BÖLÜM 3

93 12 4
                                    

Aklımı kaçırmak üzereydim. Birden bacaklarımı tüyler kaplamıştı. Ama bu imkansızdı. Bu sabah hiçbir şey yoktu.


Kapıyı açtım ve İmge'ye seslendim. Korkmuş olacak ki telaşla geldi yanıma. Ona bacaklarımı gösterdiğimde gözlerinin nasıl açıldığını tarif edemem.


"Bu da ne böyle Dolunay?" dedi endişesini gizleyemeyerek. "Buraya geldiğinde hiçbir şey yoktu. Bu.. Bu imkansız!"


"Bilmiyorum İmge. Anlam veremediğim şeyler oluyor. B-ben korkuyorum."


Korkuyorum.. Bu pek dile getirdiğim bir kelime değildi. Aslında neredeyse hiç kullanmadığım bir kelimeydi. Bunun farkında olan İmge merakını gizleyemiyordu.


"Neler oluyor?"


"Sonra anlatırım. Şimdi bana bir tişört ve bir pantolon getir olur mu? Bu halde kimseye görünemem."


"Bir yere ayrılma hemen geliyorum."


"Hayır kuzum Özgür'ün yanına iniyorum şimdi bekleyemem." dedim şakaya vurarak. Dil çıkarttı ve ayrıldı yanımdan. 2 dakika sonra elinde beyaz bir tişört ve jeanle gelmişti.


"Ah, sen benim kahramanımsın!" dedim aynı anda sarılırken.


"Hadi giyin bir an önce aşağıda seni bekliyoruz karaoke için." dedi İmge.


"Hayır, İmge. Gerçekten gitsem iyi olacak. Kendimi iyi hissetmiyorum. Aslında kendimi hissetmiyorum desem daha doğru olacak."


"Şuan ölüyor dahi olsan o karaokeye katılacaksın, tatlım." Bu otoriter ses karşısında sessiz kalmış ve giyinmeye başlamıştım İmge indikten hemen sonra.



***


Duvarlar üstüme üstüme gelmeye başlamıştı. Ciyak ciyak bağırıp Özgür'e sırnaşan şu sürtüğü yolmamak için kendimi zor tutuyordum. Birden bir elin belimi kavradığını hissettim. Bu elbette Cem'di.


Cem grubumuzun en sempatik ve en eğlenceli insanıdır. Zor günler geçirdiği için bir süre psikolojik tedavi görmek zorunda kalmıştı. Sonunda yanımızdaydı ve bu harika bir şeydi.


"Yerinizi mi devrettiniz küçük hanım?" dedi kafasıyla Derya'yı işaret ederek.


"Hiçbir şeyi ona bıraktığım yok."


"Neden ortalığı yakıp kavurmuyorsun öyleyse?" Sahi, neyin yasını tutuyordum? Savaşmadan öylece geri çekilmek bana göre miydi? O kıza haddini bildirmenin zamanı gelmişti.


Şarkısını bitiren Serdar'ın elinden mikrofonu kapmış ve yaklaşıp fısıldamıştım kulağına:

BALONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin