/dokuz/

281 29 18
                                    

Hyunjinin ağzından;

İzlediğim çizgi filmden asla sıkılmıyor tam tersine daha fazla izlemek istiyordum ama mutfaktan bağıran felix hyungun sesini duyunca kafamı oraya çevirmiş ve chan hyungunda yönlendirmesiyle ayağa kalkmıştım.
Hiç kalkmak istemiyordum izlediğim çizgi filmin tam'da en heyecanlı yerindeydik ve ben izlemek istiyordum.
Pepeenin ineği yani kara möcük kaybolmuştu ve pepee dedesiyle kara möcüğü aramaya çıkmıştı, kara möcüğü bulabilecekler mi çok merak ediyordum ama karnım da çok fazla acıktığı için kalkmak zorunda kaldım.

Chan hyung önümden mutfağa doğru ilerliyor bende arkasından gidiyordum.
Mutfağa girmiş yemekle donatılmış masaya bakmıştım. Felix hyung gerçekten o kadar fazla yemek yapmıştı ki karnımın bu güzel görüntü karşısında bir kez daha acıkmasına neden olmuştu resmen.
Chan hyung felixe bakmış aferin köle demişti. Neden böyle demişti anlamamıştım felix hyung bizim için uğraşmış o kadar şey hazırlamıştı ona teşekkür etmesi gerekirdi.
Felix hyung chan hyungun dediğine karşı gözlerini devirmiş sırtından iteleyerek masaya oturtmuştu onu.
Ben felix hyung'a dönmüş teşekkür etmiştim gülümseyerek.
Felix hyungta bana gülümsemiş eliyle nazikçe sandalyelerden birini gösterip oturmamı istemişti benden.
Tekrar gülümsemiş yerime oturmuştum bende.
Felix hyung ben gülümseyince bağırmış tanrım çok tatlı!! Demişti 'bağırarak'.
O böyle diyince utanmış kafamı eğip çubuklarımı almıştım.
Yaptığı şeylerden tabağıma bir kaç tane almıştım.
Ama felix hyung neden bu kadar az aldığım için bana kızmış tabağıma bir sürü şey daha doldurmuştu.
Hepsini yememi söylemiş kendi tabağına dönmüştü ardından.
Yaptığı şeylerin hepsinin tadına bakmış hepsindede daha fazla yemek istemiştim.
Gerçekten çok güzel olmuştu ve yedikçe yiyesim geliyordu.

"Beğendin mi?"
Felix hyung merakla sormuştu bana bakarak.
"Bayıldım. Gerçekten çok güzel olmuş felix hyung teşekkür ederim"
Demiştim bende, sesim olduğundan ince çıkmış sanki aegyo yapmışım gibi hissettirmişti.
Felix hyung tekrardan bir krize girmiş yine çok tatlı diyerek bağırmıştı.
Chan hyung felix hyung'a gülmüş kendi yemeğine dönmüştü o'da.

"Ha! Bu arada felix bize browni yapmak zorundasın"
Chan hyungun bu katılığına sinir olmuştum.
Neden kibar bir şekilde sormuyordu ki? Sadece rica etse olmaz mıydı?
"Hyung, neden kibar bir şekilde sormuyorsun ki?"
Kendimi tutamamış chan hyung'a bakarak sormuştum.
Aniden kafasını bana çevirmiş afallamış bir şekilde bakmıştı bana.
Sanırım böyle bir şey dememi beklemiyordu.
Felix hyung ise sadece kahkaha atmış hatta kendini yere bile atmıştı.
Ben felix hyung'a bakıp gülmüştüm bu hali gerçekten komikti.
Kafamı kaldırmış chan hyunga bakmıştım dudaklarıma, daha doğrusu gülüşüme baktığını görmüş daha fazla gülümsemeden edememiştim.
Ama ona gerçekten sinir olmuştum bana ne kadar kibar davransa da arkadaşlarına ve diğer insanlara karşı da kibar olmalıydı.
"Özür dilerim hyunjin"
Elini kalbine koydu chan hyung ve devam etti sözlerine, "söz bundan sonra daha kibar olucam" güldü sözünü bitirir bitirmez.
Ben de ona gülümsedim, benin gülümsediğimi görünce kıkırdamış ağzına bir şeyler daha katıp yemeye başlamıştı.
Bende tabağıma dönecekken gözüm felix hyung'a dönmüş yine bizi çektiğini görmüştüm. Chan hyung ile her yakınlaşmamız da bizi kameraya alıyor ve bu fotoğrafları bize göstermekten asla çekinmiyordu.

Bu eve geldiğimden beri felix hyung, beni ve chan hyungu ne zaman yakın görse her zaman fotoğrafımızı çekiyordu. Evin içinde kamerayla geziyor, telefonunu elinden düşürmüyordu. Ne yaptığını anlıyordum o kadar mal değildim, chan hyung ve beni yakıştırıyordu, açıkçası chan hyungtan etkileniyordum. Ama chan hyungun beni sevdiğinden emin değildim.

Felix hyung resmen benimle ekip olmuş chan hyung ne yaparsa bana anlatır olmuştu. Tabi ki benim kızgınlığım hakkında konuştukları şeyleride göstermişti. Chan hyung bir kaç saatliğine babasının yanına gitmişti, yanıma ise felix hyungu göndermişti. Felix hyung bana her şeyi göstermiş kendi düşüncelerini hatta chan hyungun'da ne düşündüğü hakkında tahmin yürütmüştü. Felix hyung o gün benim düşüncelerimi dahi dinlemiş, ona chan hyung ve kızgınlığım hakkında ki endişelerimi de anlatmıştım. Felix hyung beni dinlemiş moral vermişti bana.

is the cat kid? \hyunchan\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin