Beşizler

13. Bölüm Duygular Canlanıyor

Selaam canlarımmm~

Yeni bölüm ile karşınızdayımm

Bakalım bu bölümde neler olacak o zaman lafı daha fazla uzatmadan yeni bölüme geçelimm

Oy vermeyi ve düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayınn

İyi okumalarr dilerimmm'<3

-----------------------------------------------

"Baturay hadi yürüsene abi, sıra sizin nikahta!" diyordu kızgın bir şekilde Rüzgar.

Baturay iki adım atmış ondan sonra olayın ciddiyetini anlamış ve yerinde kala kalmıştı. Bir an rüyasında evlendiğini düşünmüş olsa gerek ki sonra Rüzgar'ın ve Erem'in sesiyle kendine gelip yürümeye devam etti.

"Ben ciddi ciddi evleniyorum ne diyonuz siz ya!"

"Ha şunu bileydin Baturay."

"Ne var kızım, sanki önceden 50 kere evlendim de bu da 51. oluyo."

"Tamam tamam Baturay, hadi yürü gelini bekletme."

İçeri girdik, herkes yerini aldı. Çok güzel duruyolardı onları hayranlıkla izleyorduk.

Nikah memuru nikah başlamıştı.

"Evet sevgili konuklar hepiniz hoşgeldiniz. Bugün burda hayırlı bir iş için toplandık."
"Lafı daha fazla uzatmadan nikah'a başlayabiliriz."
"Siz Baturay Ertekin, Simay Uslu'yu karınız olarak kabul ediyor musunuz?"

"Evettt!"

Salondaki herkes alkışlamaya başladı. Nikah memuru devam etti.

"Siz Simay Uslu, Baturay Ertekin'i kocanız olarak kabul-"

"BU NİKAH GERÇEKLEŞEMEZ!"

Herkes şaşkın.

Sesin geldiği tarafa dönen suratlar.

Gelen kişinin kim olduğunu anlama çabaları.

Ve gergin olan Simay.

"Ne oluyo?" dedim Rüzgar'a korku ve dehşet içinde.

"Bilmiyorum meleğim ama bu adam işi bozcağa benziyor."

"Rüzgar birşeyler yapmamız lazım o zaman."

Adam yavaş yavaş nikah masasına yaklaşıyordu. İlerlerken bir yandan da konuşuyordu.

"Vay vay vay... Simay Hanım görüyorum da yeni yuva kuruyorsunuz."

"Senin ne işin var burda?"

"Bir düşün bakalım ne işim var burda."

"Simay ne saçmalıyor bu adam?"

"Güzelim anlatsana yeni kocana benim eski kocan olduğunu."

İnanmıyorum bu adam Simay'ın eski kocası mıydı? Neden şimdi burdaydı, yarım kalan bir işi varmışta onu halletmeye gelmiş gibiydi.

Bir adım attı.

Bir adım daha.

Ve bir adım daha.

Adam yavaş yavaş ilerliyordu. Ne yaptığını anlamaya çalışıyorduk.

"Simay canım karım görüşmeyeli ne kadar da güzelleşmişsin."