bucky tek dizinin üstüne çöküp bana büyük taşlı bir yüzüğü uzattığında gözlerimi alıyordu, taş nohut kadardı
ama bu bana ilk başta aldığı yüzük değildi,o kareydi ama bu farklıydı
"diğer yüzüğe ne oldu?"
bucky hala tek dizinin üstündeyken restorandaki herkes bize bakıyordu,bucky gözlerimin içine bakarken artık yüzüğü almamı bekliyordu
başımı aşağı yukarı salladığımda restoranda alkışlar kopuyordu,bucky ayağa kalkıp yüzüğü kutudan çıkardığında sağ elimi uzatıp yüzük parmağıma yüzüğü taktığımda kollarımı boynuna sarıp sarılmaya başladık,
herkesin önünde çok ilginçti...
bucky'nin elleri hala belimdeyken dudaklarını dudaklarıma yaklaştırıp kısa bir öpücükten sonra masamıza geri oturmuştuk
"soruma hala cevap vermedin"
gözlerimi kısarak bucky'ye baktığımda kadehindeki tüm şarabı tepesine dikmişti,ciddi olamazsın,konuşmamak için berbat bir yöntemdi
"istersen şişelerce iç james,cevap vericeksin"
önümdeki şarap dolu kadehi alıp tepesine diktiğinde çok komik gözüküyordu,tanrım çok ağır bir şaraptı bu ve çabuk sarhoş olabilmek için uğraşması çok komikti
"gece erken bitsin istiyorsun sanırım barnes"
garson yanımıza geldiğinde bize seslenmişti
"bay ve bayan barnes,ne isterdiniz yemeğe"
bucky'ye baktığım anda göz göze gelmiştim,yüzüğü değiştirmişti,ya başka birine takmıştı,ya da düşürmüştü,ya da vazgeçip satmıştı ve yeni bir yüzük almıştı
"biz tam kalkıyorduk"
"hayır..."
bucky hayır dese bile çantamı alıp sandalyeme astığım montu giymeye başlamıştım,nedeni dünyanın en acı verici şeyiydi,bucky bu kadar söylememekte ısrarcıydı
açık sözlü birisine göre bu yanlıştı...
"sen yemek yiyip birisini bekliyorsan bekleyebilirsin bucky,iyi eğlenceler"
kapıya doğru yürüdüğümde bucky arkada kalıp içtiği şarapların parasını ödeyip peşimden koşarak gelmeye başlamıştı
elimin tersiyle akan gözyaşlarımı sildiğimde bucky arkamdan hızlıca kolumu yakalamıştı,ondan kurtulmak için uğraşmayacaktım,beni kendisi bırakacaktı,
"ödeşmek mi istedin bucky!"
"ne ödeşmesi"
ne ödeşmesi mi?
"önceki aldığın yüzük nerde bucky!"
"küçük geldi taşı,bu yüzden"
yalanın böylesi
"daha gerçekçi yalanlar söyle"
bucky elini kolumdan ayırdığında saçlarına atmıştı,biraz saçlarıyla oynadıktan sonra tam gözlerime bakmaya başlamıştı,eğer düşündüklerimin tersinde bir şey derse,hapı yutmuştum
"evet yok,hangi lanet olası nehirde yüzüyor bilmiyorum"
nehir mi?,onu suya mı atmıştı,şaka yapıyor olmalı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Steve Rogers'ın Kızı (AVENGERS)
FanfictionAudrey babasının ölümüyle derin bir çöküşe girmişti,onu o bataklıktan kurtaracak insanlarla birlikte yeni bir yol çizmeye başlar,güzel bir yol...
