-19-

285 30 5
                                    

-19-



Taehyung'daki değişikliği fark etmemem imkansızdı.

Her ne kadar bedenen yanımda olsa da zihnini kurcalayan şeyler vardı, bakışlarından bunu görebiliyordum. Ona, onu neyin rahatsız ettiğini sormak istiyordum ama haddimi de aşmak istemiyordum. Eğer bana söylemek isteseydi çoktan söylerdi. Şaraplarımızı içerek izlediğimiz filme bile odaklanmadan öylece duvarı seyrederken, onu rahatsız etmemem gerektiğine dair kendime uyarılar verip durdum. Film bittiğinde ve şarap kadehleri boşalmış bir şekilde masanın üstünde dururken, bu gecenin burada biteceğini düşünüyordum. Belki de burada olmak istemiyor, canı sıkılıyordu. Sırf onu davet ettiğim için hayır demek istememiş olabilirdi.

"Umm..." Televizyonun siyah ekranında jenerik müziği eşliğinde oyuncuların isimleri çıktığında, ayaklarımı halının üzerine daha da uzatıp yandan bir bakış attım. "Oldukça iyiydi, değil mi?" Anlamsız, boş bir soruydu.

Gözlerini kırpıştırıp bana baktığında yavaşça başını salladı. Filmin konusunun ne olduğuna dair bir fikri olmadığına yemin edebilirdim. "Saat epey geç oldu ama otobüsler hala vardır. İstersen bir taksi de çağırabilirim?"

Bana cevap vermesini beklemeden ayağa kalkıp masadaki telefona uzandım. Bu geceki planlarım daha farklı olsa da uygun bir zamanmış gibi görünmüyordu. Fakat parmaklarım telefonun ekranına daha dokunmadan arkamdan hissettim beden ve hemen ardından gelen iki güçlü kolun belimden sarılarak sırtımın göğsüne yapışmasını sağladığında kaldırdığım kolu yavaşça geri indirdim. O an hiçbir yapmadan öylece bekledim. Taehyung suratını enseme gömmüş ve derin bir nefes almıştı. Belimdeki kollarına ellerimi koyduğumda sıcaklığı karnımın kasılmasına sebep oldu. Dudakları tenimde gezindiğinde Taehyung'un aklında ne olursa olsun şu an benimle olmak istediği açıktı. En azından kalçamda hissettiğim sertlik bana kanıt sunuyordu.

Kollarının arasında dönerek yüz yüze geldiğimizde boynuna sarıldım. Koyu ve içinde tutuşmayı bekleyen kıvılcımlara ev sahipliği yapan gözleri bile tek başına baştan çıkarılmam için yeterliydi.

Dudaklarına uzandığımda, tereddütsüz bir şekilde dudaklarını aralayarak beni içeriye davet etti. Dili güzel bir ev sahipliği yapıyordu. İçtiğimiz şarabın tatlı vişnesi Taehyung ile farklı bir uyum sağlamış ve sarhoş etmeye yetmişti.

Taehyung ikimizi birden koltuğa doğru çekiştirdiğinde hemen kucağına yerleştim. Bacaklarımın arasındaki sızıntı ona daha çok sürtünmeme neden oluyordu.

Belimden sımsıkı tutup beni kendine bastırırken, ben de hızlıca kemerlerimizi açmaya çalıştım. Pantolonumu tamamen çıkartmak için kısa süreliğini ayağa kalkıp tekrar kucağına oturduğumda, Taehyung sadece fermuarını indirip uzunluğunu dışarıya çıkardı. İkimiz de bugün fazlasıyla aceleciydik. Ön sevişme yapmaya bile gerek duymamıştık.

Arka cebinden çıkardığı kondomu hızlı bir şekilde geçirirken kucağında, dizlerimi koltuğun minderlerine bastırarak havada kalmış bir şekilde onu bekliyordum. Midemdeki sıcaklık tamamen aşağıya inmiş ve heyecanla kasılıyordu. Neyse ki bu bekleyiş fazla sürmedi ve Taehyung yine belimden tutarak beni uzunluğun üstünden aşağıya doğru indirdi.

İlk önce kasılmam ve daraltı yüzünden zorlansak da yeterince ıslak olduğu için Taehyung'un müdahale etmesine gerek kalmamıştı.

Tekrar kollarımı boynuna doladım ve dudaklarımız birbirleriyle dans ederken, vücutlarımız birleşmenin hazzını yaşadı. "Sence de gittikçe yakınlaşmıyor muyuz? Yavaşça ve sessizce." Dudaklarımız birkaç saniyeliğine ayrıldığında Taehyung kulağıma doğru fısıldadı. Sözlerinin aksine hareketleri ironik bir şekilde hızlı ve sertti. Kucağındaki zıplayışlarım tüm kaslarımın yanmasıyla sonuçlanıyordu.

𝙎𝙤𝙢𝙚𝙩𝙝𝙞𝙣𝙜 𝙅𝙪𝙨𝙩 𝙇𝙞𝙠𝙚 𝙏𝙝𝙞𝙨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin