"Sarhoş olmadığıma emin misiniz? Çünkü bunlar çok imkansız!" Ona göz devirdim.
"Sen bir büyücüsün James ve bu olanlar mı imkansız geliyor?"
"Pati haklıydı ben bu hayattaki en bahtsız büyücüyüm."
"Bana aşık olmanı bahtsızlık olarak mı görüyorsun?"
"Hayır senin babanın Voldemort olması bahtsızlık."
"Evet bu konuda haklı olabilirsin." Konuşan Evan'a göz devirdim. "Artık binalara dönsek iyi olacak." Çoktan yasak saati geçmiştik.
"Sizi birbirinize emanet ediyorum ama lütfen öldürmemeye çalış çocuğu."
"Komik olduğunu söyleyen olmuş muydu Evan?"
Gururlu bir şekilde sırıttı. "Evet."
"O zaman dürüst arkadaşlar edinsen iyi olacak." Sırıtışının yüzünden silinmesini izledim daha sonrasında onları orda bırakarak binama dönmeye karar verdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözüme çarpan güneş ile gözlerimi açtım. İlk defa güneş benden önce doğmuştu.
Bugün pazardı yani ders yoktu ve tamamen kendime ayırabileceğim bir gündü. Yataktan kalktığımda yatakhanede kimsenin olmadığını fark ettim kahvaltıya inmiş olmalıydılar.
Tembel hareketlerle merdivenlerden iniyordum ki şöminenin önündeki koltukta oturan James'i fark ettim ayak seslerimi duymuş olacak ki bana dönmüştü. "Günaydın mutluluk sebebim."
Mutluluk sebebim...
Karnıma ağrılar girmişti saniyelik, insanlar mutlu olunca böyle mi olurdu? Aşk böyle bir şey miydi?
"Günaydın James." Yanına varmamla ayağa kalkması bir olmuştu. "Hazır kimse yokken benim şu çıkma teklifi işini halletsek diyorum?"
"James yapma.."
"Hayır senden olumsuz bir şey duymak istemiyor ve kabul etmiyorum. Benim kaderimde sen varsın bunu biliyorum sonu ne olursa olsun eğer öleceksem bile seninle olsun." Ellerimi tuttu. "Bunu bize yapma Elina."
"Ben çok kötü bir insanım."
Ellerimi tutan elleri yanaklarıma çıktı sıcacık ve yumuşaktı. "Şş sakın bir daha kendini kötüleyecek bir şey söyleme. Şimdi sorumu tekrarlıyorum Elina, benimle çıkar mısın?"
"Seninle ölebilirim bile James." Belimden tutup kendine çektiğinde kollarımı boynuna doladım. Sarılışına karşılık verirken ellerim saçlarına gitti. Yüzümü boynuna sakladım.
"Sevgilim." dedi James.
O kramp hissini tekrar yaşadım karnında. "Hm." Mırıldandım.
"Seninle böyle sonsuza kadar durabilirim ama acıktım biliyor musun?" Kollarımı James'ten ayırdığımda yüzüme sırıtarak bakıyordu.
