Bir güne mutlu uyanmak pek tatmadığım duygulardan biriydi.
Gözlerimi açtığımda kızların uyanmamış olduğunu gördüm erken kalkmak babam yüzünden kazandığım alışkanlıklardan biriydi.
Ses çıkarmamaya çalışarak lavaboya ulaştım aynadan kendime baktığımda yüzümde istemsizce bir tebessüm oluştuğunu fark ettim.
Eğer Lord Voldemort'un kızıysanız hayatta sizi mutlu edebilecek şeyler yoktur.
İşlerimi halledip üzerimi giyindiğimde yatakta oturup kızların uyanmasını beklemeye başladım.
Aradan yarım saat geçti ama kızlarda uyanmaya dair bir belirti yoktu. Malikanede hayat erken saatlerde başlardı çünkü Voldemort'un zamanı çok önemliydi.
Lily'i dürttüm yavaşça. "Lily uyan artık." Bugün ilk kez derslere girecektim ve bunun için küçük bir çocuk gibi heycanlıydım.
Lily kıpırdandı. "Biraz daha uyumak istiyorum lütfen." diye mırıldandı. "Kahvaltıya geç kalmak istemezsin." dediğimde öflyerek yattığı yerden doğruldu.
Bir bana baktı birde uyuyan Violet'e.
"Onu uyandırmak ister misin?" dedi gözleriyle Violet'i göstererek. "Öyle bir sordun ki korktum." diye yanıtladım onu.
"En fazla çığlık atıp yatakta debelenir senelerdir bu görevi ben yapıyordum artık sıra sende." Lily ayağa kalkıp lavaboya geçti.
Violet'i dürtükledim. "Violet kalk sabah oldu." Kendimi bir ölüyü uyandırmaya çalışıyormuş gibi hissediyordum hiç bir tepki vermedi.
"Violet hadi." Sesim biraz yükselmişti.
İşaret ve orta parmaklarımla omzunu dürtmeye devam ettim. "Parmaklarını seviyorsan benden uzaklaştır." Bir adım geri çekildim. "Kahvaltıya geç kalacağız." Gözlerini açtı bir süre tavanı izledi. "Her şeyden nefret ediyorum." diyerek yataktan kalktı.
Ben ise onu şaşkınlıkla izliyordum.
&
"Birileri yine uykusunu alamamış." Bu sabah sabah enerjisi tavan yapmış olan bir adet Sirius Black'ti.
"Benimle uğraşma Sirius." diye mırıldandı Violet.
Sirius karşımdaki Violet'in yanına oturdu benim solumda Lily oturuyordu sağıma birinin oturduğunu hissettiğimde oraya döndüm bu James Potter'dı. Kuzguni saçları sürekli burnundan kayan gözlüğü ile yanımda oturuyordu.
"Günaydın Elina." dedi ona baktığımı fark ettiğinde. "Günaydın James."
"İlk gecen nasıldı?" diye sordu Sirius'un yanında oturan Remus.
"Gayet iyiydi buraya çabuk alışacakmışım gibi duruyor." Remus gülümsedi cevabıma karşılık.
"İlk dersin ne?" diye sordu sarışın oğlan, o da Lily'nin yanına oturmuştu.
"İksir Hufflepuf'lar ile ortak." İksir konusunda yetenekli olduğumu düşünüyorum.
"Ben ve James'in derside iksir beraber gideriz." Peter'i onaylayarak kahvaltımı yapmaya koyuldum.
"Peynir tabağını verebilir misiniz?" Remus'un sesiyle kafamı kaldırdım. Peynir tabağı önümdeydi uzanıyordum ki bir el daha benimle beraber uzandı.