8.Bölüm Sırlar

8 1 0
                                    

Selaaam canlarımmm~

Bölüm stoklamam gerektiğini düşünüyorum ama belli bir yayın günüm olmadığı için ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok açıkcası.

Herneyse lafı uzatmadan yeni bölüme geçelimmm!!

Bölüm sonunda görüşmek üzere canlarımmm

-----------------------------------------------

Görevler üst üste gelmeye başlamıştı. Hem Hazar ile ilgilenip hemde işlerime odaklanmak beni yoruyordu.

Buna bir çare bulmam gerekecekti ama nasıl?

Ben derin düşüncelerimin arasında kaybolmuşken beni kendime getiren şey odamın kapısının açılması olmuştu.

Baturay içeri girmişti, yanıma geldi başta direk olarak yanıma oturmadı ve yüksekten bana bakıyomuş gibi konuşmaya başladı.

"Güzelim iyi misin? Yemekte yemedin zaten, çok durgunsun bir sorun mu var? Yoksa Hazar seni üzecek birşey mi yaptı?"

Konuşmama fırsat vermeden yeni yeni sorular sormaya devam ediyordu. O da sonunda benim konuşamadığımı anlıyınca yanıma oturdu, bekledi.

"Güzelim konuşmak istemezsen şimdilik anlarım sorun değil, ama şunu unutma anlatmak istediğinde her zaman seni dinlerim. Seni üzen veya seni kıran herneyse onun çaresine beraber bakalım. Tamam mı? Tek başına halledemeyebilirsin."

Ben sadece sustum, sadece...
Sonrasında o an çok ihtiyacım olan şeyi yaptım, düşünmen Baturay'a sarıldım. Şu dünyada kardeşlerim olmasaydı acaba ben nasıl devam ederdim yoluma?

Elimden tutacak biri yoksa nasıl devam ederdim bu yola. Yoksa zaman kendi isteği ile mi beni kırıp yeniden ayağa kaldırcaktı? Yola devam etmemi sağlayacak enerjiyi zaman nasıl verecekti peki? O bunu yapacak güce sahip değildi sonuçta...

Zaman meğerse ne kadar kıymetli birşeymişte biz bunu sanki daha yeni anlamış gibiydik. Sanki yıllardır sarılmadığım, yüzünü görmediğim, sesini duymadığım kardeşime ilk defa sarılıyormuşum gibiydi. Bunun kıymetini bilmem gerekiyordu.

Sarılır bir halde durduktan sonra konuşmam gerektiğini anladım.

"Buturay ben, ne yapıcağımı bilmiyorum..."
"Hazar ile işimi karıştırmamanın bir yolunu bulamıyorum. Artık hiçbir şeye odaklanamıyorum."

"Tamam güzelim sakin ol, bunu düşüncem biraz üstünde çalışmama izin ver sende bir süre dinlen kendini çok yorma ve az düşünmeye bak tamam mı."

"Sağol Baturay. İyiki varsın."

"Sende güzelim sende :)"

Baturay odadan çıkarken saçlarımı okşadı ve beni yatağıma yatırdı. Üstümü örttükten sonra odanın lambasını kapatıp kapıyı yavaşça çekti ve odadan çıktı.

Küçük gece lambam ile hafif loş odanın içinde tavana öylece bakıyor, aydınlık birşey görmeye çalışıyordum.

Herşeye o kadar imkansızmış gibi yaklaşıyordum ki bunun kendiliğinden imkansız olduğunu düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum.

Meğer imkansızı ben yaratıyormuşumda bunu görmezden gelip hayatıma öyle devam ediyormuşum.

Bu düşüncelerin ardından kendimi uykunun hafif kollarına bıraktım. Gerçekten çok yorulmuştum artık düşünmekten uzaklaşmam gerektiğini bende tam olarak anlamıştım.

BeşizlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin