcı meleğin geldi" dediğinde kıkırdayıp geri çekildim.abimin gözleri üzerimizdeydi.aaa bilin bakalım kimin gözleri daha üzerimizdeydi.söylememe gerek yok sanırım."abicim bu aras aras buda abim barış"dediğimde abimde ayağa kalkıp arasla el sıkıştı."aras benim yarışmadan arkadaşım.orkesterada kendisi"dediğimde.yandan bir gülme sesi geldi.emir elini kaldırıp "pardon " dediğinde yine bilmem kaçıncı kez gözlerimi devirdim.abim"neyse oturun hadi"dediğinde oturduk ve oyuna devam ettik.büşra şişeyi çevirdiginde mertle benim aramda kaldı.doğruluk dediğimde mert emire bakıp göz kırptı.kaşlarım çatılırken noluyor len dememek için kendimi zor tuttum."arasla aranızda ne var"diyerek düşüncelerimi açıklığa kavuşturdu.abimde kaşlarını çatıp bana bakarken bırden boğazım kurudu su yok mu ya burda.emir sırıtarak bana bakarken arasa döndüm ve "biz arkadaşız " dedim.aras güldü ve "o öyle diyor " dedi.abim kaşlarını tekrar çatıp arasa baktı.bardak kırılma sesi geldiğinde cığlık atıp emire baktım.elindeki içki bardağını nasıl becerdi bilmiyorum ama kırmıştı.çantamdan peçete çıkartıp kesilen yere bastırdım.aslı"ay aşkım birşeyin varmı ?diyerek yanında dikiliyordu.yok birşeyi ama senin olucak şimdi .mesela şu cam parçalarını sokacam bir tarafına demek istesemde ona sadece dik dik baktım.yanaklarımı şişirip kafamı çevirdiğimde mavi gözlerin dibinde olduğumu farkettim.cok yakındık ve çok sıcak olmuştu.kuruyan dudaklarımı yaladığımda emirin gözleri dudaklarıma kaydı.hemen yerime oturup şişeyi çevirdim.şişe aslı ve aras arasında kaldığında bakalım naıl bokluklar çıkıcak diye düşünmeden edemedim.aras cesaretlik dediğinde aslıellerini çırpıp "mineyle 1 dakika boyunca öpüş" diyerek güldü.hemen itiraz edip ayağa kalktım.aslının üzerine yürürken "kızım amacın ne senin" diyerek saçlarına yapıştım.ama ben demiştim sarı saçlarını yolmak istiyorum diye.saçlarının hepsini yolmaya meraklıydım aslında ama biri belimden tutup beni omzuna atana kadar.hadi bilin bakalım bu güzel göt kime ayit."ya emir bıraksana beni .daha o aslıyla şişe fantezilerim var benim."dediğimde popoma şaplak attı ve "uslu dur cadıcık" dedi.sesi çok kızgındı o yüzden sustum.çünkü beni biliyorsunuz popoma şaplak attı diyr üç saatlik bir konuşma yapabilirdim.oteldekiler bize ters ters bakarken.resepsiyondaki yakışıklı çocuğa seslendim "hey sen yakışıklı yardım et" dediğimde ilk gülümsedi sanırım yakıkışıklı dediğim içindi .sonra emire bakıp geri çekildi.tabi bu adamın kasları senin boyunu geçer demi.asansörü beklerken çocuğa hareket çektim.emir asansöre benle binince asansördeki teyze dik dik bakmaya başladı.emir odalarımızın olduğu kata bastığında aynadan kendime baktım.saçlarım birbirine karışmıştı."uslu durmuyor mu yavrum?"diyen teyzeye baktım.kim ben mi .ne diyo len bu .emir bir kahkaha attı ve "hiç sorma teyze ya bardan topluyorum bunu .odada aç bebek var yıkancak çamaşırlar bulaşıklar var ama bu geziyor." diyerek karşılık verdi."teyze inanma sen ona ya evli değiliz biz ne barı."dediğimde teyze bana bakıp cıkcıkladı ve asansörden indi.tabi yakışıklik çocuk var niye bana inansın ki.bir kat sonra emirde asansörden sırtındaki benle indi.bizim odanın kapısına gelince "hayır ben kızlarla kalıcam aslın gelir az sonra" diyerek sırtından inmeye çalıştım."saçmalama mine aslı gelmicek"dedi.hala sırtındaydım."ya indirsene beni bütün kanlar beynime hücum etti."dediğimde gülerek beni yere indirdi ve "iyi işte beynin biraz çalışır tabi varsa" diyerek beni kolumdan tuttu ve kapıyı açarak içeriye girdi.beni geriye doğru ittiğinde onu yumruklayıp kapıyı açmaya çalıştım.beni tek eliyle zaptederken diğer eliyle kapıyıbkilitledi ve bakstrının içine attı.evt evt yanlış duymadınız .bakstırının içine attı.önümden geçip kumandayı aldı ve kendini yatağa attı."ya sen ne sapık ne öküz ne odun ne kaba ne salak ya sen nesin"dediğimde."biz buna emirin çekiciliği diyoruz"diyerek bir belgesel kanalını açtı.gidip koltuğa oturdum ve kaçış planları yapmaya başladım.camdan imdat diye bağırsam bir kimse yardim etmezdi iki abim duyabilirdi.anahtarı almaya calışsam kesinlikle tehlikeli bir plan.emiri tehdit etsem.neyle tehdit edicektim ki.en sonunda vazgeçip televizyondaki aslan belgeselini izlemeye başladım."onu öpücek miydin?"emirin sorduğu soruyla kafamı ona çevirdim.oda bana bakıyordu ve çok masum gözüküyordu.evet desem binbir parçaya ayrılıcakmış gibiydi.aramızda çok yoğun bir kıvılcım vardı.bu havayı bozmak için "hayır " dedim.gerçekten aras orda beni öpmeye çalışsaydi izin vermezdim.çünkü hayatta beni öpen tek kişinin o olmasını istiyordum.dudağının kenarı hafif kıvrıldı ve televizyona geri döndü."değiştirsene şunu bunlarımı izlicez ya "diyerek sitem ettim.kumandayı bana doğru tuttu ve " değiştirebilirsin nede olsa hem cinslerini izliyorduk dedi.laf mı sokmuştu o şimdi bana.ezbere bildiğim kanalın numaralarını tuşlayıp arkama yaslandım ve ayaklarımı uzattım.televizyonda yürüyen bakstırlı kaslı daş çocukları ağzımın suyunu akıtarak izlerken bir anda televizyon kapandı.emir televizyonun fişini cekmişti ve bana dik dik bakıyordu.ayağa kalkıp "ya niye kapattın açsan şunu ya " dediğimde eliyle kabloyu kopardı.ağzim o şeklini alırken onu yumruklamaya başladım."ya naptın sen niye kopardın o kabloyu ne güzel izliyorduk işte."dediğimde."kendi adıa konuş.bunlar ne güne duruyor bak kanlı canlı"diyerek kaslarını gösterdi."salak"diyerek tekrar koltuğa oturdum."aslı üzerinde yaptığım şişe fantezilerini sanırım senin üzerinde uygulamak lazım"dediğimde kahkaha attı ve "şişe fantezisi ha " diyerek yanıma oturdu."neden aslıyı sevmedin."diye bir soru sorduğunda.apışıp kaldım.neden sevmiyordum."çok tiki kaşar ve hiç tipim değil."diyerek cevap verdim.hımlayıp önüne döndü. 10 dakikadir boş boş oturuyorduk.odadaki bütün eşyaları ezberlemiştim o derece.ayağa kalkıp yatağa yattım ve üzerime yorganı çekip emire kıçımı döndüm.bugün çok yorucu bir gündü.abimin bizi basma ihtimalini dusunmeden uyumaya çalıştım arka tarafımdaki yatak aşağıya indi ve sonra belime eller sarılıp geri çekildim.tam uykuya dalmak üzere olduğum için kedi gibi mırlayıp uykunun kollarına kendimi bıraktım.
"iyi geceler kedicik"kapının şiddetli bir şekilde yumruklanması ile gözlerimi araladım.yandaki çekmecenin üzerinden telefondaki saatte baktıgımda gece 4 olduğunu gördüm.iyide bu benim telefonum değildiki .burası da bilgelerin odası değildi ve şu kolları bana sarılı yatan tatalı şey de bilge değildi .ama kapıdaki kesin abimdi.
"kalkın len ecem ordasın biliyorum.açın şu kapıyı." işte şimdi fena sıçmıştık.
merhaba arkadaşlar .nasilsiniz okullar kapaniyor.ben cok mutluyum lise 1i bitirmis oluyorum.neyse yeni bir bölüm ile karsinizdayim.ben cok egelnerek yazdim insallah sizde eglenerek okursunuz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımın anlamı
RomanceHerşey yağmurun yağmasıyla başladı .ece yağmuru izlemek için cama çıkmasaydı,emir yağmurda ıslanmak için dışarıya çıkmasaydı kaderleri birleşemezdi.hikayenin tüm hakları yazarın takı kutusunda saklıdır